Seyhan’da Ak Parti şahlanacak

Ak Parti'nin eğitimci kökenli İlçe Başkanı Abdurrahman Yeşiltaş, Seyhan'da Ak Parti'nin oy potansiyelinin her geçen gün arttığını ve yapılacak ilk yerel seçimlerde Seyhan'ı kazanıp bu başarıyı Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye edeceklerini söyledi.

Seyhan'da bütün mesailerini halkın sorunlarını dinleyerek bunlara çözüm bulma yolunda harcadıklarını belirten Yeşiltaş, Gazetemiz Yazarı Edibe Gülnar'ın sorularını yanıtlayarak önemli konulara parmak bastı.

- Seyhan ilçe başkanlığınızın yanında eğitimci mesleğinizi yürütmenin zorluklarını anlatabilir misiniz?
- En büyük yara bu insanda ama şunu söyleyeyim işimi çok seviyorum. Eğitimciyim eğitim kurumlarım var, orada aldığım haz ayrı bir şey. Çünkü orada insan yetiştiriyorsun ve karşılığında hızlıca meyvesini alabileceğin bir durum söz konusu. İlçe başkanlığında dava bilincim olduğu için dava olarak baktığım için parti olarak bakmadığım için dava hazın üstüne çıkıyor. O nedenledir ki ikisini bir arada götürmeye çalışmaktan ziyade zamanın %90nını davaya partiye harcıyoruz.%10'nunu da işimize koordinatör olarak ancak ayırabiliyoruz.
- Seyhan ilçe 96 mahallesiyle Adana'nın kalbidir. Böyle zor bil bölgede çalışmalarınızı nasıl sağlayabiliyorsunuz?
- Özellikle teşekkür ediyorum güzel bir soru. Zor kelimesini kullandığınız için zoru seviyorum. Seyhan ilçe 96 mahallesiyle nüfus yoğunluğuyla farklı etnik sitelere ait gruplarıyla, inanç gruplarıyla, mezhepleriyle ciddi anlamda cosmopolit ama Türkiye'nin de küçük bir prote tipidir. Evet, zor bir bölge bölgeyi iyi tanıyor olmam daha önemli teşkilat yapılanmasını sokak sokak mahalle mahalle düzenli tertipli aynı zamanda nizami çalışan teşkilat yapısıyla Seyhan'ı götürüyoruz ve götürmeye de devam edeceğiz. İnşallah Sayın Başbakanımıza da Cumhurbaşkanımıza da Seyhan'ı hediye edeceğiz.
- Ak partinin 7 Haziran'da aldığı oy oranlarını ve 1 Kasım'da aldığı oy oranlarını nasıl kıyaslarsanız?
- Türkiye'de olağanüstü bir durum söz konusuydu. Geçmiş ile değerlendirmeye aldığımızda 90'lı 80'li 70'li yılları bilenler Ak Partiye oy vermekten geri çekilmediler, aksine aksine üstüne üstüne gittiler. Ama 90'lı yıllarda doğmuş geçmişin izlerini yaşanmışlıkları bilmeyenler ya da yaşamayanlar her zaman bahardır diyip o bahar havasının devam edeceğini düşündüler. 7 Haziran'da önemli değil A partiye B partiye önemli değil oy verelim dediler. Ama 7 Haziran'la 1 Kasım arasında bizim yıllarca anlatmaya çalıştığımız dile getirdiğimiz çekilen sıkıntıları bir musibet bin nasihatten evladır sözünü de tasdik ettirerek ne oldu 7 Haziran 1 Kasım arası bu işi Ak Parti biliyor. Bu ülkeyi Ak Parti yönetmeli bu ülkeye huzur lazım bunlarda bu işi biliyor diyip tekrar sandığa giderek Ak Partiye oy verdiler. Diğer güzel tarafı da şuydu önemli bir noktada Ak Parti 7 Haziran öncesi yapılanmayla ilgili halkın 7 Haziran seçimlerine verdiği mesajı da doğru okudular.1 Kasım'a da böyle gidildi. Tabanın sesini de dinledi tabanında ne yapılması gerektiğini karşılaştırıp halka sundu ve çok şükür verdiği vaatleri de yapmaya başladı. Bizde bundan dolayı çok mutluyuz. Zaten yapılacağını da halkta biliyor. Ak Parti ne söylerse yapar diyorlardı. Çok şükürde yapıyor.
- Muhalefetin ülkeyi kutuplaşmalara böldüğü ve devamlı Ak Partiyi karaladığı gözlemleniyor.Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Muhalefet ülkeyi yönetmek vatanı her türlü starejik noktalarda düşünerek hesap ederek koruyup kollayıp en iyi noktaya taşımayı hedef edinen bir düşünce ülke içinde kutuplaşmadan ziyade yapılanmış yapılanması tamamlanmış veya yapılması gerekenin eksik noktalarını tespit etmek onu uyarıcı niteliğinde eleştirilerle dile getirip yapılmasını daha güçlü hale getirip iyi çalışan muhalefetlerle olur. Ama bizim muhalefetimiz bir noktada kalıyor o noktadan saldırıyor ,buda fazla bir şey getirmiyordu. Buda tabanda ister istemez zıtlık yaratıp ülkede huzursuzluklara sebebiyet veriyor. Buda ülkemizin enerjisinin kayması, kopması dışarıya kayması zarar görmesi demektir. Keşke iyi bir muhalefet yapılsa keşke eksiklikleri dile getirecek siyaset üretseler. Biz 7 Haziran'da halkın dikkat çektiği noktayı 1Kasım'da tekrar halktan aldık. Muhalefetten almadık aslında vermesi gereken muhalefetti. Muhalefet işini eksik yapıyor, yapıcı değil yıkıcıda davranıyor Problem orda.
