Aytaç Durak'tan açıklama: "Adanalı İktidardan hesap soracak"

4 yıl önce de hakkındaki iddialar nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılınca, geçtiğimiz günlerde yeniden bağımsız aday olan Aytaç Durak, seçimde Adana halkının iktidardan hesap soracağını söyledi.

Aytaç Durak, çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısındaki açıklamasında, görevden nasıl uzaklaştırıldığını ve neden bağımsız aday olduğ konusunda açıklamalarda bulundu.

Durak, 5 yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine "yeniden aday olma" dediğini belirten Durak, şöyle devam etti:

"Bunu kendi partisinde söylemesi hakkıdır, ona saygı duyarım. Ama partisinden ayrıldıktan sonra da dilediğim gibi aday olabilirdim. Geldim, Adana halkına danıştım. MHP'den aday oldum. Sayın Devlet Bahçeli, 'Partimi şereflendirdiniz, adayımızsınız' diyerek evrakı imzaladı, açıklama yaptı. MHP'den seçimi kazanmamız üzerine sayın Başbakan, partisinin ileri gelenleri, hatta milletvekilleri bende kusur aramayı yeğlediler. Hatta sayın Başbakan, 'Adana'da şaibeli bir başkan oturuyor' diyebildi.

Benim nerem şaibeliydi? Sayın Bahçeli ile bir sorunumuz yokken, ihbar ettiğim rüşvet kasetinden sonra şiddetli bir açıklamada bulundular, 'Aklan da gel, savcılar, bakanlık göreve' diye. Oysa suç yoktu, nasıl aklanacaktım? Ama Bahçeli'nin bu iddiasıyla iktidar partisinin ve Başbakanın da düşünceleri adeta birbiriyle örtüşüyordu. Örtüşünce beni görevden uzaklaştırdılar, anayasanın bir maddesine göre 2 aylığına geçici olarak, incelemenin selameti için. Bu hukuka aykırı bir olay. 19 oyla belediye meclisinden seçilen bu arkadaşımız belediyeyi nasıl idare etti, Adana halkı biliyor."

'KILIÇDAROĞLU MİLLETVEKİLİ GÖNDERDİ'

Yaklaşık 8 hafta önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun güvendiği eski bir milletvekilini kendisine gönderdiğini de anlatan Aytaç Durak, şunları ifade etti;

"Kılıçdaroğlu'nun bir mesajını getirdiler, 'bizden aday olmak ister misiniz?' dediler. Eğer ihtiyaç varsa neden olmasın, şeref duyarım dedim. Bir daha ben aday olmak istemiyordum. Bu teklifin üzerine, demek ki ihtiyaç var, kendileri kendi kadrolarıyla bu seçimi kazanamayacaklarını biliyorlar ise takdir onlara aittir.

Ben de istiyordum ki, Adanalılar burada hesap soracaklar, bu hesabı birlikte soralım. Ana muhalefet partisiyle birlikte sormak daha da itibarlı olacaktı. Ülke genelinde bu faşizan gidişe karşı bu iktidara karşı Adana'da 2'nci Gezi olayını sergileyecektik. Yani yedek güçlerimiz var ise, benim arkamda bir seçmen kitlesi var ise Adanalılar ile beraber bu oyları ana muhalefetin üstüne koymak çok büyük bir mana ifade edecekti. Ne acıdır ki orada bir Adana milletvekili, 'Aytaç Durak CHP'den aday olursa istifa ederim' diye dayatmaya başladı. O talihsiz çıkışlara bazı çıkar çevreleri de eklenince olmadı.

Görev yaptığım sürede kul hakkı yemedim ve yenilmesine izin vermedim. Halkın 5 kez seçtiği bir başkanın evi 30 polisle sabah saat 05.00'te basıldı. Beni cezaevine gönderen savcı terfi ettirildi. Ama bu savcı, Adana'daki TIR aranmasının ardından tenzili rütbe ile sıradan bir savcılığa verildi.

BİR DAHA SEÇİLME İDDİASINDA DEĞİLİM

Adanalı seçmenlerin, yerel seçimde hesap soracağını belirten Aytaç Durak, son olarak şunları söyledi

"Hemşehrilerim bu seçimde taammüden, hasmen benle uğraşanlara, iktidara, bir hesap verecek. Bu hesap benle beraber olur, başkasıyla olur. Ama her halükarda Adana'da iktidarın temsilcileri seçimi kaybedecektir. Adanalı bunda kararlıdır, ben de kararlıyım. Bunda ben de kendimi görevli addediyorum. Ben bir daha seçilmek iddiasında değilim. Ama bu hesaplaşmanın içinde her halükarda en ön saflarda olacağıma da Adanalılar adına söz veriyorum. Göreceğiz inşallah Allah sağlık verirse. 35 gün sonra, 36 gün sonra Adana seçimlerinin sonucunda 2'nci bir Gezi olayı Adana'da yaşanacaktır. O karizma çizme olayı oldu ya, burada da bir karizma çizilecek."