''Engelli olmak sorun değil, engelliye engel olmak sorun''

Metro İstiklal İstasyonu, zemin kat koridorunda bulunan binada faaliyet Gösteren Dünya Sakatlar Derneği Başkanı Halis Kassap, asla ayrıcalık, ayrımcılık istemediklerini belirterek, ''Bizlere engeller çıkartılmasın yeter. Bilerek ya da bilmeden bizlere engeller çıkarılıyor. Henüz toplum olarak engelli kavramını yeterince anlayabilmiş değiliz'' dedi.

Metro İstiklal İstasyonu, zemin kat koridorunda bulunan binada faaliyet Gösteren Dünya Sakatlar Derneği Başkanı Halis Kassap, asla ayrıcalık, ayrımcılık istemediklerini belirterek, ‘’Bizlere engeller çıkartılmasın yeter.  Bilerek ya da bilmeden bizlere engeller çıkarılıyor. Henüz toplum olarak engelli kavramını yeterince anlayabilmiş değiliz’’ dedi.

Birleşmiş Milletler ’in 3 Aralık 1992’de aldığı bir karar sonrasında tüm dünyada kutlanmaya başlayan “ Dünya Engelliler Günü” yurdumuzda da kabul görmüş, 3 Aralık 1993’den itibaren çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı.

Peki, her yıl dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kutlanan; amacı “Engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarından tam ve eşit ölçüde faydalanmalarının sağlanması” olarak açıklanan “ Dünya Engelliler Günü” amacına ulaşabiliyor mu?

Örneğin yurdumuzda bu konuda neler yapıldı, neler yapılmalı?  Engelli vatandaşlarımız topluma kazandırılabildi mi? Başka bir deyiş ile toplum olarak onlara yeterince sahip çıkabildik, onlardan yeterince faydalanabildik mi? Temel insan haklarından tam ve eşit şekilde faydalanabiliyorlar mı? Bu ve buna benzer soruların cevaplarını almak için Dünya Sakatlar Derneği’nin kapısını çaldık.

Metro İstiklal İstasyonu, zemin kat koridorunda bulunan dernek binasında bizleri ilgiyle karşılayan Başkan Halis Kassap ile başlayan röportajımız,  Başkan Yardımcısı Necla Sahi ile Kadın Kolları Başkanı Aliye Şenoğlu’nun da katılımıyla devam etti.  Öncelikle Dünya Sakatlar Derneği’ni tanımak istedik; sorularımızı Başkan Halis Kassap’a yönelttik.

Metin Kala: Derneğiniz ne zaman, hangi amaçlarla kuruldu, kurucu üyeleriniz kimlerdir, kurucu başkanınız kimdir, bugüne kadar neler yaptınız, bugünden sonra neler yapmak istiyorsunuz biraz anlatabilir misiniz?

Halis Kassap: Öncelikle derneğimize hoş geldiniz demek istiyorum, sizleri aramızda görmek gerçekten güzel. Sorularınıza gelince; derneğimiz Dünya Sakatlar Derneği 2011’de Necla Sahi, Alper Koç, Mustafa Işıkbol, Bahattin Metin, Remzi Kuşçuoğlu, Cengizhan Timuçin ve ben Halis Kassap tarafından Adana’da kuruldu. Kurucu başkan ben Halis Kassap oldum ve o günden beri başkanlık görevimi elimden geldiğince yürütmeye çalışıyorum.

Kuruluş amaçlarımızı; öncelikle toplumsal farkındalık yaratmak sonra da temel yaşamsal sorunlarımıza çözüm üretebilmenin yollarını geliştirmek, ekonomik, sosyal, kültürel alanda hak ettiğimiz yerlerde olmayı başarmak şeklinde özetleyebiliriz.

Metin Kala: Toplumsal farkındalık derken neyi kastediyorsunuz; konuyu biraz açar mısınız?

Halis Kassap:  Her şeyden önce şunu söylemek istiyorum ki; asla ayrıcalık, ayrımcılık istemiyoruz. bizlere engeller çıkartılmasın yeter.

Metin Kala: Sizlere engeller çıkarıldığını mı düşünüyorsunuz?