- Yeni çıkan yasada işçiye,esnafa,memura bir çok iş alanındaki kişilere değişiklikler yapılacağı söyleniyor.Bunu yeterli buluyor musunuz?
- Toplumsal çalışmaların hiç biri hiç bir zaman yeterli denmez zaten. Başlangıç yaparsınız oluşturursunuz tıpkı bir insanın yeni evlendiğinde kendine önce bir ev sonra bir ev daha sonra çocuklarına bir ev bunun sınırı olmaz yapılanlara baktığımızda sosyal adalet toplumsal sıkıntıların giderilmesi noktalardaki hassasiyetlik işçiye, memura, üniversiteliye gence ev kadınına çiftçiye yapılanlara bakıldığında doğru gidiyoruz demektir. Yapılsın daha iyi olacak demektir. Sahada iyisi olacaktır.
- Bir ilçe başkanı olarak kadınların siyasetteki yeri nedir? Nasıl bir bakış açısı sergileyebilirsiniz?
- Kadının elinin değdiği yer hemen yeşerir. Benimde ana felsefem kadının elinin değdiği yer hemen yeşermeli. Bu nedenle kadınlar siyasette ana noktada olmalı, bizde de öyledir zaten. Kontenjanlarımızı artırıp bakanlarımızı bile ona göre ayarlıyoruz. Hatta bunun bir tanesi Adana'mıza düştü buda bizi gurur ve övüncümüzdür. Kadın siyasetin içinde var olmalı ve siyasetin şekillenmesinde aktif rol oynamalıdır. Toplumun % 50'si kadınlardan %50'si erkeklerden oluşuyor. Ama %50'sinin hamisi yine kadınlar onlar doğurdu bizi. Annelerimizin öyle bakmak lazımdır.
- Adana'da yapılan yerel seçimlerde Ak Partinin kan kaybettiğini hepimiz gördük. Tekrar Ak Partinin Adana'da güçlenmesinde belediyeleri özellikle Büyükşehir'i alma konusunda çalışmalar hızlanıp tekrarında başarı sağlanacak mı?
- En büyük hedefimizdir. Seyhan'da 86 bin üyemiz var, çalışmalara başladık bile. Ziyaretlere gidip mahallelere hanelere girip Seyhan'ı da Adana'yı da Ak Belediyecilikle buluşturup Adana'nın çehresini düzelteceğiz. Bunu da özverili çalışmalarımızla başarıp Adana'yı Aklandırıp büyük bir başarıya imza atacağız.
- Türkiye'de kadına şiddetin son yıllarda daha da hızlandığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Yasaları yeterli buluyor musunuz?
- Yasalarla olacak işler değil kadına şiddeti önlemek emin olun toplumsal olgular etik kuralları siz topluma yaymadığınız sürece etik o hassasiyeti toplumun içinde barındırmadıkça istediğiniz kadar yasa yapın bir işe yaramaz. İlk önce kendi öz kültürümüze dönmemiz lazım. İthal kültürlere döndükçe siz ayrışmaya gidiyorsunuz. Kadına şiddet en büyük ırkçılıktır. Bizim partimizin felsefesi de budur. Yasalar çıkıyor çıkacak ama toplum olarak sivil toplum kuruluşlarına kadar enjekte etmeliyiz, önem vermeliyiz. Kadına saygınlığı kazandırmalıyız. Bizim büyük öğretilerimiz bile Cennet Anaların ayakları altındadır diyor. Yani bunu kadına veren bir idolümüz var bizim kadını böyle görüp o yere koymalıyız. Kadına saygı olmalıdır.
- Bu ülkede Kürtler hakkında masum Kürtler hariç PKK sempatizanı daha doğrusu ermeni kökenli Kürtler destek verenler bu ülkeye çok büyük zararlar veriyorlar. Bu konu hakkında neler anlatabilirsiniz?
