"Çukurova Ödülü" Ülkü Tamer’in

Uluslararası Çukurova Sanat Günleri kapsamında verilen “Çukurova Ödülü”ne bu yıl gazeteci, yazar ve şair Ülkü Tamer değer bulundu.

Tamer, ödülün sembolü olan Çukurova ve Toroslar'a özgü kültlere çağrışımlarla yüklü heykelciğin 6. sahibi oldu.

8. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri’nin düzenleyicisi Çukurova Sanat Girişimi’ni temsilen Çetin Yiğenoğlu, Mehmet Karasu ile F. Saadet Bilir’den oluşan Seçici Kurul, etkinlik kapsamında konulan Çukurova Ödülü’nün 2014 yılında Şair-yazar Ülkü Tamer’e verilmesini uygun buldu.

Ödülün Ülkü Tamer’e verilme gerekçesi şöyle açıklandı: “Sanatın pek çok dalındaki verimliliği, edebiyatımızın şiir, öykü, oyun, anı türlerinde düzeyli yapıtlar ortaya koyması, özellikle Türk şiirinin modernleşme sürecindeki öncü rolü, öykülerinde, şiirlerinde yarattığı özgün dilin yanı sıra oyunculuk, çevirmenlik, yayıncılık, sinema alanındaki çalışmaları, toplumsal duyarlılığı, renkli, üretken, bilge kişiliğiyle kültürümüze katkıları dolayısıyla ‘8. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri 2014’ kapsamında 6. Çukurova Ödülü’nün Ülkü Tamer’e sunulması uygun görülmüştür.”

Ülkü Tamer’e ödülü Antakya’da 19 Mart günü 16.00’da Saklı Ev’de gerçekleştirilecek imza ve söyleşi programının ardından sunulacak.

Ülkü Tamer’in Yaşamöyküsü

20 Şubat 1937’de  Gaziantep’te dünyaya gelen Ülkü Tamer, ilköğrenimini buradaki Dayı Ahmet Ağa İlkokulu’nda tamamladı. Sonrasında, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da Robert Koleji’nde bitirir ve bir süre İÜ Gazetecilik Enstitüsü’ ne devam eder. Çocukluğunun geçtiği Gaziantep’ten unutulmaz anılarla gider İstanbul’a. Bu anılarından bazıları ileride yazdıklarına temel oluşturacak, burada yaşadıklarını Alleben Öyküleri’nde dile getirecektir. Okuduğu ilk kitap Grimm Kardeşler ’in Gençlik Hikâyeleri’dir.   Dünya Masalları’ndan, Çalıkuşu’na,  klasiklerden O. Henry’ye yoğun bir okuma dönemi yaşar.

Ülkü Tamer aynı zamanda küçük yaşlardayken sinema tutkunudur. Bu tutku daha sonraki yıllarda Ankara’da sinema işletmeciliği yapmasına kadar gidecektir. Şiire başlangıcında T.S. Eliot, Ezra Pound, Attilâ İlhan etkileyen isimlerdir onu. Memet Fuat, Yaşar Nabi Nayır, Osman N. Karaca, Abdi İpekçi, Ercüment Karaca ise onu yüreklendirenlerden bazılarıdır.

Tiyatro oyunculuğuna Robert Koleji’nde öğrenciyken başlar ve Robert Kolej Tiyatrosu’nu Anadolu turnelerine çıkarır.  1964–1968 yılları arasında kimi özel tiyatrolarda yoğun bir şekilde oyunculuk yapar. Direklerarası, “Keşanlı Ali destanı”, “Teneke”, “Kurban”, “Palto” gibi oyunlardaki başarısı onun daha küçük yaşlardaki oyunculuk düşlerinin ürünüdür. 1948 yılında henüz on iki yaşındayken ”Duygular Konuşuyor” adını verdiği tek perdelik bir oyun yazmış ve bu oyun basılan ilk kitabı olmuştur.

