Büyükşehirden davranış ve protokol ilkeleri semineri

Adana Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı’nca düzenlenen Davranış ve Protokol İlkeleri konulu seminer Seyhan Oteli’nde başladı.

İki gün sürecek seminerde katılımcılara hitap eden Prof. Dr. Mustafa Gündüz, Türkiye’de karşılığının direkt alınamayacağı bir konuda eğitim programı düzenlemenin çok sık rastlanmadığını belirterek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye teşekkür edilmesi gerektiğini ifade etti.

Seminerin açılış konuşmasını yapan İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanı Güllü Bakır, katılımın yoğun olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti aktardı. Güllü Bakır, “2015 yılı içinde çok sayıda eğitim programıyla birlikte olacağız. Belediye çalışanlarımızın katılımı bu anlamda bizim için çok önemli. Sizden destek aldığımız sürece daha etkili eğitim çalışmaları için çaba göstereceğiz” dedi.

 

Semineri veren uzmanlardan Prof. Dr. Mustafa Gündüz, davranış ve protokol ilkelerinin, toplum içinde mahçup olmadan, bir şeyleri bilerek yaşamayı öğreteceğini söyledi. Prof. Gündüz, “Bulunduğumuz statüde, evde, sokakta, çalışan, iş yerinde olabilir, biz ne zaman, nerede, neyi bilmeliyiz ve nasıl davranmalıyız? Konuşurken daha etkili nasıl konuşabiliriz? Bu soruların cevabını önemli ölçüde ve farkında olacak düzeyde iki gün boyunca bu seminerde aktaracağız. Bu seminer bir farkındalık oluşturma sürecidir” diye konuştu.

ÇOK ENDER KURULUŞ BU TÜR ÇALIŞMA YAPIYOR

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir etkinlik düzenleyerek önemli bir görevi yerine getirdiğini kaydeden Prof. Gündüz, şöyle devam etti: “Türkiye’de çok ender kuruluş, kendi çalışanının bilgisini ve görgüsünü artırabilmek üzere şu anda size aktarılanlar için yatırım yapabilir. Bu nedenle Sayın Başkan Hüseyin Sözlü ve belediyenin üst düzey yöneticilerine müteşekkir olmalıyız. Kendiliğimizden böyle bir hizmeti alabilmek için çok ciddi bedeller ödemek gerekiyor. Maalesef benim ülkemde hiç kimse, doğrudan karşılığını göremeyeceği bir alanda eğitime yatırım yapmaz. Biz eğitim ya da bilgi, görgü edinme süreçlerine zorla gideriz. Ben bir akademisyenim ve eğer önümde uzman olmak, doktor olmak, doçent olmak, profesör olmak gibi hedefler olmasaydı,  ‘ülke için, millet için yurt dışına gideyim, gece gündüz çalışayım’ gibi bir ülküm de bulunmazdı. Muhtemelen şu anda katılımcıların çoğu da benim gibi aynı hatayı işliyor. Toplum olarak böyle bir eğilimimiz var. Çocuklarımıza matematik dersi aldırmak için getiririz, götürürüz, para veririz... Yetmez, bir de tepesine bineriz. Karşılığını doğrudan almadığımız hiç bir eğitime katılmayız.”

 

Prof. Gündüz’ün ardından Uzman Cengiz Kurt da katılımcılara bilgi aktardı.