Cenaze defni yasaklı mezarlık!
Adana'nın Çukurova ilçesi hudutlarındaki Sülüklüpınar Mezarlığı'na cenaze defnetmek yasaklandı. Bu yasağa ait resmi yazı mezarlık girişine asılarak vatandaşların cenaze defnine bu şekilde izin verilmiyor.
Yaklaşık 3 yıl önce Adana’da yoksul ve kimsesi olmayanların gömüldüğü kimsesizler mezarlığı olarak nitelendirilip daha sonra imara açılması nedeniyle Sülüklüpınar Mezarlığı’na apartman yapılmaya başlanıldığı kamuoyunda gündeme gelmişti. Oğlunun mezarına inşaat yapıldığını iddia eden Halime Topal, Cumhuriyet Savcılığı’na başvurmuştu.
Bu başvurudan sonra yine adı geçen alanda yüksek katlı apartmanlar yapılarak inşaatlar devam etti. Müteahhitler de inşaatı bitirerek daire başı 300 bin liradan başlamak koşulu ile apartman dairelerini halka sattılar. Mezarlığın yanında ev alan konut sahipleri de her gün güne mezarlığı görerek başlamak durumunda kaldılar.
Çukurova ilçesi sınırlarındaki mezarlığa defin izni verilmemesi mezarlık yönetmenliğine göre karar altına alınır iken mezarlığın etrafının inşaat alanından kalan duvarlarla çevrili olması da gözlerden kaçmıyor. Kent merkezindeki mezarlığın alanında inşaat yapılmasının da çok etik olmadığı kamuoyunda yüksek sesle konuşulmaya başlanıldı.
Adı geçen mezarlıkla ilgili 3 yıl öncesi yapılan haberleri bir hatırlamak gerekir ise olay nasıl gelişmişti? İşte o haberimizin ayrıntıları. Bu haberden sonra değişen bir şey olmadı ve inşaatların yapılmasında bir sakınca yoktur yönünde kararlar verildi. Bunu da haberimizin ayrıntılarında vermiş olalım.
‘Adana'da yoksul ya da kimsesi olmayanların gömüldüğü kimsesizler mezarlığı imara açılarak apartmanlar yapılmaya başlandı. Oğlunun mezarı inşaat alanı içinde kalan Halime Topal, Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ova Mahallesi'nde oturan Halime Topal (55), Kadir Gecesi öncesi geçen yıl kanserden hayatını kaybeden eşi Mehmet Topal'ın Buruk Mezarlığı'ndaki mezarını ziyaret etti. Ardından 12 yıl önce yine mide kanserinden ölen o zaman 13 yaşında olan oğlu Mustafa'nın Huzurevler Mahallesi'nde bulunan mezarlığındaki mezarını ziyarete gitti. Anne Halime, oğlunun mezarını bulamayınca şoka uğradı.
MEZARLARIN SAHİBİ YOK KEPÇEYİ VURUN
İnşaatta çalışanların, 'Teyze inşaat alanı içinde de mezarlar var, gel bak' demesi üzerine EFT Yapı İnşaatın yaptığı apartman inşaatının bahçe bölümünde oğlunun mezarını buldu. Oğlunun mezarının inşaat alanı içinde kalması üzerine Topal, adliyeye giderek Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Topal, şikâyet dilekçesinde oğlunun mezarının eşinin mezarının olduğu Buruk Mezarlığı'na defnedilmesini isterken, mezarlığa inşaat izni verdiği öne sürülen Çukurova Belediyesi yetkilileri ile inşaatları yapan müteahhitlerin cezalandırılmasını istedi. Oğlunun mezarının ortadan kaldırılmaması için bir gün sonra tekrar inşaat alanına giden anne Halime, inşaat bahçesindeki oğlunun mezarı başında gözyaşlarına boğuldu. Oğlunun mezarının demirlerine sarılıp ağlayan kadın, 'Kandil günü eşimin mezarını ziyaretim sırasında canım çok sıkıldı. Sanki içimden bir ses oğlumun mezarını ziyaret etmemi söyledi. Eve gelmeden doğrudan oğlumun mezarının bulunduğu mezarlığa gittim. Baktım oğlumun mezarı ortada yok. Mezarlığın içinde bir inşaat, 2 tanede yeni yapılmış apartman. Deliler gibi oğlumun mezarını aradım. Sonunda inşaat alanı içinde olduğunu fark ettim. İnşaatı taşlayarak çalışan işçilere 'oğlumun mezarına ne yaptınız?' diye bağırdım. Birisi 'Teyze inşaat içinde' dedi. Baktım, oğlumun mezarının yanındaki mezarların tamamı temel altında kalmış. Neden mezarlığa inşaat yaptıklarını sorunca bir görevli, 'Belediye başkanı mezarların sahibi yok kepçeyi vurun' demiş. Böyle vicdansızlık olur mu? Mezarlığa apartman yapılır mı? Binlerce ölünün kemikleri üzerine apartmanlar dikmişler' dedi.