Halis Kassap: Kesinlikle evet; bilerek ya da bilmeden bizlere engeller çıkarılıyor. Henüz toplum olarak engelli kavramını yeterince anlayabilmiş değiliz. Engelli olmak nedir, nasıl bir şeydir bilmiyoruz.  Engelli denildiği zaman aklımıza yardıma, bakıma muhtaç insanlar geliyor. Oysa gerçek hiç de öyle değil. Başta da söylediğim gibi önümüze engeller çıkartılmaz, gerekli kolaylıklar sağlanırsa eğitimde, ekonomide, sanatta, sporda, ticarette, siyasette kısaca yaşamın her alanında çok önemli başarılara imza atabiliriz.  Bu durumun örnekleri mevcut; aramızda birkaç üniversite birden bitirmiş arkadaşlarımız var. Aktif spor yapan insanlarımız var. Biliyorsunuz Ampute Futbol Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu.  Stephen Hawking’i tanımayan var mı?

Metin Kala:  Halis Bey konuya öyle bir giriş yaptınız ki şaşırdım.  Kendine güvenen, ne yaptığını, ne yapacağını bilen kararlı bir insan profili çiziyorsunuz, bu çok memnun edici bir durum. Dernek olarak toplam kaç şubeniz var, bugüne kadar hangi çalışmaları yaptınız, gelecekle ilgili planlarınız nedir anlatır mısınız?

Halis Kassap: Şube açmak için başvuruda bulunan arkadaşlarımız var; ancak bizler kontrollü büyümeden yana olduğumuz için şu an üç şubede faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Bunlar Genel Merkez Adana olmak üzere Gaziantep ve İstanbul şubeleridir.  Şu ana kadar yaptıklarımız ile yapacaklarımızı isterseniz kurucu üyemiz, aynı zamanda Başkan Yardımcımız Necla Sahi ile Derneğimiz Kadın Kolları Başkanı Aliye Şenoğlu anlatsın, birazdan burada olacaklar.

Metin Kala:  Tamam, memnun oluruz Halis Bey.

-Kısa bir süre sonra gülen yüzleri, sımsıcak bakışları ile iki güzel insan giriyor içeriye; tanıştırıyor Halis Bey.

Halis Kassap: Derneğimiz Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Necla Sahi, kendisi aynı zamanda kurucu üyemizdir.  Derneğimiz Kadın Kolları Başkanı Aliye Şenoğlu, kendisi Seyhan Belediyesi, SEYMER Evrak Kayıt bölümünde çalışıyor.

Metin Kala:  Çok memnun oldum arkadaşlar. İsterseniz konumuzu özetleyeyim. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü bütün yurtta çeşitli etkinliklerle kutlandı, uzun yıllardır da kutlanıyor. Peki,  sizce Dünya Engelliler Günü etkinlikleri amacına ulaşabiliyor mu?

Necla Sahi:  Tabii kesin ve net bir dil ile “ amacına ulaşıyor ya da amacına ulaşamıyor” demek doğru olmaz. Cevaplar kişilere ve bakış açılarına göre değişebilir; ancak bizim açımızdan bakıldığında bir tek kişi üzerinde bile etkili olabilir, duyarlılık yaratabilirsek amacımıza ulaşabiliyoruz demektir. Bizler insanları anlıyoruz. Bizleri yeterince anlayamadıklarını da anlayabiliyoruz üzülmesinler…

Metin Kala: Çok felsefi bir söz. “Bizleri yeterince anlayamadıklarını da anlayabiliyoruz üzülmesinler...”

Necla Sahi: Yoruma bağlı Metin Bey…

Metin Kala: Halkısınız, yoruma bağlı. Ben üzerime düşen mesajı aldım, umarım başkaları da alır.  Engelli olmak nedir, nasıl bir şeydir, insan yaşamını nasıl etkiliyor gibi klasik sorular sormayacağım; çünkü bu soruların cevabını baştan verdiniz; “Bizleri yeterince anlayamadıklarını da anlayabiliyoruz üzülmesinler…”

-Peki, bir engelli için yaşamdaki en büyük sorun ( engel) nedir diye sorsam ne cevap verirdiniz?

