İlaçta yerli üretim artırılmalı

Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, ilaçta yerli üretimin artırılması gerektiğini söyledi.

Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, ilaçta yerli üretimin artırılması gerektiğini söyledi.

 

Adana Eczacı Odası (ADEO) 2021-2022 Yılı Olağan seçimsiz Mali Genel Kurulu yapıldı. Oğuzhan Sürme Başkanlığındaki  Divan Kurulu Başak Sayan, Münevver Selin Akbıyık ve Mustafa Yusuf Öztürk’ten oluştu.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seçimsiz olağan genel kurulun açılış konuşmasını yapan Adana Eczacı Odası (ADEO) BaşkanıMürsel Yalbuzdağ, “Rusya-Ukrayna savaşı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları yapmaya başlamasından sonra, Yunanistan’ın taciz ve tehditleri, ülkemizde döviz, enflasyon derken sıkıntılı bir ekonomik kriz yaşamaya devam ediyoruz. Tarımda kendine yeten bir ülke olmaktan çıkıyoruz, üretilen gıda yetmemektedir. Üretimi arttırarak, üretim ekonomisine destek verilerek sıkıntıyı aşmamız gerekmektedir. İlaçta da yerli üretim olmamasının sıkıntısını yaşıyoruz. Değil eczaneler, hastaneler bile serum bulmakta zorlanıyor. Her ilaç zammı öncesi ilaçların piyasaya verilmemesinden de daha da kötü duruma düşmüş haldeyiz, her 5 ilaçtan biri bulunmamaktadır. Biz eczacılar olarak hep ilacın ucuz, erişilebilir, bulunabilir olmasını savunduk, savunacağız; ilaca değer verilmelidir. Artık ticari bir meta gibi değil sağlık için elzem bir ürün olarak değer kazanmalıdır. İlaçta yerli üretim artırılmalıdır’’ dedi.

 

İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ DÜZELTİLMELİ

 

İlacın tedavinin ana unsuru olduğunu, ilacın tek yetkili uzmanının eczacı olduğunu söyleyen Yalbuzdağ, şunları kaydetti:

 

‘’ “Eczacısız, ilaç ve eczacılık hizmeti verilemez. Bunu duymayan kulakların duyması, görmeyen gözlerin görmesi gerekmektedir. Eczacılar zor durumdadır, durum tespitlerinde eczacıların bir kredi borcunu bir başka kredi borcuyla ödemeye çalıştığı, borçlanarak ve kredi kullanarak hizmete devam ettiği ortaya çıkmıştır. Meslekte karşı karşıya kaldığımız sorunlar katlanılamaz bir boyuta ulaşmıştır. Eczacılar öz sermayesinden de kaybetmeye başlamıştır. İlacı devletin belirlediği kar ile satarken, kademeli karlılık ile belli oranda kazanç sağlamaktadır. Buna ilave gelir olacak mal fazlası ya da iskontolar da artık kalmamıştır. İlaç Fiyat Kararnamesi düzeltilmek zorundadır. 13 yıl boyunca güncellenmeyen fiyat baremlerinden kaynaklı, ilaca zam geldikçe ve ilaçlar 100 TL’nin üzerine çıktıkça karlılığımız azalmaktadır. 9 Temmuz değişikliği ile 100 TL’nin üzerindeki ilaçların pazar payı %57’lere ulaşmış durumdadır. Sattığımız her iki ilaçtan birinde masraflarımızı çıkaracak kazanç bile sağlayamamaktayız. Sağlıkta tasarruf olmayacağını bir kez daha haykırıyoruz. Halkın sağlığından, halkın ilacından tasarruf olmaz.

Kamuda çalışan meslektaşlarımız da sıkıntıdadır. Ne yazık ki Haziran ayında kamudan emekli hekim ve diş hekimlerinde yapılan düzenleme kamudan emekli meslektaşlarımıza yapılmamış, hatta Meclis komisyonlarında taslaktan çıkartılmıştır. Kamuda çalışan meslektaşlarımız hastanelerin can damarlarıdır, ilacın, sarfiyatın, ayniyatın sorumlulukları üzerlerindedir. Ağustos ayında Ek Ödeme Yönetmeliğinde eczacılar, hekim ve diş hekimlerinden ayrıştırılmıştır, ek ödemeleri artacağına toplamda ele geçen maaşları düşmüş durumdadır. Kamuda çalışan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer verilmelidir. Emeklilik ve özlük haklarında iyileştirme yapılmalıdır.”

 

 

eczacı