Sağlık çalışanlarının sorunları masaya yatırıldı.

Güney İlleri Tabip Odaları(GİTO) toplantısı Adana , Osmaniye, Mersin, Hatay ve Gaziantep-Kilis Tabip Odaları Başkan ve yöneticileri ile Türk Tabipleri Birliği(TTB) Merkez Konsey Üyeleri Dr. Hüseyin Demirdüzen ve Dr. İsmail Bulca'ın katılmıyla Adana Tabip Odası toplantı salonunda gerçekleştirildi. Türkiye’nin sağlık gündeminin yanı sıra savaşın bölgemizde yarattığı sağlık sorunları ve başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının sorunları masaya yatırıldı.

Adana’da gerçekleştirilen GİTO toplantısında TTB MK Üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler'in, TTB Merkez Konseyi Delegesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Ümit Biçer, Prof. Dr. Cengiz Erçin, Prof. Dr. Zelal Ekinci'nin de bulunduğu Akademisyenlerin göz altına alınmaları protesto edilerek akademisyenleri destekleyen bir bildiri yayınlandı.

Güney İlleri Tabip Odaları(GİTO) ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi adına bildiriyi okuyan Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, “Savaşa Karşı Barışı, Ölüme Karşı Yaşamı Savunuyoruz! AKP iktidarının uyguladığı neoliberal politikalar, sağlıktan eğitime, çevreden şehirleşmeye, çalışma hayatından, hukuk sistemine kadar her alanda çok büyük tahribatlara neden oldu. Her geçen gün daha da otoriterlersen devlet yönetimi, halkın üzerinde bir korku imparatorluğu yaratmayı hedeflemektedir. Diğer yandan da, medya kuruluşları üzerinde kurduğu baskı ve yıldırma politikaları ile de kamuoyunu istediği gibi yönlendirmeye çalışan iktidar, istediğini hain, istediğini terörist, istediğini katil ilan etmektedir. Bölgemizi kan gölüne çeviren  başta ABD olmak üzere ,emperyalist güçler ve bölgedeki işbirlikçilerince uygulanan savaş politikaları,hem Ortadoğu, hem de ülkemiz halklarını açlık, sefalet ve ölümle karşı karşıya bırakmıştır. Günlerce, aylarca uygulanan sokağa çıkma yasakları, bir yandan insanların özgürlüklerini kısıtlarken, diğer yandan su ve yiyecek gibi en temel ihtiyaç maddelerine ulaşımını da engellemekledir. Bu çatışmalı ortamlarda bebeklerin, kadınların, yaşlıların, kronik hastaların sağlık hizmetlerine ulaşamadıkları bilinmektedir. Temel sağlık hizmetlerinin tamamen ortadan kalktığı gibi, sağlık kuruluşlarının birer savaş karargahı haline getirilmesi de ,biz hekimleri ülkemizin geleceği açısından kaygılandırmaktadır. Böyle bir ortamda bu ülkenin bilim insanlarının, akademisyenlerinin akan kanın durması, savaş politikalarına son verilmesi yönündeki  barışçıl ve şiddet içermeyen çağrılarının iktidar çevrelerinde yarattığı tepki , her zaman savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunan biz hekimlerin kaygılarını da artırmaktadır. Akademisyenlerin ,önce hain ve karanlık kişiler olarak ilan edilmesi, hedef gösterilmesi ve arkasından medya organları üzerinden başlayan bir linç girişimi, YÖK’ün durumdan vazife çıkararak soruşturmalar başlatması, hatta mafya çevreleri tarafından gelen tehditler, korku ve baskı imparatorluğunun yöntemlerine de uygun düşmektedir. Hemen arkasından ,akademisyenlerin evlerinin basılarak gözaltına alınmaları, artık hukukun ve adaletin bir anlam ifade etmediği gibi bir döneme doğru gidiyoruz endişelerini uyandırmaktadır. Akademisyenlerin bu ülkenin sorunları ile ilgili olarak düşüncelerini ifade etmelerinin suç haline getirilmesi, sadece hukukun değil, aynı zamanda sözün de bittiği yerdir. Biz TTB MK ve GİTO(Güney İlleri Tabip Odaları) olarak, ifade ve düşünce özgürlüğünü,akademisyenlerimizin düşüncelerini her platformda ifade etmelerini ,ve ayrıca, savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunan bütün politikaları da destekliyoruz.” dedi.