Necla Sahi: Umutlarını yitirmek ve yalnız kalmak diyebilirim. Bir engelli için en büyük tehlike umutlarını yitirmek ve yalnız kalmaktır. Bunu her engelli gibi ben de yaşayarak öğrendim.

Metin Kala: Aslında bu herkes için geçerli değil mi? İnsanlar için en büyük tehlike umutlarını yitirmek ve yalnız kalmak değil mi?

Necla Sahi: Evet, haklısınız. Bizim de anlatmak istediğimiz şey bu. Biz de herkes gibiyiz. Senin, benim, diğerinin hiç birimizin diğerinden farkı yok. Hepimiz insanız. Sadece bizlerin bazı engelleri var, hepsi bu… 

Metin Kala: Biraz önce bir engelli için en büyük sorun( engel) umutlarını yitirmek ve yalnız kalmaktır, ben bunu yaşayarak öğrendim dediniz, konuyu biraz daha açar mısınız? Neleri yaşayarak öğrendiniz?

Necla Sahi: Buradan; yani derneğin olduğu yerden çok sık geçerim. Bir gün baktım benim gibi engelli insanlar var. Durdum sordum, tesadüfen soru sorduğum kişi Başkanımız Halis Kassap çıktı. Sizler ne yapıyorsunuz burada, neden toplanıyorsunuz dedim. O da bana “Otur hele, konuşalım. Kimsin, nesin, ne iş yaparsın?  “ dedi, sohbetimiz başladı. O gün bugündür dernekteyim. Kim olduğumu, ne olduğumu, ne yaptığımı soran birileri çıkmıştı karşıma ve benim gibiydiler, çoğunun bir engeli vardı. Çoğu diyorum; çünkü derneğimizin üyelerinin hatta yönetim kurulu üyelerimizin tamamı engelli değil, aramızda engelli olmayan insanlar da var.

Metin Kala:  Çok güzel, üyelerinizin tamamının engelli olmaması oldukça güzel, güzel olduğu kadar da ilginç. Peki, gerçekten birbirinizi anlayabiliyor, hayata birbirinizin penceresinden bakabiliyor musunuz?

Necla Sahi: Metin Bey söylemiştim, birimizin diğerinden fakı yok ki… Hiç kimse yarın ne olacağını bilemez. Herkes bir engelli adayıdır. Bu gerçeği bilerek yaşamı anlamaya çalışmak başarmanın temel koşuludur.

Metin Kala: Haklısınız, gerçekten çok haklısınız… Hepimiz bir engelli adayıyız, bu durumu unutmamalıyız. 

-Dönelim başa; yani Dünya Engelliler Günü’nün ilan ediliş amacına. Bu amacın gerçekleşmesine dönük yapılan çalışmalar yeterli mi? Engelliler topluma kazandırılabiliyor mu? İnsan haklarından tam ve eşit faydalanabiliyor musunuz?

Necla Sahi:  Sorunuzun cevabı, konuya yaklaşımınıza bağlı; ancak genel anlamda” Hayır” diyebiliriz. BM’den böyle bir karar çıkalı neredeyse 24 yıl olmuş; geçen bunca yıla rağmen ülkemizde gelinen nokta maalesef yeterli değil.

Metin Kala: Peki, sizler, dernek olarak neler yaptınız ya da neler yapabildiniz?

Necla Sahi: Anlatayım.

-İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile ortak gerçekleştirdiğimiz projemizde, İl sınırlarımız içerisinde bulunan 38 ilköğretim okulunda, 387 bin lira maliyetli engelli rampası ile engelli tuvaleti yapımını gerçekleştirdik.

-“Ömür boyu hayata tutunmak” adlı başka bir projemiz ile 25 kişilik bir grup olarak Danimarka gezisi düzenledik. Burada yaptığımız incelemelerle engellilerin farklı ülkelerdeki yaşamlarını, farklı toplumların engellilere karşı yaklaşımlarını birbirleriyle karşılaştırma fırsatı bulduk. 

