Adana Büyükşehir Belediyesi'nde müfettişler cirit atıyor.
Haklı olarak elbette...
Ortada yenilir yutulur olmayan iddialar var. Kısa bir hatırlatma yapalım isterseniz.
Bir şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen 2 mülkiye müfettişi, geçtiğimiz hafta başlattığı incelemesinde, ilk olarak 7 mühendisin bilgisine başvurdu. Bu hafta da incelemeyi derinleştiren müfettişler, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Nermin Akray ile Fen İşleri Daire Başkanı Özlem Hilal'in de ifadelerini aldığı öğrenildi.
İddiaya göre, müfettişlerin incelediği kaldırım yenileme çalışmalarının öncesinde, yol kenarındaki ağaçların sulanması için döşenen damlama sistemi de, kaldırım çalışmaları ile birlikte kullanılamaz hale geldi. Yaklaşık 100 bin liraya mal olduğu belirtilen sulama sisteminin, kullanılamaz hale geldiği ve projenin değiştirilmesi ile devletin zarara uğratıldığı ileri sürüldü. Mülkiye müfettişleri, ihaleye çıkılması gereken işin doğrudan temin yöntemiyle parçalanarak müteahhitlere verilmesiyle ilgili incelemesinin, Adana genelindeki, kaldırım ve kavşak yenileme çalışmalarına yöneleceği de iddia edildi.
Evet, bu kısa hatırlatmadan sonra gelelim asıl konumuza.
Büyükşehir Belediyesi'ni soruşturan müfettişler ihaleye çıkılması gereken işin doğrudan temin yöntemiyle parçalanarak müteahhitlere verilmesiyle ilgili incelemelerde bulunuyor.
Aynı yöntem Çukurova Üniversitesi'nde yaşanıyor. Bunu ben değil SAYIŞTAY raporları söylüyor. Günlerdir yazıyorum, üniversite yetkilileri ise susuyor.
Devletin bu konuyla ilgili soruşturma açması gerekenler ise sanırım sesimizi duyuyorlardır.
Şu Çukurova Üniversitesi'ni bir türlü mercek altına alamadılar.
Nedir kerameti anlamadım?
YÖK ne iş yapar? Sorup sorgulamaz mı? Üniversite Rektörü bu konuda tahkikat açmaz mı? Yetkililerden hesap sormaz mı?
İnanın akıl sır erdiremiyoruz.
Sabır...
Belki birileri sesimizi duyar diyoruz.