Milliyet Yayınları, Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat, Sanat Olayı dergilerini yöneten ve bir ara Onk Ajansı’nda da çalışan Ülkü Tamer, Ağustos 1971’de F.Hüsnü Dağlarca ile Yugoslavya’da yapılan Struga Kenti Şiir Geceleri Şenliği’ne katılarak ve Uluslararası PEN Kulüp Kongresi’nde Türkiye’yi temsil ederek pek çok yazar ve şairle tanışma olanağı bulur. Radikal, Sabah, Cumhuriyet başta olmak üzere birçok gazete ve dergide köşe yazarlığı da yapan Ülkü Tamer; E. Hamilton’dan çevirdiği Mitologya adlı çevirisiyle 1965 TDK Çeviri Ödülü, İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür ile 1967 Yeditepe Şiir Armağanı; Alleben Öyküleri ile 1991 Yunus Nadi Öykü Armağanı’nı kazanır. İlk şiiri ise Eylül 1954’ de Kaynak Dergisi’nde yayınlanır. ”Dünyanın Bir Köşesinden Lucia” adlı bu şiirinden sonra, Varlık, Pazar Postası, Yeditepe, Yenilik, Dost, Yeni Dergi, A, Yeni A, Papirüs, Sanat Olayı, Milliyet Sanat, Gösteri gibi dergiler onun şiirlerine, öykülerine ve çevirilerine yer verirler sayfalarında.  Ülkü tamer ikinci yeni şairleri içinde yer almış olmasına ve başta halk şiiri olmak üzere başka şiir türlerine ilgi göstermesine rağmen kendi çizgisini yaratma, kendi söylemini bulma çabası içinde olmuştur hep. Soyutlamalarında bile dilin duruluğunu, saflığını göz ardı etmemiş, öyküleştirdiği şiirlerinde bütünlüğü, yalınlığı öne çıkarmıştır. Türkülerin,   masalların, doğa görüntülerinin çocuksu duyarlığını yansıtan Ülkü Tamer, Özellikle 1960 yılından sonra yazdığı şiirlerine toplumsal kaygıları,   kendi çocukluk dönemini, yaşadığı yöreden yerel renkleri ve yaşama izlerini taşımıştır.

Tek öykü kitabı olan Alleben Öyküleri’nde Gaziantep’deki çocukluk gözlemlerini ince bir duyarlıkla, yalın ve imgesel bir dille verir. Konuşma diline ustalıkla yaslanan bu öyküler Türk öykücülüğünün önemli kitapları arasındaki yerini alır. Gaziantepdeki çocukluk anılarını Alleben Anıları’nda, tiyatro ve edebiyat anılarını Yaşamak hatırlamaktır’da toplar.

“Yaşamak Hatırlamaktır”, Ülkü Tamer’in yaşama dair birikimlerinin özetidir adeta. Bu yapıtında çocukluk ve okul yılları anılarının yanında, Yılmaz Güney’ den Orhan Kemal’e, Onat Kutlar’dan Genco Erkal’ a,   Adnan Özyalçıner’den Kemal Özer’e kadar pek çok yakından tanıdığımız isimlerle yaşanmışlıkları akıcı bir dille sunar okuyucuya. Aynı zamanda yaşadığı dönemlerin en gerçekçi tanığı olur. Bir dönemin sosyal ve kültürel yapısının kanıtıdır anlattıkları. Şiir roman ve öykü dışında Euripides, W. Shakespeare, A. Çehov, B. Brecht, A. Miller, E. Ionesco, J. Steinbeck, T. S. Eliot, N. Simon, R. Dyer, H. Ibsen gibi yazarlardan çok sayıda   oyun çevirir. Bu oyunların tamamına yakını özel tiyatrolarca sahnelenir. Ülkü Tamer ile ilgili yapılan değerlendirmelerde birbirini tamamlayan benzer görüşler ileri sürülmektedir. Buna göre Ülkü Tamer; İkinci Yeni duyarlılığını paylaşan şiirlerinde, soyutlamalara yönelerek yoğun bir imge anlayışı geliştirir.  Şiirlerinde yer verdiği imgeleri, temaları ve duyguları oldukça soğukkanlı bir tutumla, rahat bir söyleyişle ve yer yer öyküleştirmelere giderek irdeler.

