Kuraklık kapımızda

Her ne ad altında olursa olsun ağaç kesimine karşı çıkan TEMA Pozantı Sorumlusu Fettullahoğlu, toprağın gücünün tükendiğine dikkat çekti.

Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, yağış olmaması, barajlardaki su seviyelerinin yüzde 35’ler düzeyine düşmesiyle birlikte, yaz aylarında su sıkıntısı yaşanacağını vurgulayan uzmanlar, kuraklık tehlikesine dikkat çekiyorlar.

Ülkemizde 60’lı yıllarda yıllık yağış ortalaması metrekareye 864 mm olurken, son dönemlerde bu ortalamanın 638 mm’ye gerilediğini ifade eden uzmanlar, sıcaklığın artmasıyla birlikte ekolojik sistemin giderek alarm verdiğini belirterek, doğanın yok oluş sürecine sürüklendiğini ifade ettiler.

Erozyon, yanlış sulama ve kuraklık nedeniyle verimli toprakların kaybolduğunu, Türkiye’de her yıl Kıbrıs adası büyüklüğünde bir toprağın denize sürüklendiğini dile getiren uzmanlar, orman alanlarının azalması yüzünden iklimsel değişimler yaşandığını, bitki örtüsündeki çeşitliliğin azaldığını, ağaçların zamansız çiçek açtığını veya verimsiz hale geldiğini, canlıların yaşam alanlarının daraldığını dile getirerek, toprağın, havanın ve suyun kirlenmesiyle birlikte, doğanın alarm verdiğini söylediler.

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin son yıllarda Pozantı’da iyice hissedilmeye başlandığına dikkat çeken TEMA Pozantı Sorumlusu Dr.Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Fettullahoğlu, “Daha bir kaç yıl öncesine kadar metrelerce kar olan Pozantı’da şimdi Şubat başında çiçekler açmaya başladı. Soğuk yerini sıcağa, yağış yerini kuraklığa, verimli topraklar yerini taşlığa bırakıyor”dedi

YERİNE YENİSİ YETİŞMİYOR

Fettullahoğlu, hiçbir koşulda ormanda ağaç kesimi yapılmaması gerektiğini söyledi. Gençleştirme, seyreltme veya her ne ad altında olursa olsun ağaç kesimlerine karşı çıkan Fettullahoğlu, 1 ağacın kereste fiyatının, o ağacın sağladığı faydaların 50’de birinden az olduğunu dile getirdi.

Toroslar’da gerek orman yangınları, gerek ağaç kesimi ve gerekse de yapılaşma nedeniyle ormanlık alanlarının hızla azaldığını dile getiren Fettullahoğlu, doğanın korunması noktasında Pozantı’daki tüm okullara ve bazı kurum ve kuruluşlara Eskişehir’den getirdiği Meşe Palamudu tohumu dağıttıklarını söyledi.

Erozyonun tepe noktasında olduğunu, verimli toprakların hızla kaybolduğunu söyleyen Fettullahoğlu, “Yağışların azalmasıyla birlikte hava sıcaklıkları giderek arttı. Mevsimler yer değiştirdi. Eskiler ‘Kış olmazsa orman olmaz’ derlerdi. Yağışın olmaması, yeraltı sularının çekilmesiyle birlikte kuraklık kapımıza dayandı. Ağaç kesimleri de erozyon tehlikesini beraberinde getirdi. Su taşkınları ve orman bitki örtüsünün azalması, yoğun ağaç kesimiyle birlikte yeraltı sularını besleyecek şekilde suyu tutacak ağaç köklerinin olmaması, taşkın suların toprağın en verimli üst kısmını derelere ve ırmaklara taşımasına yol açıyor. En verimli topraklarımız suya karışıyor ve toprak üretme gücünü kaybediyor. Her yıl Kıbrıs adası büyüklüğünde toprak parçası kaybediyoruz” dedi.

Toroslar’ın hızla kıraç hale geldiğini, orman alanlarının azaldığını dile getiren Fettullahoğlu, “9 aydır bölgemizde yeterli yağış yok. Kar yok, kış yok. Ama orman kesimleri devam ediyor. Pozantı yeşil ormanlarıyla, bol ve temiz sularıyla anılırdı. Anılırdı diyoruz çünkü bu şekilde devam ederse yakın bir gelecekte tüm bu güzellikler ortadan yok olacak. Her ne ad altında olursa olsun Pozantı ve tüm kurak bölgelerimizdeki ormanları kesmekten vazgeçin. Ormanları keserek çölleşmeye davetiye çıkarmayın. Gençleştirme ve seyreltme adı altında ağaç kesim önlenmelidir. Kestiğimiz bir ağacın yerine bin tane de diksek, o kesilen bir tane ağacın yerini ikame edemiyoruz. Çünkü hava, su ve toprak kirlendiği için ekilen her fidan binbir emekle toprakla buluşmasına rağmen, büyümüyor, kesilen ağacın yerini alamıyor. Çünkü Pozantı dağlarında toprağın gücü tükendi” diye konuştu.

Barajlardaki su seviyelerinin bir önceki yılın yakşalık 3’te biri düzeyine gerilediğine dikkat çeken Fettullahoğlu, “Yaktık bitiremedik. Kestik yok edemedik. Konut alanı açtık, madencilere verdik ortadan kaldıramadık” diyerek, yayla turizmi adı altında orman içerisindeki yapılaşmanın önüne geçilmesini, doğal yaşamı olumsuz yönde etkileyecek bu girişimlere son verilmesini istedi. “Bilim ve pratik, kuraklığı önlemenin en iyi yolunun ağaçlandırma olduğuna işaret ediyor” diyen Fettullahoğlu, yaklaşan tehlikeyi dile getirmek için çeşitli girişimlerde bulunduklarını dile getirerek, “TEMA olarak doğanın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, ekolojik sistemin korunması için çaba gösteriyoruz. Siyasetle asla işimiz olmaz. Doğaya karşı yapılan yanlış uygulamaların karşısındayız. Doğanın korunması tek çıkış noktamız” diye konuştu.