Diker, ''Haksızlık karşısında susan lal şeytan olmayacağız''

Türk Yerel Hizmet Sen Adana Şube Başkanı Selçuk Diker, "Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmayla halk görevlilerinin toplu sözleşme masasında uğratıldığı zararın memurlara olan toptan maliyetini hesapladığını belirterek . Buna göre; eğer yetkili konfederasyon, geçtiğimiz sene yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde 123 TL’ye imza atmayıp, enflasyon farkını unutmasaydı ve hükümetin önerisi olan % 3+3’e bile razı olsaydı, şu anda memurlar çok fazla daha çok zam alacaktı'' dedi.

Türk Yerel Hizmet Sen Adana Şube Başkanı Selçuk Diker, yaptığı açıklamada, % 3+3’ün hükümetin ilk önerisi olduğunu ve eğer toplu sözleşme görüşmeleri 23 gün erkenden bitirilmeyip gerçek manada pazarlık yapılsaydı, bu oranın % 4+4 ya da % 5+5 de olabileceğine ilgi topladı .

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmaya göre, memurların toplu sözleşmeden dolayı yaşadığı kayıp sadece 2014 senesi ile sınırlı kalmayacak. 2014 senesinde olması gerekeninin altında maaş zammı almaları dolayısıyla memurlar esas kaybı 2015 ve akabinda yaşayacaklar. toplu sözleşme görüşmelerinde gercekleşen bu stratejik yanlış , memurların bütün iş yaşamı boyunca ve emekliliklerinde de devam edecek’’diye konuştu

 

“TOPLU SÖZLEŞMEDE YAPILAN HATANIN 10 YILLIK MALİYETİ MEMURLAR AÇISINDAN 10 BİNLERCE LİRAYI GEÇECEK”

 

Başkan Diker,Buna göre, toplu sözleşmede gercekleşen hatanın 10 senelik maliyeti memurlar açısından 10 binlerce lirayı geçecek. Araştırma, toplu sözleşmedeki yanlış dolayısıyla ortaya çıkan zararın önümüzdeki 10 sene içerisinde, en üst dereceden maaş alan bir müsteşar için enflasyon farkı ve maaş zammı hesaba katılmadığı durumda bile 72 bin 480 liraya ulaşacağını ortaya koyduğunu belirterek,Diğer iş gruplarında da durumun değişik olmadığı saptanan araştırmada, “Önümüzdeki 10 senede bir doktorun 2013 toplu sözleşmesinden kaynaklı kaybı 27 bin 300 lira, avukatın kaybı 23 bin 520 lira, mühendisin kaybı 26 bin 220 lira, müdürün kaybı 14 bin 220 lira, müezzinin kaybı 11 bin 340 lira, memurun kaybı 7 bin 500 lira, şoförün kaybı 6 bin 900 lira, hemşirenin kaybı dokuz bin 660 lira, en düşük dereceden maaş alan bir hizmetlinin ise 10 senelik yekün maaş kaybı 5 bin 220 lira, aylık ise 44 lirayı bulacak. Ortaya çıkan rakamlar şaibeli bir biçimde yalnızca iki toplantı sonucunda mutabakatla sonuçlandırılan toplu sözleşme görüşmelerinin önümüzdeki 10 senede ortalama maaş alan bir memurun 15 bin lira ziyan etmesine ne sebepten olduğunu gösteriyor. Memurların zararı bununla da sınırlı kalmayacak. Emekli olduklarında maaşları daha düşük hesaplanacak ve yetkili konfederasyonun bu hatası memurun peşini yaşamı boyunca bırakmayacak.” tespitleri katıldı diye konuştu.

