Meme kanseri her 8 kadından 1'ini tehdit ediyor

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile açıklamalarda bulunan Acıbadem Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Yavuz, meme kanserinin dünyada ortalama her 8 kadından birinde görüldüğünü ve her yıl yaklaşık 450 bin kadının yine meme kanseri nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.

Bu oranın tüm kadın kanserlerine bağlı ölüm nedenlerinin yüzde 14’ü gibi yüksek bir rakamını oluşturduğunu anlatan Prof. Yavuz, “Oysa kadınlarda erkeklere göre çok daha sık görülen meme kanseri erken teşhis edildiğinde hem meme koruyucu cerrahi şansı doğuyor, hem de hayat kurtarıcı bir tedavi mümkün olabiliyor. Günümüzün modern tedavi yöntemleriyle uzun yaşam sürelerine ulaşılan bu hastalık grubunda, memenin korunarak radikal cerrahi tedavilerinin uygulanabiliyor olması bir kadın için oldukça büyük öneme sahip. Meme kanseri farkındalık çalışmaları nedeniyle meme kanseri hakkında kadınların bilgi seviyesi yükselse bile, erken teşhiste çok önemli rol oynayan mamografik tarama, hekim muayenesi ve kendi kendini muayene etme çoğu zaman ihmal ediliyor” dedi.

Aile öyküsü çok önemli

Prof. Yavuz, kadının birinci derece yakınının meme kanseri olmasının büyük önem taşıdığını belirtiyor ve özellikle annenin veya kardeşin menopoz dönemi öncesi meme kanseri olması durumunda riskin çok daha fazla yükseldiğini söyleyerek bu kişilerin takibe alınması gerektiğini vurguluyor.

“Birinci derece yakınlarında meme kanseri, yumurtalık kanseri, rahim kanseri, kolon kanseri ile prostat kanseri öyküsü olan kadınlar yüksek risk grubuna giriyor. Özellikle anne ve/veya kız kardeşlerinde meme kanseri olan kadınlar yüksek risk altındadırlar. Aile bireylerinden en genç kanser teşhisi alan kişinin tanı anındaki yaşından 10 yıl önce, kadına tarama testlerinin başlatılması gerekiyor. Ancak genel olarak ailede kanser hastalığı bulunan kadınlarda 25 yaşın klinik muayene ve tarama testlerinin başlatılması için en uygun dönemi oluşturduğunu söyleyebiliriz.”

Erken tanı için ne yapılmalı?

Memesini kaybeden kadının adeta dişilik kimliğini kaybetmiş gibi hissettiğini belirten Acıbadem Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Yavuz, uygun tarama testleriyle meme kanserinin erken teşhis edilmesinin hayat kurtarıcı bir role sahip olduğunu söyleyerek hangi testlerin rutin olarak yapılması gerektiğini ise şöyle anlatıyor: “Ailesel kanser öyküsü olmayan ve standart risk grubunu oluşturan kadınlarda 20 yaşından itibaren aylık kendi kendine meme muayenesi başlatılmalı. 35 yaşından itibaren yıllık klinik meme muayenelerinin hekim tarafından gerçekleştirilmesi öneriliyor. 40 yaşından sonra da 2 yılda bir, 50 yaşından itibaren ise her yıl mamografik tarama testlerinin başlatılması erken tanı için son derece önem taşıyor.”