Dolgun: "Eğitimcilere zulüm yapanlardan hesap soracağız"

Türk Eğitim-Sen Adana 1 Nolu Şubesine bağlı iş yeri temsilcileri, Öğretmenevinde bir araya gelerek birilik ve beraberlik mesajları verdiler.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim Sen Adana 1 nolu şube Başkanı Selahattin Dolgun,Türk Eğitim-Sen’in kutsal olanın insan olduğu gerçeğini, Eşref-i mahlûkatın yenilmez gerçeğinden yana taraf olarak savunan, sesin çığlığa dönüştüğü yegane yapı olduğunu hatırlatarak  Satma ve satın alma gibi zulmün esaretine kapılmış ve cehaletin pençesinde savrulan kara yazgılı bukalemunlara inat, alınları açık, başları dik olanların sendikasıdır.; Türk Eğitim Sen İlkeli ve şahsiyetli sendikacılığın tek adresidir.Türk Eğitimsen’li olmak bir gururdur, dik ve onurlu bir duruştur.

Türk Eğitim Sen’in bir üyesi olmak bizim için sonsuz bir mutluluk, büyük bir şereftir.

Tarihsel değerlerini hiçbir zaman unutmayan-unutturmayan, gerektiği yerde gerekeni yapma sorumluluğundan asla vazgeçmeyen, sendikal çizgisinden taviz vermeyen Türk Eğitim-Sen; yapılan tüm ahlaksızlıklara rağmen; üyelerimiz ve iş yeri temsilcilerimiz sayesinde Adana’nın en büyük sendikasıdır dedi.

Türk Eğitim-Sen hedefleriyle, ilkeleriyle, tertemiz kadrosuyla, dik ve onurlu duruşuyla eğitim camiasının tek umudu olduğunu kaydeden Dolgun,Hak, hukuk ve adalet ilkelerinden ayrılmadık, hukuksuzluğun hep karşısında durduk, haksızlıkları basın açıklamaları, iş bırakma eylemleri ile kamuoyu gündemine taşıdık, her platformda üyelerimizin ve tüm kamu çalışanlarının haklarını savunmak için ter döktük. Biliniz ki, eğitim camiasının Türk Eğitim-Sen’den başka şansı, yolu ve çaresi kalmamıştır. Bu Şans, bu Yol ve bu Çare buradaki Memleket sevdalılarıdır diye konuştu.

Yüreklerimizdeki iyilik, yüzümüzdeki kararlılık, ruhumuzdaki dürüstlük ve mertlik, kalbimizdeki Allah aşkı, gönlümüzdeki eğitim sevdası ve davranışlarımızdaki nezaket bizi mutlaka başarıya götürecektir diyen Dolgun, Biz çileyi zahmetlere katık ettik ancak asla inandıklarımızdan dönmedik dedi.

Dolgun çok sert konuştu. Ayakta alkışlandı

Dolgun,Eğitim camiasına daha fazlasını vermek, daha güzelini sunmak için karar verdik, yemin ettik. Çelik gibi bir disiplinle eğitim camiasının tamamını sahiplendik, taraflı tarafsız nerede bir sorun varsa onun üstüne gittik. Nitekim bugüne kadar başarılı olduk ve her kesimin takdirini kazandık. Eğer; başarıyı, başlangıç noktası ile ulaşılan yer arasındaki fark olarak tanımlarsak, buna göre Türk Eğitim-Sen’in en başarılı sendika olduğu gerçeği açıkça görülebilecektir.

Sendikalar arası rekabet anlaşılabilir. Ama rekabet adına sergilenen ahlaksızlığı ve namussuzluğu anlamak mümkün değildir. Edepsizliği ahlak edinmiş, satmayı ve satılmayı yaşama biçimi olarak benimsemiş bir gurupla karşı karşıyayız. Bizim sendikal davamız; çalışanlara huzur vermek, sorunlarına çözüm bulmaya çalışmak ve yüreklerinde umutsuzluğa zerre kadar yer vermemektir. Biz insanların yüreğine korku salmıyoruz, insanlara zulüm etmiyoruz. Günü ve zamanı geldiğinde, bu zulme ortak olanlardan ve bu zulmü yapanlardan hesap sormak da bizim sizlere verilmiş şeref borcumuzdur.

Onlar makam ve mevki için birilerine yaranmayı ahlak edindiler. Yalakalık; kendine olan saygısını kaybetmiş insanların, menfaat için başkalarına gereksiz iltifatlarda bulunmalarıdır. Satma ve satılma duyuları temel özelliklerinde şifrelenmiştir. Yalakalık; kişisel başarıları sınırlı, dünyası dar, bilgisi az kişilerde görülür ve maalesef tedavisi yoktur. En dikkat çekici belirtisi, birilerinin silahşorluğunu çıkarları doğrultusunda ölesiye yapmalarıdır. Kendilerini her daim güvende görürler ve asla zarar görmeyeceklerini düşünürler. Bu yanılgı, gururla birleştiğinde tehlikeli hale gelir, görüş belirtemezler ve kafalarını kullanamazlar.

Bizim mücadelemiz ise bunların aksine; namaza durduğunda dünyaya veda edip Allah’a yönelen bir insanın kendinden geçtiği kadar içten, tüm zorluklara rağmen tüm olumsuzlukları yıkmak için derinden en derinden, nefes almak gibi muhtaçlık hissedip kendiliğinden, hayatı temizce yaşamak için bedeninden öte tüm benliğinden ve ölmeye, tükenmeye inat yine, yeniden ve en tepeden olanıdır.

Siyaseten hiçbir rüzgâra kapılmadan her dönem olduğu gibi bu dönemde de mücadelesine devam edenler olarak duruşumuz ve çizgimiz yön değiştirmemiştir. Dün siyah dediğimize bugün beyaz demedik ve dün neredeysek bugün de oradayız.

Görevden alınan 290 Okul Müdürü Paralelci miydi?

: Geçmiş dönemde paralel dediklerinin sohbetinden çay içmek için takla atan hatta eski dönemde olduğu gibi bugün de Milli Eğitimin Abiliğini yapan zât-ı Muhteremler çok iyi bilir ki paralel sayısı sadece 6 değildi. O altı kişi adamlık gömleğini üzerlerinde çıkarmadı görevden aldığınız 100’den fazla Türk Eğitim-Sen üyesi, vatanını, milletini seven, demokratik eğitim anlayışını benimsemiş, kurum kültürünü ve Milli Eğitim Politikasını çok iyi bilen okul Müdürleri gibi. Peki, Paralel paralel deyip kimi görevden aldınız? Siz bizi salak mı sanıyorsunuz? Aslında sizin için en büyük Paralel biziz. Çünkü biz bu ülkede tek vatan tek bayrak tek millet tek dil diyoruz değil mi? Adana’da Gerçek Paralel Biziz. Ne Yapacaksınız Canımızı Mı Alacaksınız? Sizden Korkan Sizden Kötü Olsun Dik Duramayanlarsa Yanımızdan Defolsun Gitsin. Ama haklısınız korkun bizden hatta titreyin. Daha da konuşurdum ama ne diyor Yunus Emre; Edebim el vermez edepsizlik edene, susmak ne güzel cevap, edebi elden gidene.

Adam olmayı becerememiş gurursuzlara, İnsanlıktan nasibini almamış çulsuzlara inat Duruşumuz Dik Olacak diyen Dolgun, İnsan doğup da insan kalamayanlara, yaşamının merkezinden insanı alıp yerine menfaati koyanlara, kendi olarak kalmayı başaramayanlara inat; Duruşumuz dik olacaktır.

“Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar.”açıklamasında bulundu.