Atanamayan öğretmenler Türk Eğitim Sen'den yardım istediler‏

Atanması yapılmayan bir gurup öğretmen Türk Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Selahattin Dolgun’a nezaket ziyaretinde bulunarak sorunlarını anlattıl

Atama bekleyen öğretmenler sorunlarını bir dosya halinde Başkan Selahattin Dolğun’a sunarken Türk Eğitim Sen’den yardım istediler.

Türk Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Selahattin Dolğun ise yaptığı açıklamada atanması yapılmayan meslektaşlarının kendilerin yapmış oldukları ziyaretten dolayı memnuniyetini dile getirerek bu genç öğretmen arkadaşlarımıza elimizden gelen desteği vereceklerini   Şubat ayında  ise  en az 40 bin öğretmenin atanacağına dikkat çeken başkan Dolğun, kontenjanların artarak atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesini istedi

 

DOLGUN  ÇOK SERT KONUŞTU

 

Dolgun, okul müdürü değerlendirmelerinde, değerlendirilecek eğitim kurumundan sorumlu ilçe milli eğitim şube müdürünün, Türk eğitim sen üyesine yönelik yanlı değerlendirmesini de sert bir dille eleştirdi.

Okul müdürünün değerlendirilmesinde “Eğitim Kurumunun tertip ve düzeni ile hijyen kurallarına uygun olarak temizliğini sağlar” ifadesinin karşısına okulda görevli tüm öğretmenler ‘evet’ yazarken, ilçe milli eğitim şube müdürünün ‘hayır’ yazmasına sert tepki gösteren Dolğun şunları kaydetti:

 

“İlçe şube müdürü eğitim kurumunun tertip ve düzeni ile hijyen kurallarına uygun olarak temizliğini sağlar ifadesine ‘hayır’ diyerek, okul müdürümüze puan vermiyor. Ancak okulumuzda çalışan en kıdemli öğretmenin, kıdemi en az olan öğretmenin, öğretmenler kurulunca seçilen 1. öğretmenin ve öğretmenler kurulunca seçilen 2. öğretmenin değerlendirmesi ise tam tersi evet şeklindedir. Yani dört öğretmen de ilçe milli eğitim müdürlüğü nazarında yalan söylüyor olarak nitelendiriliyor.

 

BİZ GÜVERCİN GİBİ TAKLA ATMAYI BİLMEYİZ

 

Biz şunu biliriz ki; konu temizlik ise bu bizim için imandan gelir. Çalıştığımız kurumu değil, yürüdüğümüz yolu bile kirletmemenin gayretini güderiz. Orada verdiğiniz puanın arkasında durarak yüzümüze de gelip siz ‘pissiniz’ diyebilir misiniz? Yüzümüze söylemediklerinizi neden gizlemeye çalışırsınız? Tüm bu çıkmazlarınız içinde temizlik için okullara ne kadar ödenek gönderdiğinize hiç baktınız mı? Özel okullara öğrenci başına 3500 TL kaynak aktarıldığında kendi okullarınızı düşündünüz mü? Tertipsiz, düzensiz ve pis bulduğunuz okula kaç kere gittiniz? Ne tür bir tertipsizliğe şahit oldunuz? Bunu biz bilemeyiz ama biz bu gördüğümüz tabloda yürekler açısı bir iftira ve utanılası bir puanlama gördük. Okullardan belge ve bilgi istediniz. Tertip ve düzenimizi size göstermek için ne yapsaydık? Mesela takla atsak olur muydu? Ama biz güvercin gibi takla atmayı bilemeyiz. Neden biliyor musunuz? Böyle bir terbiye almadık. Önce ‘Allah yakar’ dendi, sonra ‘baban kızar’ dendi. Hepsini yaşadık ve bir edep edindik. Bırakın birilerine iftira atmayı, başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi olmayı amaç edindik. Şimdi diyeceksiniz ki, bizim kusurumuzu da örtseydiniz. İnanın örttük, hem de çok örttük. Ama iş sizin ahretliğinize dayanınca daha fazla susamazdık.”