- Biz sorunu yakından takip eden ve kelle koltukta giden bir partiyiz. Liderimizin baldıran zehiri içerim dediğini dünya biliyor. Bu ayrışmayı gördüğü için bunu söyledi, biz Ermenileri, Yezidileri kötülemiyoruz. Mümkün değil zaten bizim felsefemizde insanı yaşat ki devlet yaşasın vardır. Biz ayrışmayı, ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi asla düşünmeyen bir ideolojiye sahibiz. Bu nedenle 3yıldır bu patlamalar ve sıkıntılar yaşanıyor. Bir örnek verecek olursam İran'ın, Rusya'nın Avrupa içerisindeki bazı ülkelerin bu olaya yangına körükle gitmesi zaten bu işin gerçek anlamda bir halkla bağlantısının olmadığını görüyoruz. Bu nedenle güvenlik konusunda seçimde sıkıntılar ve problemler yaşadık buda bizim enerjimizi götürüyor. Dışarıda ithal edilen ideolojilerin ülkeye fayda getirmediğini ifade ederek biz ülkemizi kardeşçe yaşanılmış, kardeşçe ekilmiş, kardeşçe biçilmiş, kardeşçe yenilmiş bir ülke haline getirmedikçe bu sıkıntıları yaşayacağız. Bizler bu dışarıdan ithal edilen ideolojilerle ölende öldürende bu ülkenin çocuğuysa öldürülenin kim olduğuna değil niçin öldürüldüğüne bakmak lazım. Biz ve Allaha şükür bunu halkta anladı ve biliyor. Doğu ve Güneydoğuda bunu görüyoruz. Halk sokaktan çekilip evine girmiştir. Buda bizim uzun yıllardır halka eski devlet mantalizenin kalktığını insan kaynaklı bir mantalinenin geldiğini hissettirmemizden kaynaklanmaktadır. Yoksa 90'lı yıllarda nasıl bir yapı vardı hepimiz biliyoruz. Bu nedenle bizim enerjimiz çalınıyor. Dışarıdan gelene itibar edilmemeli. Lider bir ülkeyiz. Bunu herkes gördü ve daha da görecek.
- Açılım adı altında daha da güçlenen Kürtler HDP'ye destek vererek mecliste milletvekili sayısını artırarak daha da güçlendiler. Sayın Recep Tayyip Erdoğan onlara imtiyaz sağlamakla hatamı etti?
- Hayır, asla Sayın Erdoğan'ın bu kadar güzel devam etmesi halkın Kürt halkının HDY'ye desteğini kesmiştir. Biz doğru yapmışız demek ki problem yok burada. Halkın desteğini almak lazım biz bunu başardık.
- Bu ülke hep dış güçlerin iştahını kabartmış, her zaman ekonomimizle, hayat standartlarımızla oynanmış ve her zaman bu ülkede kaosları yaratmayı başarmış 30 yıldır akan kanda rol oynamış dış güçler ve ülkemiz hakkında görüşleriniz nelerdir?
- Bu çok doğal bir şey aslında. Siz bin yıllarca bu topraklarda bu bölgelerde hüküm sürmüşsünüz. Balkanlardan, Kafkaslara, Ortadoğu'ya, Afrika'ya kadar Avrupa'nın içlerine kadar girmişsiniz. Sizin rahat bırakılmanız mümkün değil böyle bir şey olmaz zaten çünkü siz lider bir ülkesiniz. Bu nedenle size güçlenme fırsatı verilmesi yanlış bir şey olur. Ulusal arenada siz güçlenmeye çalışırsınız. Ülkemiz onu yapıyor. Eskiden gidip 500 bin dolar için başkanın önünde el pençe durduğumuz dönemler var. Monako Prensinden borç aldığımız dönemler var. Yalvardığımız işçimize memurumuza maaşlarını ödeyemiyoruz dediğimiz dönemler var. Ama bugün dışarıdan bize gelen mülteci var. Biz onlara ensarız biz onlara kucak açmışız.7,8milyar dolar harcamışız. Kolay bir şey değil 500 bin dolardan 7,8 milyar dolar yardıma gelmişiz biz. İşte dış güçlerin istemediği karşı çıktıkları bu. Bize biat eden bize itaat eden bize boyun eğen bir Türkiye düşünüyorlar onlar .Ama böyle bir şey mümkün değil artık.
- Enerjik dik duruşunuz ve çalışkan oluşunuz sevecen oluşunuz çok konuşuluyor.Güler yüzlü olmanızda size artı puan getiriyor.Bu kadar yoğun çalışma temposunda bunu nasıl başara biliyorsunuz?
- Hayatımın felsefesidir. Öğrencilerimle de öyleyimdir. Yorulsam da bunun karşılığını alınca haz duyuyorum. Yorgunluğunu 1 Kasım gecesi atmıştım zaten. Güler yüzlü olmayı da HZ.MUHAMMEDİN bir sözüyle açıklayabilirim. Tebessüm sadakadır der. Onun için biz tebessümden vazgeçmeyiz.
- Başkanlık sistemi için neler söyleyebilirsiniz? Olması şart mıdır?
- Tabi ki şarttır. Dünya başkanlık sistemine kayıyor. Yapılan oluşumlara bakarsanız sistem kötü değil. Farklı parti görüşlerinin başkanlık sistemini istemeyenler şunu demişimdir. Siz başkanlık sistemine karşı değilsiniz. Siz Recep Tayyip Erdoğan'a karşısınız. Başkanlık sisteminin içine bakmadan çıkıp olmaz diyorlar. Başkanlık sistemi bu ülkeye şart. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımızın yetkileri başkandan fazla. Bizi kısıtla ama sakın başkan olma diyen bir zihniyet var ama toplum bunu gördü. Başkanlık sistemine %65'in üzerinde destek var. Başkanlık sistemi halkında desteğiyle başarılıp gündeme oturacaktır.