-Değişik tarihlerde, farklı kurumlardan aldığımız desteklerle yürüme engelli arkadaşlarımıza tekerlekli sandalyeler dağıttık.

-Yine aynı şekilde bazı mağazaların desteğiyle( bağışlamasıyla ) engelli arkadaşlarımıza ve ailelerine giysi dağıtımı sağladık.

-Ve son olarak Seyhan Belediyesi ile yaptığımız protokol sonrasında geçtiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, Dernek Binamızda “ Engelsiz SEYMER” projemizi hayata geçirdik.  Bu konunun ayrıntılarını isterseniz derneğimiz Kadın Kolları Başkanı aynı zamanda SEYMER’de Evrak kayıt personeli olarak çalışan Aliye Şenoğlu arkadaşımız anlatsın.

Metin Kala: Tabii ki. Memnun oluruz, yalnız Aliye Hanım önce kendisini ve SEYMER’i biraz anlatsın. Birde Aliye Hanım görüldüğü kadar sizin bedensel engeliniz yok,  derneğe neden üye oldunuz; üstelik Kadın Kolları Başkanlığı gibi önemli bir görev üstlenmişsiniz?

- Aliye Hanım eliyle başını işaret ederek  “Benim sakatlığım kafada abi !” demez mi? Odada bulunanlar kahkaha krizine girdik… Kendimizi biraz toparladıktan sonra sorularımıza devam ettik.

Metin Kala: Esprili bir kişiliğiniz olduğu belli oldu Aliye Hanım; insanları güldürebilmek, özellikle de esprinin odağına kendinizi yerleştirerek güldürebilmek büyük olgunluk gerektirir. Teşekkür ederiz. Hani derler ya “ Sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün. “

Metin Kala: Konumuza dönecek olursak biraz kendinizden, biraz SEYMER’den biraz da “ Engelsiz SEYMER’den bahseder misiniz?

Aliye Şenoğlu: Adım Aliye Şenoğlu, evliyim, 2 kız, bir erkek çocuk annesiyim. SEYMER Gülpınar’da Evrak Kayıt bölümünde çalışıyorum.

İsterseniz önce çoğu insanın bilmediği, birçok insanın da bir o kadar merak ettiği SEYMER’in açılımını yaparak başlayayım bilgi paylaşmaya.

Metin Kala: Buyurun Aliye Hanım sizi dinliyoruz. SEYMER’in açılımıyla birlikte kaç merkezde hizmet verdiğinizi, bunların isimlerini, SEYMER olarak amaçlarınızı ve hedeflerinizi anlatırsanız seviniriz. 

Aliye Şenoğlu: Memnuniyetle efendim.  SEYMER’in açılımı; Seyhan Belediyesi Sürekli Eğitim ve Uygulama Merkezi’dir. Engelsiz SEYMER ile birlikte toplam 14 merkezde hizmet vermekteyiz.

 Bunlar;

1-            SEYMER 2000 EVLER-1,

2-            SEYMER 2000 EVLER-2,

3-            SEYMER AHMET CEVDET YAĞ,

4-            SEYMER AHMET REMZİ YÜREĞİR,

5-            SEYMER DENİZLİ – NARLICA,

6-            SEYMER GÜLPINAR,

7-            SEYMER İBOOSMAN,

8-            SEYMER KÜÇÜK DİKİLİ,

9-            SEYMER KÜLTÜR MERKEZİ,

10-         SEYMER MEHMET AKİF ERSOY,

11-         SEYMER ŞAKİRPAŞA,

12-         SEYMER TELLİDERE,

13-         SEYMER YENİBEY,

14-         Engelsiz SEYMER’dir.