En somut anlatımını bile çok yalın bir dille yapan şair olarak tanımlanan Ülkü Tamer’in, şiirlerindeki en büyük sıçramayı Ezra ile Gary’de yaptığı belirtilmektedir. Kimine göre ise, folklor damarı çok güçlüdür sanatçının. Doğayı şiirin temel malzemesi olarak yoğun bir şekilde işleyendir o.  Ayrıca Ülkü Tamer’in şiir dünyasının en göze çarpan özelliğinin ‘düşünce-yaşam birliği’nin gövdeye, çekirdeğe yerleşmiş olduğu belirtilir. Öte yandan sanatçının birçok şiiri, dillerden düşmeyen türkülere dönüşmüştür. Zülfü Livaneli’nin besteleyip seslendirdiği “Güneş Topla Benim İçin” ve “Memik Oğlan” , Ahmet Kaya’nın seslendirdiği "Üşür Ölüm Bile" ve "Gül Dikeni"  ile Grup Yorum'un "Düşenlere" isimli eserlerinin söz yazarı Ülkü Tamer’dir.

 

Şiir Yapıtları

Soğuk Otların Altında ( 1959, Gaziantep -Kendi Yayını), Ezra ile Gary (Şiirler 1962, İst.- Kendi Yayını), Virgülün Başından Geçenler ( 1965-İst), İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür ( 1966-İst; Yeditepe 1967 Şiir Armağanı), Sıragöller ( 1974-İst), Seçme Şiirler (İst-1981), Yanardağın Üstündeki Kuş ”Antep Neresi” (İst-1986)

Oyun

Duygular Konuşuyor (Kendi yayını-1948)

Öykü

Alleben Öyküleri (İst. -1991)

Anı

Alleben Anıları ( İst. Milliyet -1997), Yaşamak Hatırlamaktır (İst. Yapı Kredi- 1998), Bir Gün Ben Tiyatrodayken

Çocuk Kitapları

Şeytanın Anıları, Pullar Savaşı (İst. Arkadaş Kitaplar–1975),Gün Işığı Hoşça Kal (Arkadaş Kitaplar–1976), Ne Biliyorum ( Milliyet–1977), Hangisi Doğru (Milliyet -1977), Çocuklara Genel Kültür (Milliyet- 1977), Tele Yunus (Arkadaş Kitaplar -1980)

Çevirilerinden Bazıları

Fizikçinin Duası (O. Süleymanov), Sürgünden Şiir (R.Alberti), Bab-ı Yar (Y.Yevtuşenko), Deniz Bile Ölür (F.G.Lorca), Tagore (R.Tagore), Mavi Bozkır (Şolohov), Kırmızı Yapraklar (W.Faulkner), Köpek Suratlı Maymun (J.Haşek), Sinirli İnsanlar (Zoşçenko), Kadınsız Erkekler (E.Hemingway), At Hırsızı ((E.Caldwell), Mitologya ((E.Hamilton –Varlık, 1964), Gece (M.Antonioni  -Bilgi, 1971), Vietnam’a Sevgiler (E.Morris), Hiroşima’nın Çiçekleri (E.Morris), Hiroşima’nın Tohumları (E.Morris), Nasıl mısın İyi misin (Edita Morris-Cem ,1974), Mutlu Gün (E.Morris), Hoşça Kal Columbus (P.Roth), Zamanımızın Kahramanı ((Lermontov), Silahlara Veda (E.Hemingway), İhtiyar Balıkçı (E.hemingway), Toprak Ana (C.Aytmatov), Cemile (C.Aytmatov), Sıkıyönetim (Franco Solinas’ın Senaryosundan Romanlaştırma,1974), Dev (T.Dery), Arkadaki Silah (E.Qucen), Şişkolarla Sıskalar ( Çocuk romanı,Andre Maurois’dan çeviri,1975), Sanki (J.Herzberg), Pinokyo (C.Collodi), Kibritçi Kız (Andersen), Ezop Masalları (Aisopos), Altın Kuş (Grimm Kardeşler), Masallar (La Fontaine), Brigitte Bardot (S.De Beauvoir), İslam Tarihi (S.F.Mahmut), Türk Edebiyatında Sosyal Konular (K.Karpat), Kısa Dünya Edebiyatı Tarihi (R.Alcock).