Biçer: ''Oy kaygısı ile kaçak yapılaşmaya fırsat verilmemeli''

TMMOB Adana İKK Sekreteri Nazım Biçer, her seçim öncesinde oy kaygısı ile kaçak yapıların meşrulaştırılmasının Adana’nın kentleşmesi için önemli bir tehlike arz ettiğini belitti.

Nazım Biçer yaptığı yazılı açıklamada;  ülkemizdeki yapı stokunun çoğunluğunun insan hayatı için tehlike arz eden boyutta sağlıksız, depreme dayanıksız binalardan oluştuğunu belirterek; “ Özellikle büyük kentlerimizde; imar afları, mühendislik bilimini temel almayan yapılaşma süreçleri, bilimsel olmayan kent planlamaları, seçim öncesi vaatleri ve oy kaygısı ile göz yumulanlar neticesinde yaşatılan çarpık kentleşme ile imarsız, sağlıksız, depreme dayanıksız binalarda yaşamak insanlarımızın kaderi haline dönüştürülmüştür” sözlerine yer verdi.

Dünyanın önemli deprem kuşakları üzerinde bulanan ülkemizde, yaklaşık yirmi milyon civarında olan mevcut binaların % 67`sinin ruhsatsız, % 60’ının 20 yaşından büyük olduğunun bilindiğini belirten Biçer, şunları kaydetti:

“Durum Adana açısından da farklı değildir. Deprem kuşağında bulunan kentimiz, son olarak 1998 Adana-Ceyhan depreminde bu gerçeğin yakıcı sonuçlarıyla yüz yüze kalmıştır. Adana-Ceyhan depreminde 145 insanımız hayatını kaybetmiş, bin 517 vatandaşımız yaralanmış, 48 bini az hasarlı, 19 bini orta ve 9 bini ağır hasarlı olmak üzere yıkılanlar da dâhil, 76 bin konut ve işyeri depremden etkilenmiştir.

Ülkemizde ve Adana’da hâl böyle iken, merkezi ve yerel yöneticiler çağdaş kentleşme, insan hayatı, barınma hakkı gibi temel haklara önem vermemekte, insanların çağdaş modern sağlıklı konutlarda yaşayabilmelerini sağlamanın temel görevleri olduğunu göz ardı etmektedirler.”

Yerel yönetim programında deprem önlemlerine ve yapı stokunun iyileştirilmesine öncelik verilmeli

Nazım Biçer açıklamasında, “Yerel yönetim programında deprem önlemlerine, yapı stokunun iyileştirilmesine, planlı yapılaşmanın sağlanmasına anlamlı bir yer ayırmak gerektiği halde; yerel yöneticiler kente dair planlamalarda bu önemli başlıkları esas almamaktadırlar. Ne yazıktır ki bu sağlıksız çarpık yapılaşma, bilimsel esaslara dayanmayan kentsel dönüşüm projelerinin meşruluğuna gerekçe olmanın ötesine geçememekte ve yetkililer seçim öncesi vaatleriyle bu sağlıksız yapılaşmanın derinleşmesine neden olmaktadırlar” ifadesine yer verdi.

Her seçim döneminde, şahıslara, hazineye ve yerel yönetimlere ait arsaların seçim vaadi konusu edildiğini; imarlı bölgelerdeki yapılarda ise projeye uygun olmayan çıkmalara, genişletmelere göz yumulduğunu belirten Nazım Biçer, “Hatta tüm bu yasal olmayan düzenlemeler yasal dayanağa kavuşturulmakta; elektrik, su gibi altyapı hizmetleri de götürülmektedir “ dedi.

Nazım Biçer açıklamasına şöyle devam etti:

“Elbette ki tüm vatandaşlarımız elektrik, su ve diğer altyapı hizmetlerinden yararlanmalıdır. Ancak bu binaların sağlıksızlığı, insan hayatını riske atan özelliği meşrulaştırılmamalı;  aynı zamanda yeni kaçak, imarsız, sağlıksız binaların özellikle seçimler fırsat bilinip oluşumuna sebebiyet verilmemelidir.

Yerel yöneticilerin görevi kentteki mevcut riskli binaların iyileştirilebilecek olanlarının güçlendirilmesini sağlamak, bu imkânı olmayan binaların da vatandaşla, sivil toplum örgütleriyle yürütülecek ortak çalışma içerisinde kültürel sosyal tarihsel bütünlüğün gözetildiği kentsel yenilenme projelerine alınmalarını sağlamaktır.

TMMOB Adana İKK olarak kamusal sorumluluğumuz gereği, yetkilileri kaçak yapılaşma konusunda uyarmak istiyoruz.  Yaklaşan yerel seçimlerde oy kaygısına düşülmeden kamu yararını gözeten  sorumluluk anlayışı temel alınarak kaçak yapılaşmayla mücadele edilmelidir.

Mevcut yerel yöneticileri ve yerel yöneticiliğe aday olanları; Adana’nın kentleşmesini geliştirecek, Adanalıların çağdaş,  modern, yaşam kalitesi insana yaraşır boyutlarda olan bir kentte yaşamalarına imkân verecek; çevreyi, doğayı, kamu yararını, insanı temel alan projeler oluşturmaya davet ediyoruz.”