MEZARLIKLARIN ÜZERİNE APARTMAN MI YAPILDI?
Mezarların üzerlerine apartman yapıldığını duyan Lalezer Yılmaz da, soluğu mezarlıkta aldı. Yılmaz, 13 yıl önce kalp krizinden ölen eşi Mustafa Yılmaz'ı parasızlık nedeniyle toprağa verdikleri mezarlıkta uzun süre eşinin mezarını aradı. Çok sayıda mezarın üzerine yapıldığı iddia edilen bir apartmanın kenarında eşinin mezarını bulan Yılmaz, 'Allah'ım sana şükürler olsun, eşimin mezarı sapa sağlam duruyor' diye dua etti. Lalezer Yılmaz da, belediye ve müteahhitler hakkında kendisinin de suç duyurusunda bulunacağını söylerken, mezarlık çevresindeki apartmanlarda oturanlar da, 'Biz mezarların üzerine yapılan apartmanda mı oturuyoruz?' diyerek şaşkınlıklarını dile getirdi.
Bahçesinde çok sayıda mezar bulunan inşaatın yetkilileri, inşaat duvarına, 'Sayın merhum yakınları arsamız içinde bulunan kabrin nakli için acilen irtibat kurmanız rica olunur' yazılı not astı. İnşaat yetkilisi, içinde mezarlarında bulunan inşaat alanın şahıs malı olduğunu belirterek, 'Zamanla cenazeler şahıs malı ihmal edilerek gömülmüş. Mezarlara herhangi bir zarar vermedik. Sahiplerine, mezarların nakli konusunda her türlü kolaylığı sağlayacağız. Bize şu ana kadar 3 kişi başvurdu. Ayrıca biz mezarların taşınması için belediyeye başvuruda bulunduk' dedi.
MEZAR ALANLARI İMARA AÇILAMAZ
Adana Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürü Kamil Yiğenoğlu, daha öncede Çukurova Belediyesi tarafından mezarlığın bir bölümünün yol olarak kullanılmaya başlandığını yüzlerce mezarın yol altında kaldığını belirterek, "Mezarlıkları koruma kanununa göre mezar alanları imara açılamaz. Ben bu nedenle oradaki mezarları taşıyamam bu kanuna aykırı. Ancak ilçe belediyesi burada inşaatlara ruhsat vererek imara açmış" dedi.
YASAL OLARAK MEZARLIK DEĞİL
Çukurova Belediyesi İmar Müdürlüğü yetkilileri ise yaptığı açıklamada 1986 yılında çıkartılan paftaya göre mezar olarak görünen alanda 7 metrelik yol olduğunu, ağaçlandırılacak bölüm olduğunu ve imara açılacak alan göründüğünü belirterek, "Burası yasal olarak mezar olarak görünmüyor. Belediyenin inşaat ruhsatı verdiği alanda şahsi arazi. O nedenle buraya apartman yapıyor. Apartman inşaatının bahçesinde mezarlar kalmış, bunun için inşaat sahipleri de bizde büyükşehir belediyesine mezarların kaldırılması için başvuruda bulunduk. Ancak kimse gelip mezarları kaldırmıyor" dedi.