‘Altın kemer bulmacası’ başlıklı bir haber kaleme alıp Karaisalı Kızıldağ Karakucak Güreşlerinde 3 yıl üst üste düzenlenen yarışmada başpehlivan olanlara verilen altın kemer konusunda mahkemelik olunduğu kamuoyu ile paylaştık.
3 yıl başpehlivan olan İbrahim Bölükbaşı ‘Altın kemeri hak ettim, verilmesi gerekir’ derken, Karaisalı Belediyesi ise ‘Araya pandemi girdi. Bir yıl güreşler yapılmadı. Üç yıl denmez, arada boşluk var’ diyerek altın kemeri pehlivana vermedi. Biz de bu konuyu sütunlarımıza taşıdık.
Haberi hazırlarken yaptığımız araştırmalarda Karaisalı Belediyesi’nin niçin altın kemeri vermediğine dair bazı düşüncelerin olduğunu da haberimizde yorumladık.
Ve bu yorumda aynen şu noktalara temas ettik.
“Karaisalı Belediyesi’nin kemeri pehlivana vermemekteki ısrarının altında ‘Kemeri verirsek bu yıl için yerine yenisini almamız gerekir. Bütçemiz ile yeni kemeri almamız mümkün değil. Mahkeme birkaç yıl sürer. Bu süre içinde de müsabakaları yaparız. Teslim etsek altın kemer de alamayacağımız için müsabakaları yapamayız’ düşüncesinin yattığı ifade ediliyor. “
Yine bir köşe yazısı kaleme alarak Karaisalı Belediyesi’nin çıkıp kamuoyuna altın kemerin akıbeti hakkında bir açıklama yapmasının zorunlu hale geldiğine de vurgu yaptım.
Karaisalı Belediye Başkanı dün yazılı bir açıklama yaparak eksik olmasınlar konuya aydınlattı. Başkan Sadettin Aslan, altın kemerin külçe altının belediye kasasında yer aldığını, mahkemenin sonuçlanmadan bu altını vermelerinin mümkün olmayacağını söyledi. Yani mahkeme kararını bekleyeceklerini ifade etti.
Elbette mahkeme kararını beklemek gerekir. Yargının kararı asıl olandır. Altının akıbetini açıklamasını talep etmemiz de ortada dolaşan olumsuz tezviratların ortadan kalkması adına bizim talebimiz olarak yani basının talebi olarak ortaya çıkması da gayet doğaldır.
Başkanın açıklamasında ‘algı yaratılıyor’ cümlesini doğru bulmadığımı buradan ifade edebilirim. Algıyı basın değil, konunun muhataplarıdır. Ortada bir mahkemelik olay var ve bunun da haber olması kadar doğal bir olay olamaz.
Gazetemiz olarak ‘altın kemer kayboldu’ ifadesini kullanmadığımız için Başkan Sadettin Aslan’ın açıklamalarında kullandığı ifadeleri hiç üzerimize almadık.
Aksine belediyeye iyilik yaptık. Bu tür sosyal medyada ve basın kuruluşlarda çıkan olumsuz tezviratlara son vermek adına açıklama yapmaları çağrısında bulunarak kolaylık sağladık. Yapılan açıklamayı da hiç eksiksiz olarak haberleştirip gazetemizde değerlendirdik.
Sorumlu gazetecilik örneğimizi burada da gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz.
Bakalım altın kemer meselesinde yargı ne karar verecek? Onu da izleyerek göreceğiz…