- Seyhan ilçedeki çalışmalarınızı Kadın kolları, Gençlik kolları, Teşkilat olarak nasıl başara biliyorsunuz?

- Teşkilatımızın her kademesi ile il başkanlığımızla, il başbakanlığımızdan gelen koordinatörlerimizle, onların bize verdiği destekle, sinerjiyle, kendi yöneticilerimizle, kadın kolları mahalle başkanlarımızla, mahalle yönetimimizle, gönüllü yöneticilerimizle gerçekten samimi üretken değerli üyelerimizle hiçbir yetkisi olmadan sizin gibi canla başla çalışan değerli ablalarımız kardeşlerimizle biz böyle götürüyoruz. Tek başına gider mi muhtarlarımız değerli fikir adamlarımız var. Bireysel değil toplumsal düşünen çok değerli insanlar var.Biz bunun için Allahın izniyle hem çalışmalarımızı düzenli yapıyoruz hem verimli yapıp başarıyı yakalıyoruz.1 Kasım'da olduğu gibi.2019'a kadar çalışmalara devam .2023, 2071'lere Güzel günlere hep birlikte kardeşçe İnşallah.

- Teşekkür ederiz. Vakit ayırdınız bizlere.

- Asıl ben teşekkür ederim. Çok güzel bir sohbet oldu.