              SEYMER olarak amaçlarımız ise:

a-            Seyhanlıların açık eğitim ihtiyaçlarına cevap verebilmek, kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak, kültürel, kentsel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunarak kent kültürü ve büyükşehirde yaşama konusunda bilinçlendirmek, çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanımlı hale getirmek,

b-           Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlar ve el sanatlarımızın canlandırılıp yaşatılması, geliştirilerek gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak,

c-            -Mesleki ve teknik alanda ara eleman yetiştirmek,  sosyal, kültürel ve ekonomik alanda üretime katkıda bulunmaktır

 

           Hizmet vermek istediğimiz hedef kitlemiz de:

a-            Zorunlu ilköğretim yaşını tamamlamış olanlar,

b-           Bir meslek eğitimi alma imkânı bulamamış ya da herhangi bir nedenle eğitimini yarıda bırakmış olanlar,

c-            Yeni bir meslek, hobi ya da sanat edinmek isteyenler,

d-           Sosyal çevre edinmek ya da çevresini genişletmek isteyenler,

e-           Kendini geliştirerek mesleğinde ilerlemek isteyenler,

f-            Kendini yenileme ve rehabiliteye ihtiyaç duyanlar olarak belirlenmiş durumda.

 

Necla Hanım ile SEYMER Gülpınar’dan tanışıyoruz. Kendisi SEYMER Gülpınar’ın Bilgisayar ve Bilgisayarlı Muhasebe öğretmenidir, iki üniversite mezunudur. Gerek derneğimize gerekse SEYMER’e önemli katkıları vardır.

Derneği ve derneğe üye olan arkadaşları tanıdıktan sonra özellikle de Başkanımız Halis Kassap’ın olağan üstü çabalarını gördükten sonra SEYMER olarak bizlerin de bir şeyler yapabileceğini düşündüm, konuyu kendilerine açtım. Kendilerinin de uygun görmesiyle konuyu, bu konudaki duyarlılığını; yani engelli vatandaşlarımızın sorun ve ihtiyaçlarına karşı duyarlılığını bildiğim Seyhan Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’a ilettim. Kendisi her zamanki hassasiyeti göstererek sesimize kulak verdi Seyhan Belediyesi ile yapılan protokol gereği geçtiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde “ Engelsiz SEYMER’in “açılışını yaptı. Burada eğitim alacak tüm engelli, engelsiz vatandaşlar adına teşekkür etmek istiyorum başkanımıza. 

Metin Kala: Hayırlı, uğurlu olsun. Belediye başkanı açısından şanslı görülüyorsunuz. Burada hangi tür eğitimler verilecek, kimlere verilecek, kursiyerler ile ilgili bir sınırlama ya da kriter var mı?

Aliye Şenoğlu:  Hayır.  Kursiyerlerimiz için herhangi bir kısıtlama ya da kriter yok. Öncelikli hedefimiz engelli arkadaşlarımız; ancak müracaat eden tüm arkadaşlarımız kurslara katılabilir.  Engelsiz SEYMER’de şu an aşçılık ve el sanatları konusunda kurslarımız başladı, yakın zamanda bilgisayar kurslarımız başlayacak. İlerleyen günlerde de kursiyerlerimizin taleplerine göre kurs çeşitliliğimiz artacak.

Metin Kala: Bizlerle paylaştığınız bilgiler için teşekkür ederim Aliye Hanım. Necla Hanım ve Halis Beyle birlikte uyumlu bir ekip oluşturmuşsunuz; yolunuz açık, başarılarınız daim olsun.

Aliye Şenoğlu: Teşekkür ederim, aslında sadece Necla Hanım ve Halis Bey ile değil, derneğin tamamı ile SEYMER olarak birlikte iyi bir ekip oluşturduk.

Metin Kala: Çok güzel. Bu arada Başkanım Halis Kassap’a bir şeyler daha sormak istiyorum.

Halis Kassap: Buyurun Metin Mey.

Metin Kala: Halis Bey, Necla Hanım söyledi; ama yine de sorayım.  Türkiye genelinde engelliler konusunda yapılmış bir araştırma, bir tespit var mı? Örneğin bölgelere göre dağılımı, yaşları, cinsiyetleri, engel türleri gibi.

Halis Kassap: Hayır, yok maalesef. Sadece herhangi bir konuda, engelliler ya da yakınları tarafından çeşitli kurumlara yapılan başvurular ile ilgili tespitler var. Engelli aylığı, yardımı vs almak için yapılan başvurular, ya da kurumlarda çalışan engelliler veya örnekleme yöntemi ile bulunan istatiksel sonuçlar. 

