AKİK'den dershanelerin kapatılmak istenmesine tepki

Adana Koza İş Kadınları Derneği Başkanı Arzu Göktepe,''Dershanelerin kapatılmak istenmesi hürriyetlerin yaralar almasına sebep olur'' dedi.

Dershaneler, etüt merkezleri ve okuma salonlarının kapatılmasını öngören yasa taslağı hür teşebbüsün idam fermanı olduğunu söyleyen Adana Koza İş Kadınları Derneği Başkanı Arzu Göktepe yaptığı yazılı açıklamada, “Yasa taslağı, Hakk’ın özünü yaralayıcı bir girişim ve en önemlisi anayasa teminatındaki hürriyetlerin tedavisi imkânsız yaralar almasına sebeptir.” dedi.

Adana’da  iş kadınları dayanışması alanında sorumluluk paylaşan, üyeleriyle yaşadığı toplum ve  iş dünyasının yoğun atmosferi içerisinde sosyal farkındalık tesis ederek bir nevi yaşam terapisi yapan Adana Koza İş Kadınları Derneği dershanelerin ve etüt merkezlerinin kapatılmak istenmesine tepki gösterdi.

Eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen ancak topluma “Eğitimde Reform” başlığı ile lanse edilen yasa taslağının teşebbüs hürriyetleri bağlamında bir haksızlık olduğuna değinen AKİK Başkanı Arzu Göktepe, “Yasa taslağının, devletin kişi hak ve hürriyetlerinin temel koruyucusu olduğu inancına bir “darbe” olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.

Demokratik ülkelerde hür teşebbüslerin sürekli özendirildiğinin altını çizen AKİK Başkanı Arzu Göktepe, açıklamasında şunlara değindi:

“Bir kısım ülkelerde özel sektör tarafından açılmış “hür teşebbüs” örneği olan ve temel ihtiyaçlar sonucu ortaya çıkmış bulunan eğitim kurumlarından devlet yetkilileri hizmet satın almak suretiyle istifade ederken ülkemizde yasal yükümlülüklerini yerine getiren kurumlar cezalandırılmamalı ve kapatılmamalıdır. Ortada hiçbir kanuni gerekçe mevcut değilken, vatandaşların kendi hür irade ve tercihleri ile çocuklarının eğitimlerini ideal noktaya ulaştırmak için faydalandıkları kurumları “ben yaptım oldu!” mantığı ile kapatmak ancak darbe ve sıkıyönetim dönemlerine has bir uygulama tarzıdır. Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılacağı belirtilen bu taslak, uzun yıllardır muasır medeniyetler ligine yükselmek için emek veren, demokratik yaşam koşullarını elde etmek için mücadele eden ülkemiz insanı açısından bütünüyle “hayal kırıklığı” olacaktır. Bu durum esasen teşebbüs hürriyetinin de idam fermanı hükmündedir. Dershaneler, etüt merkezleri ve ücretsiz okuma salonları ülkemizde henüz devlet eliyle sağlanamamış olan fırsat eşitliği ve eğitim özgürlüğünü ülkemiz insanına büyük oranda sağlamaktadırlar. Devlet, biz vatandaşlarının eğitimi nereden alacağımıza karar vermemelidir. Özel teşebbüs      tarafından açılmış olan eğitim kurumları yasal yükümlülüklerini yerine getirdikleri ve suç işlemedikleri sürece onları cezalandırmamalı ve kapatmamalıdır.”