Adana Tabip Odasından torba yasaya tepki

Adana Tabip Odasında bir araya gelen Adana Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu başkanı ve üyeleri, güvencesiz çalışmayı getiren Torba Yasa’nın TBMM’de kabul edilmesine tepki gösterdi.

Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten’inde katıldığı açıklamada konuşan ATO Aile Hekimliği Komisyon Başkanı Dr. Yaşar Ulutaş, “Torba  yasa içinde yer alan hekimlerin acil durumlarda mesleklerini yapmasını engelleyen, güvencesiz ve taşeron çalışma biçimini meşrulaştıran, ASM (Aile Sağlığı Merkezi) nde çalışan aile hekimlerine ve diğer sağlık çalışanlarına kamu hastanelerinde acil nöbet tutmaya zorlayan yasa, TTB, sağlık iş kolundaki sendikalar ve birinci basamak hekimlerinin örgütlü olduğu derneklerin haklı karşı muhalefetlerine rağmen TBMM de kabul edilemez dedi.

TTB Merkez Konseyi yasanın onaylanmaması talebiyle Cumhurbaşkanımızla bir görüşme gerçekleştirmiş; görüşmede torba yasada aile hekimlerinin acillerde nöbet tutmasının yaratacağı sorunlar ve torba yasada yer alan diğer maddelerle ilgili karşı olma gerekçelerini anlattığını hatırlatan Dr. Ulutaş, şöyle devam etti:

“Bu görüşme sonrasında; Cumhurbaşkanımızın torba yasayı onaylamamasını, tekrar TBMM ye göndermesini umut ediyoruz. Aksi durumda; yasanın yürürlüğe girmesiyle ASM çalışanlarına acil nöbeti ygulamalarının yaşama geçirilmesi halinde başından beri kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelemizi farklı etkinliklerle ve daha etkili bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz. Sağlık Bakanlığının önümüzdeki günlerde yayınlamayı düşündüğü ‘Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmelik Değişikliği’ ile ASM çalışanlarının ücretlerini düşüreceği, yeni ek görev ve sorumluluklar getireceği, kazanılmış hakları geriye götüreceği anlaşılmaktadır. Yönetmelik değişikliğinin bu biçimiyle yayınlanması halinde Aile hekimleri üretimden gelen gücünü en etkin bir şekilde kullanmakta tereddüt etmeyecektir. Tıpta Uzmanlık Kurulu(TUK) 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye dayanarak Sözleşmeli çalışan Aile Hekimlerine ‘Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi’ nin esaslarını belirlemek amacıyla 2-3 Ocak 2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararları açıklamıştır.

TUK üyelerini ağırlıklı olarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendiğini, alınan kararlardan önce birinci basamak hekimlerinin ve örgütlerinin görüş ve önerilerinin alınmadığını ya da bunlara itibar edilmediğini hatırlatmak isteriz. TUK kararlarının yeni şartlar getirerek birinci basamak hekimlerinin mesleklerini yapmalarını engelleyebileceğini, hekimler arasında hak kayıplarına, eşitsizliklere yol açabileceğini düşünmekteyiz. Sağlık Bakanlığının Tıpta Uzmanlık Kurulu aracılığıyla yıllardır birinci basamak hizmet birimlerinde bilgi, beceri, deneyim kazanmış; bu birimlerde başarılı hizmetler yürütmüş ve halen yürütmekte olan pratisyen hekimlere uzmanlık sınavına girme şartı getirmesi, eğitimin belirsiz içeriği, 6 yıl gibi uzun bir süreye yayılacak olması,6 aylık rotasyonlarla kendi nüfusundan kopması ihtimali gibi yaşanabilecek birçok olası sorunlar meslektaşlarımızda ciddi endişeler oluşmasına neden olmuştur.

Ayrıca uzmanlık eğitimi alabilmek için sınavlara giren, zorlu bir asistanlık eğitimi sonrası mecburi hizmet yapan Aile Hekimi Uzmanı arkadaşlarımızın emeklerinin de göz önüne bulundurulmayacağı kaygısını taşıyoruz. Aynı ASM de aynı koşullarda aynı işi yapan hekimlerin arasında eşitsizlikler sürerken, ASM de çalışan pratisyen hekimlere koşulları zorlayarak uzmanlık eğitimi dayatılması, bu eğitimi alamazsa ileriki aşamada mesleğini yapamaması, işsiz kalması söz konusu olabileceği unutulmamalıdır.

Sayın Bakan;  bir TV kanalında hekimliğin 24 saat süren bir meslek olduğunu söyleyerek acillerde nöbet tutulmasına dayanak yapmaya çalışmışsınız. Evet, hekimlik vicdanen yer, zaman ve hasta ayırmadan hizmet sunmayı gerektiren bir meslektir. Bu nedenle torba yasayla yasaklamaya, “ruhsatsız sağlık hizmeti” diye engellemeye çalıştığınız uygulamaların gerekliliğini TTB ve tüm Dünya hekim örgütleri sizlere anlatmaya çalışmış fakat dinletememiştir. Doğru, hekimlik 24 saattir ama hekim de insandır ve her vatandaş ve çalışan gibi uluslararası normlarla belirlenmiş çalışma koşullarına uyma ve angaryadan muaf olma haklarına sahiptir.

Bu iki kavramı birbirinden ayırmanız gerektiğini anımsatmak isteriz. Son olarak, bir hekim olarak sizi hekimlik meslek etiğinin en önemli unsurlarından biri olan “meslektaşlarına saygı gösterme” yemininize uygun davranmaya ve bu ülkenin sağlığından sorumlu bir bakan olarak da çalışanlarımızın değerini bilmeye davet ediyoruz.” diye konuştu.

Geçtiğimiz gün Yalım Erez ASM’de görevli Dr. Ali Ünüvar’ın darp edilmesini kınadığını söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, hekime saldırıların son bulması temennisi ile hekim arkadaşımıza geçmiş olsun diyorum."