Metin Kala: Öyleyse şu anki verilere göre gerçek engelli sayısı, cinsiyeti, yaşı, yaşadığı bölge, şehir bilinmiyor.

 Halis Kassap: Maalesef bilinmiyor.  Bu konuda BM’nin önerisi; nüfus konusunda ülkelerarası karşılaştırılabilir istatistikler elde edilmesi amacıyla sonu 0 ile biten yıllara yakın yıllarda ülkelerin “nüfus ve konut sayımı” yapmasıdır. 1990.2000.2010 gibi.

 Bu kapsamda ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından, Avrupa Birliği üye ülkeleri ile eş zamanlı olarak, idari kayıtlara dayalı geniş kapsamlı bir örneklem araştırması şeklinde planlanan, Nüfus ve Konut Araştırması 2011 yılında gerçekleştirilmiştir.

Yapılan araştırmanın ayrıntılarına girmeden bazı verileri paylaşacağım.

Genel nüfus içinde engel grubuna göre engelli nüfus dağılımı.

Engel Grubu                                                                                                      Nüfus Oranı (%)

Görmede zorluk yaşayanlar                                                                                         1.4

Duymada zorluk yaşayanlar                                                                                         1.1

Konuşmada (konuşma bozukluğu, tutukluk, kekemelik gibi)

zorluk yaşayanlar                                                                                                           0.7

Yürümede, merdiven çıkmada / inmede zorluk yaşayanlar                                   3.3 

Bir şeyler taşımada / tutmada zorluk yaşayanlar                                                     4.1

Yaşıtlarına göre öğrenmede / basit dört işlem yapmada

 / hatırlamada dikkatini toplamada zorluk yaşayanlar                                            2.0

TÜİK tarafından 2011’de yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular bunlar.  Peki, elde edilen sonuçlar kesin mi? Hayır. Araştırma, planlama aşamasında tanımlanan şekliyle, zaten tahmini sonuçlar olduğu belirtiliyor. Deniliyor ki; idari kayıtlara dayalı geniş kapsamlı bir örneklem araştırması şeklinde planlanan Nüfus ve Konut Araştırması.

Metin Kala: TÜİK’in araştırması her ne kadar tam ve kesin sonuçları belirlememiş olsa da görülen o ki; “ Engelli” sorunları ülkenin önemli sorunları arasında yerini almış. Bu araştırmanın sonuçlarına göre her yüz kişiden yaklaşık 13’ü çeşitli engellere sahip.

Halis Kassap:  Evet, ne yazık ki öyle. Ve ne yazık ki henüz devlet olarak da, millet olarak da bu durumun farkında değiliz. Büyük bir iyi niyetle yardımcı olmaya çalışan kamu görevlilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, belediyelerimiz var; ancak yeterli mi, hayır.

Metin Kala: Tam da o soruyu soracaktım. Kamu görevlileri; yani bakanlık temsilcileri, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları sizlere gereken önemi veriyor, sorunlarınızın çözümü konusunda gereken çabayı gösteriyor mu? Örneğin bir bakanlık temsilcisinin, bir valinin, bir kaymakamın ya da belediye başkanının kapısını çaldığınızda, derdinizi anlatacak muhatap bulabiliyor musunuz?  

Halis Kassap: Tabii ki. Herhangi bir sorunumuz olduğunda, sorunumuzla ilgili kurumlara başvurduğumuzda gereken ilgiyi, alakayı görüyoruz.  Bugüne kadar ne bakanlık temsilcisi, ne vali, ne kaymakam, ne de belediye başkanı tarafından geri çevrilmedik. Buradan sizlerin aracılığıyla hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Özellikle de Seyhan Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’a teşekkür etmek istiyorum. Biliyorsunuz dernek binamız Seyhan’da, üstelikte Seyhan Belediyesinin yanı başında.  Bunun için de her ihtiyacımızda Zeydan Karalar’a başvuruyoruz, o da sağ olsun hiçbir zaman bizleri geri çevirmemiştir. En son açılışını yaptığı Engelsiz SEYMER’de engelli arkadaşlarımız meslek eğitimleri alacak, bu bir engelli için çok önemli. Üstelik Engelsiz SEYMER sadece engellilere değil, tüm vatandaşlarımıza hizmet verecek.

