KA.DER, geleneksel 8 Mart karnesini yayınladı
KA.DER Adana Şube Başkanı Hanife Küçükyılmaz KA.DERin , 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde 9uncu kez Türkiyenin Temsilde Kadın-Erkek Eşitliği karnesini açıkladı.
Küçükyılmaz yaptığı açıklamada;Mecliste, yerel yönetimlerde, bürokraside, yüksek yargıda, akademide, işveren ve meslek örgütlerinde, özetle karar alma mekanizmalarında erkek egemenliği tüm ağırlığı ile devam ediyor. Milletvekillerinin yüzde 14,7si, belediye başkanlarının yüzde 2,7si, muhtarların yüzde 1,3ü, valilerin yüzde 2,4ü, rektörlerin yüzde 9,5i, büyükelçilerin yüzde 14,3ü kadın. 14 işveren ve meslek örgütünün ve 7 yüksek yargı oranının yalnızca 1er koltuğunda kadın başkan var. Müsteşar ve başbakan yardımcısı kadın yok! Okuma yazma bilmeyen kadınlar, erkeklerden 5 kat fazla. Dedi.
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER)in , 9uncu kez, Türkiyede karar alma mekanizmalarında kadın-erkek eşitsizliği rakamlarını açıklayan başkan Küçükyılmaz,KA.DERin, Temsilde Kadın-erkek Eşitliği karnesi kadınların karar alma mekanizmalarındaki yokluğunu bir kez daha ortaya koydu. dedi
İşte Temsilde Kadın-Erkek Eşitlik Karnesindeki vahim rakamlardan bazıları:
550 milletvekilinin 81i
21 bakanın 2si
30 Büyükşehir Belediye Başkanının 3ü
1351 belediye başkanının 37si
7 yüksek yargı organı başkanının 1i
14 işveren ve meslek örgütü başkanının 1i
179 rektörün 17si
Geçmiş karnelerden bugüne değişmeyen rakamlar arasında en önemlilerinden biri, gelecekte TBMM ve yerel yönetimlere aday olacak kişilerin belirlendiği bürokrasi koltukları. Kadınların bu koltuklara oturması adeta hayal! Olduğunu kaydeden Küçükyılmaz, 26 müsteşar arasında hiç kadın yok. 81 valinin yalnızca 2si, 171 büyükelçi ve daimi temsilcinin 24ü kadın.TBMMdeki milletvekillerinin yaş gruplarına bakıldığında da erkek siyasetin kapıyı sadece 60 yaşın altındaki kadınlara açtığı görülüyor. Mecliste 60 yaş üzerindeki 82 milletvekilinden yalnızca 3ü kadın. Başka bir deyişle TBMMdeki 60 yaş üzerindeki erkek sayısı neredeyse kadın milletvekillerinin toplamı kadar. Erkeklerin iktidar olmayı en çok sevdiği ve kadınları sokmamak için en çok direndiği karar mekanizmaları arasında yerel yönetimler başı çekiyor.
Cumhurbaşkanının sık sık bir araya geldiği 50 bini aşkın muhtar arasında kadın sayısı ise sadece 640 (yüzde 1,3).
Akademik kadrolara bakıldığında ortalama yüzde 42,2lik oranla kadınların durumu nispeten iyi görünse de, yönetim kademesinin en tepesinde yer alan rektörlerin yalnızca yüzde 9,5i kadın. Okutman, araştırma görevlisi, uzman kadrolarında kadın oranı yüzde 50nin üzerine çıkarken, profesörlerin yalnızca yüzde 31,2si kadın.
Karar alma mekanizmalarına giden yolun ilk adımı okuma yazma bilmek. Ancak Türkiyede okuma yazma bilmeyen nüfus içinde kadın oranı erkeklerden 5 kat daha fazla. 4+4+4 sistemi ile birlikte 2014te ortaokuldan mezun olanlar arasında yer alan 36 bini aşkın kız çocuğu açık liseler dahil hiçbir kuruma kayıt yaptırmadı. İlköğretim çağında olup okula gitmeyen kız çocuklarının sayısı ise aynı durumdaki erkek çocuk sayısından 600 bin fazla.
Küçükyılmaz bu verilere göre Türkiye maalesef yine sınıfta kaldı. KA.DER'in eşitsizlik karnesinden de görüleceği üzere erkekler yönetim koltuklarını yine kadınlara bırakmadılar. Kadınların sistematik olarak, kasıtlı bir biçimde yönetimlerden dışlanmaları, ülke olarak refahımızı, gelişmemizi ve kalkınmamızı olumsuz etkiliyor. Yönetim koltuklarına - deyim yerindeyse - yapışmış erkekler bir türlü bu gerçeği göremiyor! Kadına yönelik şiddet artıyor, kız çocukları eğitimden kopuyor, kadın haklarını geliştiren yasalar bir türlü çıkmıyor. Oysa tüm bu toplumsal dertlerin çözümü basit, kadınların toplumun yarısı olduğu gerçeğini kabul etmek ve kadın aklının, duygularının, bakış açısının demokrasiye, kalkınmaya, toplumsal gelişme ve refaha yapacağı olumlu katkıyı görmek. Bu gerçekleşene kadar, erkekler koltuklarını kadınlarla paylaşana kadar biz KA.DER olarak mücadeleye devam edeceğiz. dedi.