Adana Mülteci Gönüllüleri, konferans düzenledi

Adana Mülteci Gönüllüleri, ‘’Ümmet ve Kardeşlik Buluşması’’ konferans düzenledi. Konferansa, çok sayıda Suriyeli davetli de katıldı.

Etkinlik, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda yapıldı. Konferans, Kur’an-ı Kerim ile başladı, ardından Suriye’de yaşanan savaştan dolayı adeta harabeye dönmüş şehirleri gösteren bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

Ardından Mülteci Gönüllüleri Başkanı Mahmut Eraslan açılış konuşmasını yaptı.

Suriye’de yaşanan insanlık dramına ve Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin yaşadığı zorluklara değindi, Eraslan ‘’Şuan sadece Adana’da 100 bin Suriyeli bulanmakta ve bu insanlarında okul çağında bulunan 10 bin çocuğu var, şuan bazı okullarda bu çocuklar öğrenimlerine kısıtlı imkânlarla devam etmeye çalışıyorlar, bu çocuklarla Amerikalılar yakından ilgileniyorlar,Allah rızası için bu çocuklara sahip çıkalım’’ dedi.

Eraslan, Suriye’de insanların kedi, köpek eti yemek için fetva istediğini dile getirerek, ‘’Suriye’ye yapılan yardımlar yeterli değil. Ümmet olarak, el birliği ile Suriye’deki ve Ülkemizde bulanan kardeşlerimize sahip çıkmak zorundayız’’ ifadelerine yer verdi.

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise etkinlikte yaptığı konuşmada, eskiden Şam denince, Filistin’i, Ürdün’ü, Lübnan’ı, Irak’ın bir kısmı, Türkiye’nin bir kısmı ve Suriye’nin tamamını kapsadığını belirterek, herkesin Kudüs ile bir şekilde bağının olması gerektiğini ifade etti,

Yıldırım daha sonra, ’’Şam toprağı demek Kudüs demekti, Allah Resulü, Mescidi Aksa’da kandillerinde yanmak üzere zeytinyağı göndermemizi istiyor, aslında zeytinyağı Filistin için çok değersiz bir yardımdır, çünkü zeytin çok fazladır bu topraklarda, ama fakir veya zengin her kesin Mescidi Aksa’ile, Kudüs ile bir bağı olsun istiyor. Doğal olarak biz Kudüs’ü ve Kudüs eteklerini düşünürken sadece İsrail’in işgal etmiş olduğu o Filistin parçasını düşünmüyoruz, Şam’ı da Kudüs’ün bir parçası düşünüyoruz, Halep’i de Kudüs’ün bir parçası düşünüyoruz, Türkiye’nin bir kısmına da Kudüs’ün bir parçası düşünüyoruz,  buralar Kudüs ve etekleridir, Kıbrıs da Kudüs’ün bir parçasıdır.’’ İfadelerine yer verdi.

Yıldırım, vaat edilmiş toprakların, bugünkü İsrail oğullarına vaat edilmiş topraklar olmadığını da sözlerine ekleyerek, ‘’ O vaat edilmiş topraklar geçmişte Müslüman olan İsrail oğullarına vaat edilmiş topraklardı, yani orası da bizimdir, yani Müslümanlarındır, çünkü tevhidin temsilcisi bugün biz Müslümanlarız’’ ifadelerini kaydetti.

Etkinlik, Irak’lı bir mültecinin okuduğu Duası ile sona erdi.