ADSM'den "etkili iletişim yöntemleri" konferansı

Ağız Diş Sağlığı Merkezi(ADSM) "Etkili İletişim Yöntemleri" konulu konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Psikiyatri Uzmanı Dr. Sümer Öztanrıöver katıldı.

İŞE YARAMAYAN ÜÇ YÖNTEM VAR

Çukurova Devlet Hastanesi konferans salonun da gerçekleştirilen konferansta gerek işte, gerekse ailede yaşanan anlaşmazlıkların iletişim kusurlarından kaynaklandığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Sümer Öztanrıöver, “Haksız bir eleştiri ile karşılaşınca genellikle işe yaramayan üç yöntemden birini kullanıyoruz. Bunlardan ilki karşı saldırı olup, eleştireni biz de eleştirmeye başlıyor, onun hatalarını sıralıyoruz. Bu durum, karşı karşıya duran iki insanın arasında yazılı olan 6 rakamı gibidir. Aynı rakam birine 6, diğerine 9 olarak görünecektir. Karşılıklı saldırma, sinirleri gerer ve kazananı olmayan, kısır bir tartışmaya yol açar. İkinci yöntem savunma olup, kişi açıklama yaparak suçlamayı reddeder. Bu durum daha da suçlanmasına yol açar.  Üçüncü yöntem ise geri çekilmedir. Geri çekilme, suçlamayı yapanın kendinden güçlü olduğu durumlarda (patron, ebeveyn, öğretmen gibi) kullanılır. Suçlanan kişi, pasif bir şekilde suçlamayı kabullenir ve tepki vermez. Her üçü de sorun çözmede işe yaramayan yöntemlerdir” dedi.

İHTİYACIN NE OLDUĞUNU ANLAMAK ÖNEMLİ

Psikiyatri Uzmanı Dr. Sümer Öztanrıöver, “Etkili iletişimde ise bizi eleştiren ya da suçlama yapan kişinin söylediklerini, kendi cümlelerimizle ona tekrar ederiz. Bu durumları örneklendirecek olursak; bir yakınımız bize “Aptalsın” dediğinde saldırma taktiğinde “Sensin aptal” deriz. Savunma taktiğinde “Hayır aptal değilim” der ve aptal olmadığımızı kanıtlamaya çalışırız. Geri çekilme yöntemini kullanıyorsak “Haklısın, ben aptalım” der ve kendimizi suçlarız. Etkili iletişim kuruyorsak “Demek aptal olduğumu düşünüyorsun” deriz. Karşımızdaki kişi neden öyle düşündüğünü açıklamaya girecektir. Her açıklamasının ardından örneğin “Demek yanlış davrandığımı düşünüyorsun ve bana kızgın hissediyorsun” diyerek, hiçbir yorum yapmadan kişinin söylediklerini ona geri yansıtırız. Anlaşmazlıkları çözmenin en iyi yoludur. Amaç karşımızdakinin ne düşündüğünü değil, yüreğinde ne hissettiğini ve neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışmaktır. Buna empati diyoruz. Ancak aşırı empati yapma tehlikesine karşı dikkatli olmak gerekir. Sevdiklerini kırmamak, üzmemek veya mutlu etmek uğruna kendi isteklerini feda eden böyle kişilerin depresyona girme ihtimalleri yüksektir. Kendine zaman ayırma, hobileriyle ilgilenme ise kişinin yaşam enerjisini ve stresle baş etme gücünü artıracaktır” diye konuştu.

Konferansın ardından ADSM Başhekimi Dt. Gülistan Özen, Uzman Dr. Öztanrıöver’e çiçek ve plaket vererek teşekkür etti.