GENÇ TURİZMCİ SEKTÖRDEKİ KRİZİ DİNLEMEDİ

Adana'da kurduğu Travel Office adlı seyahat acentesi ile gerçekleştirdiği yurtdışı ve yurtiçi turlarla kısa sürede dikkat çeken Yasemin Küçük, ''Adanalıları Butik turlarla tanıştıracağım'' dedi. Küçük, sektörün derin bir kriz yaşadığını, ancak bunun geçici olduğuna inandığını ve Türk turizminin yeniden atağa kalkacağına inandığını bildirdi.

Adana’da kurduğu Travel Office adlı seyahat acentesi ile gerçekleştirdiği yurtdışı ve yurtiçi turlarla  kısa sürede dikkat çeken Yasemin Küçük, ‘’Adanalıları Butik turlarla tanıştıracağım’’ dedi. Küçük,  sektörün derin bir kriz yaşadığını, ancak bunun geçici olduğuna inandığını ve Türk turizminin yeniden atağa kalkacağına inandığını bildirdi.

Acentayı yaklaşık 4 ay önce kurduğunu ve hemen herkesin bu ortamda sektöre giriş yapmasını şaşkınlıkla karşıladığını anlatan Küçük, ‘’Bu krizi avantaja çevirmek biz turizmcilerin elinde.  Bende bunun için yola çıktım’’ dedi.

Travel Office Seyahat Acentesi sahibi Yasemin Küçük ile yaptığımız röportaj şöyle:

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller İngilizce Bölümü mezunuyum. İncirlik Hava Üssü’nde Talay tur da  iş hayatıma başladım. 6 yıl kadar İncirlik Hava Üssü’nde Amerikalılar ile çalıştıktan sonra Adana da acentacılık mesleğime devam ettim. 4 ay öncede kendi acentemi kurdum.

 Kriz ortamında sektöre girmeyi nasıl kararlaştırdınız?

Turizm sektörü son yılların en büyük kriziyle karşı karşıya.  2015’in sonlarına doğru başlayan ve 2016’da tavan yapan büyük bir kriz olduğu herkesin malumu.  Bu ortamda bir çok acenta ve otel de sektörü terk etti. Ancak,  bazen krizlerde fırsat yaratır. Bende bu kriz ortamını fırsata çevirmek için gözüm kapalı bir şekilde acentamı kurarak işe başladım. Daha 4 aylık bir acentayım, Allaha şükür şimdilik iyi gidiyoruz. İleride daha da iyi olacağına inanıyorum. Bu ortamdan alnımızın akıyla çıkacağıma inanıyorum.

Düzenleyeceğiniz yurtdışı ve yurtiçi turlardan bahseder misiniz?

Bizim önceliğimiz her zaman misafirimizin memnuniyeti olacak. Yola  çıkarken  bunu kendimize ilke edindik. Öncelikle misafir memnuniyeti. Bize başvuran ve bizimle tatile çıkmak isteyen misafirlerimizin yurt içi ve yurt dışı tüm havayollarının uçak biletlerini, yurtiçi, yurtdışı otel rezervasyonlarını aynı şekilde yurtiçi ve yurtdışı turları ile vize işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Bunları yaparken hizmet kalitemiz en yüksek noktada oluyor. Bu yıl için farklı destinasyonlara programlar hazırlıyoruz. Yurtdışı ve yurtiçinde keşfedilmemiş destinasyonlarla misafirlerimizin karşısına çıkacağız. Yeni ve gençlerden kurulu dinamik bir acentayız. Adanalılar bizi izlemeye devam etsinler.

 Sektörde öncelikle neler yapmak istiyorsunuz?

Her sektörde olduğu gibi turizm sektörü de sürekli yenilenme istiyor. Bu yenilenmeyi sağlamak için değişik projeler yapılmalı. Bende bu projeleri hayata geçirmek için kendi acentamı kurdum. Yurtdışı ve yurtiçinde düzenlediğimiz turlarla adımızdan sıklıkla bahsettirmeye başladık. Önümüzdeki günlerde bilet satışı ile konaklama rezervasyonları işine de gireceğiz. Ayrıca, Butik turlarda çok iddialıyız. Adanalıları Butik turlarla tanıştıracağız.

Nedir Butik tur, biraz bahseder misiniz?

Kısaca sınırlı sayıda katılımcı ile yapılan turlar diyebiliriz. Butik turlarda, tura katılanlar birbirleriyle daha çabuk kaynaşıyor, rehberle iletişim daha kolay kuruluyor. Katılımın daha az kişiyle yapılmasından ötürü çevreye verilen zararda minimuma indiriliyor. Katılan gezginlere acente yetkilileri, konaklama işletmeleri tarafından daha fazla zaman ayırılabildiği gibi otel girişlerinde, yemek alınan yerlerde, müze ve ören yerleri girişlerinde  kuyrukta beklemiyorsunuz.  Yani turun küçük araçla (minibüs, midibüs), yapılması ve daha hızlı hareket edilebilen, dostlarınız ve aileniz ile daha fazla zaman harcadığınız özel turlar oluyor.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Sektörün daha öncede bahsettiğim gibi son yılların en kötü dönemlerini yaşıyor. 2017’ye umutsuz girildi desem yeridir. Bu kriz sektörde elbette ciddi tahribatlara neden olacak, ama bu kriz elbette geçecek. Zaten hükümetimiz sektöre bir takım destek sağlamalarının yanında, yurtdışında kaybolan prestij kaybını  yeniden sağlamak için tanıtım atağına geçti. Sektör temsilcileri olarak bizlerde bu durgun dönemde tanıtımlar yapmalıyız. Böylece bu durumu fırsata çevirip krizin etkilerini az da olsa azaltmalıyız. Sektörümüz adeta bacasız bir sanayi ve 36 sektörü direkt olarak ilgilendiriyor. Önemli döviz girdisi getirerek ekonomiye de büyük katkı sağlıyor. İstihdama da önemli destekler sağlıyor. Böylesine önemli olan bir sektörün, dönem dönem krizler yaşasa da önü her zaman açıktır. Sektörün bu krizi de en kısa sürede aşarak yine eski parlak ve şaşalı günlerine döneceğine inananlardanım. Yeter ki; karamsar olmayalım. Geleceğe her zaman pozitif bakmalıyız.’’