 

“TOPLU SÖZLEŞMEYİ BASİT BİR İMZA GİBİ GÖRENLER KUL HAKKI YEDİLER, MEMURUN GELECEĞİNİ ÇALDILAR”

 

Türk Yerel Hizmet Sen Adana Şube Başkanı Selçuk Diker,, rakamlarla ortaya çıkan gerçeklerin 2013 senesinde ‘memnun-sen’ iktidar işbirliğinin memurları uğrattığı zararın ne boyutta olduğunu göstermesi açısından nihayet derece önemli olduğuna işaret ederek, “Çeşitli oyunlarla bir biçimde yetkili olarak toplu sözleşme masasında bu ihanet senedine imza atanlar memurların geleceklerini çalmışlardır. Sendikacılık yüksek sorumluluk lazım gelen bilgiye ve tecrübeye dayanma mecburiyeti taşıyan nihayet derece önemli bir olgudur. Toplu sözleşmelerde altına imza atılan metinler, milyonlarca dar ve sabit gelirlinin geleceğini doğrudan etkilemektedir.” diye belirtti .

 

“SÖZLEŞME, MEMURLARIN VE EMEKLİLERİN HAYATLARI BOYUNCA YAŞAYACAKLARI KAYIPLARIN TEMELİNİ OLUŞTURABİLECEK”

 

Diker, şahsına ait menfaatler uğruna yalın bir imza gibi görülerek iki günde sonuçlandırılan toplu sözleşmenin, memurların ve emeklilerin hayatları boyunca yaşayacakları kayıpların temelini oluşturabildiğini ortaya koyarak , şu şekilde devam etti: “Bugün bir memurun 10 senelik kaybı ortalama 15 bin lira dolayındadır. Ortalama 30 sene çalışan bir memurun kaybı 45-50 bin lirayı bulacaktır. Bu durumda ortaya çıkan bu ziyan kul hakkını yemekten başka bir şey değildir. Memurlarımız üzerlerine oynanan oyunun büyüklüğünü görmek ve kendilerini temsil edecek sendikaları dikkatli seçmek zorundadır. Aksi halde bu zararlar artarak devam edecektir. 2013 senesinde imzalanan bu şaibeli toplu sözleşmenin bir tekrarı daha yaşanırsa memurluk mesleği çok fazla daha çok büyük yaralar alacaktır. Bu kayıplar tarihi olarak lanse edilen toplu sözleşme skandalının bir getirisidir. Hal böyle iken, memurun gözünün içene baka baka yalan söyleyenlerin, ne kadar hesap bildikleri tartışılır.“

 

YÜRÜYÜŞ VE MİTİNGİ DÜZENLENECEK

 

Bu kayıpların, unutulan ve kaderine terk edilen memurun emekliliğine de yansıyacağını açıklayan Diker, “Enflasyona ezdirilen maaşlar emeklilik maaşının da düşük olmasına ne sebepten olacaktır. Bu bakımdan memur maaşlarının tekrardan gözden geçirilmesi hayati derecede ehemmiyet arz etmektedir. Konfederasyon olarak, ‘ek zam’ talebiyle haftalardır meydanlardayız. Sesimizi Başkent Ankara ’ya daha gür duyurmak için 6 Aralık 2014 tarihinde ‘ Başkent Ankara Yürüyüş ve Mitingi’ ismi altında bir aksyon düzenliyoruz. Birilerinin yandaş olma sevdasına sattığı memurlara biz sahip çıkıyoruz. Toplu sözleşmeden kaynaklı zararlar telafi edilmediği müddetçe memurun geleceği tehdit altında olmaya devam edecektir. Biz de tarihi rezalet olan toplu sözleşmelere imza atanlara, bizleri sefalete mahkum edenlere, kendileri milyon dolarlık saraylarda yaşarken dar ve sabit gelirli vatandaşlarını unutanlara hesap sormak, meydanın boş bulunmadığı göstermek için geliyoruz. Hak ismine hakkımızı almak için sesimizi duyurana dek meydanlar bizim. Haksızlık karşısında susan lal şeytan olmayacağız.” ifadelerini kullandı.