Metin Kala: Peki, Halis Bey o zaman kızmak yok; derneğinizin hemen yanında güvenlik odası var.  Ben değişik gün ve saatlerde üç kez geldim derneğinize ve her seferinde en az 1-1.5 saat oturdum. Nerede bu güvenlik görevlileri? Ben hiç görmedim? Burası Metro durağı giriş- çıkış bölgesi, güvenliğin öncelikli olması gerekmiyor mu?  Buranın terör saldırıları başta olmak üzere, kapkaç, hırsızlık, gasp gibi suçlara karşı korunuyor olması gerekmez mi?

Gördüğüm kadarıyla asansör bir çalışıyor, bir çalışmıyor. Merdivenlerin yanında yürüyen merdiven yerleri yapılmış ancak yürüyen merdiven yapılmamış. Asansörün çalışmadığı bir an da engelli ya da yaşlı insanlar bu merdivenlerden nasıl çıkacak?

Güvenlik kameraları çalışmıyor. Bir kapkaç, bir yankesicilik olayı olsa, kadınlara karşı saldırı, taciz vakası görülse hatta terör saldırısı gerçekleşse bunun hesabını kim ve nasıl verecek?  Kurumlar sizlere karşı bu kadar ilgiliyse, bu korumasızlık neden?

Aynı şekilde buraların temizliğinden hangi kurum sorumlu? Koridorlar berbat durumda, yerler kâğıt, mandalina kabuğu, çerez kabukları vs dolu.

Halis Kassap: Bu konuda yorum yapmak istemiyorum; ama biraz da vatandaşlarımızdan kaynaklanıyor.  Temizlik konusunda titiz davransalar, en azından ellerindeki çöpleri yerlere atmasalar bu kadar kirlilik olmaz.

Metin Kala: Yok, o konuda size katılmıyorum Halis Bey. Güvenlik kameraları gerektiği gibi çalışıyor olsa, güvenlik görevlileri gerektiği gibi görevlerinin başında olsa, kimse elindeki çöpü, kâğıdı yerlere atamaz. Umarım ilgili kurumların yetkilileri röportajımızı okur, gereken önlemleri gerektiği gibi alır.

Peki, Halis Bey toparlayacak olursak genel olarak toplumdan ve kurumlardan beklentileriniz neler?

Halis Kassap: Röportajımızın başında söylediğim gibi ne toplumdan, ne de kurumlardan özel bir beklentimiz yok. Ayrımcılık talebimiz de yok. Önümüze engeller çıkartılmasın yeter. İstediğimiz şey, toplumun resmi kayıtlarda görülen yaklaşık % 13 engellisi olduğunun unutulmaması; engellilerin de eğitim, meslek edinme, çalışma, çalıştırma, kültürel etkinlikler düzenleme ve katılma, gibi hakları olduğunun bilinmesidir. Dünya Engelliler Günü’nün amacına uygun bir yönetim anlayışı her şeyin güzel olmasını sağlayacaktır.  Sen, ben, o hiç birimizin diğerinden farkı yok, hepimiz insanız…

Metin Kala:  Evet, Halis Bey hepimiz insanız ve hiçbirimizin diğerinden farkı yok, bunu anlar ya da anlatabilirsek her şey çok daha güzel olacak. Sizlere çok teşekkür ederim zaman ayırdınız ve inanın sohbetinizle bizlere çok şey kazandırdınız. Teşekkürler Halis Kassap, teşekkürler Necla Sahi, teşekkürler Aliye Şenoğlu ve tabii ki bizleri her seferinde güler yüzle, içten karşılayan her seferinde bol köpüklü kahvemizi ikram eden ve bizleri o güzel yüzündeki tebessümüyle uğurlayan Dünya Sakatlar Derneği “Gönüllü” sekreteri Elif Bozdoğan teşekkürler, yolunuz açık, başarılarınız daim olsun. 

Umarım röportajımız ilgili kişi ve kurumlara ulaşır. Umarım engellilerin engelsizleri anlamak için harcadığı çabayı, engelsizler de engellileri anlamak için harcar.