1. Uluslararası Çukurova Kadın Çalışmaları Kongresi

Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KADAUM) tarafından, Avrupa Kadın Çalışmaları Ağı üyesi olan (18 Avrupa Üniversitesi Ortak Çalışma Ağı) Siegen, Heidelberg, Hannover ve Pisa Üniversitelerinin ortak katılımları ile “I. Uluslararası Çukurova Kadın Çalışmaları Kongresi” düzenlendi.

DSİ Seyhan Sami Kayahan Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirilen kongreye Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Tükel, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Şimşek, Sosyal İşler Daire Başkanı Durmuş Ökten ile çok sayıda akademiysen katıldı.

Kongrenin Ana Teması “Türkiye’de ve Dünyada Tüm Yönleriyle Kadın.”

ÇÜ KADAUM tarafından ilk kez düzenlenen kongrede ana tema “Türkiye’de ve Dünyada Tüm Yönleriyle Kadın” olarak belirlenirken, açılış konuşmasını gerçekleştiren KADAUM Müdürü Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ, kongreye 183 bildiri ile başvuru yapıldığını bu başvurulardan 153’ünün kongrede sunulacağını söyledi. Kongreye davetli olarak çağrılan 10 kısa konferans ve 15 panel sunumu olduğunu belirten Prof. Dr. Ağrıdağ, kongrede sunulacak tebliğlerin sonuçlarının yaşama yansıması için çalışacaklarını söyledi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kongreye Destek Verdi

Adana Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Daire Başkanı Durmuş Ökten ise kadına yönelik şiddeti kınadıklarını belirterek şiddetin okuyan ile okumayan arasında fark göstermeksizin uygulandığını söyledi.

“Türkiye’de Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanındığında, Başka Ülkemizde Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı 1934’te Verildi

Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Tükel ise ülkemizde kadınların seçme ve seçilme hakkını 1934’de aldıklarını hatırlatarak bu tarihte Fransa, İtalya, İsviçre gibi ülkelerde kadınların bu hakka sahip olmadıklarını söyledi.

Prof. Dr. Tükel konuşmasına şöyle devam etti;

“Birçok ülkede, ancak 1954’te Birleşmiş Milletler Kadının Siyasal Hakları Sözleşmesi’nden sonra kadınların bütün seçimlerde erkeklerle eşit koşullarda oy kullanma, seçilme ve kamu hizmetlerine girme hakları düzenlendi. Türkiye’nin 1985’te imzaladığı Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi ile ilgili uluslararası sözleşme, kadınlara cinsiyet ayrımı gözetmeksizin siyasette, eğitimde, çalışma ve aile hayatında, kısaca her alanda eşitlik sağlayan bir sözleşmedir. Bütün bu sözleşmeler, yasal düzenlemeler, kadınların değişik meslek dallarında ilerlemelerine olanak vermiştir. Bugün ülkemizde pek çok meslek alanında, kadınlar varlıklarını, güçlerini göstermektedirler. Tablonun yüz ağartıcı bu yanının dışında değişik mesleklerde başarılı olan kadınların birçok yazılı olmayan sorunla karşılaştıkları da bilinen gerçeklerdendir.”

“Toplumda Değişmeyen Tek Gerçek: Kadın Olmak…”

“Türkiye'de değişen sosyal, ekonomik ve kültürel etmenlere karşın, değişmeyen "kadın olma gerçeği", kadının tüm toplumsal ilişkilerini belirlemektedir. Çok güçlü ataerkil aile yapısı, cinsiyet ayrımını, kadın için geçerli kuralları ve rolleri oluşturmaktadır. Bu toplumsal yapıda, kadın için evlilik ve aile sorumlulukları vazgeçilmez bir öneme sahip olmaktadır. Çalışan kadının ailedeki sorumlulukları, çalışma alanındaki sorumlulukları ile birlikte bir insanın değil birden çok insanın yürütmesi gereken işleri tek başına üstlenme başarısını göstermesini gerektirmektedir. Tek kişilik ordu olarak çalışan kadın çıkmaktadır karşımıza.”

Açılış konuşmalarının ardından, Öğretim görevlisi Münire Akgül yönetiminde “Yaşamdan Umutlar” adlı kadına yönelik şiddeti konu edinen bir de dans gösterisi sunuldu.

Kongre bildirilerin sunumu ile 11 Nisan tarihine kadar devam edecek.