Soylugan: ''Zabıtanın sesine kulak verin''

Tüm Yerel Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylugan zabıta memurlarının saldırıya uğramasına sert tepki gösterdi: Seyyar Satıcının Sokağa Çıkmasının Sorumlusu Zabıta Değil Tüm Yerel Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylıgan, riskli koşularda canını ortaya koyarak işini yapmaya çalışan zabıta emekçilerinin sesine kulak verilmesini istedi ve taleplerini 9 maddede sıraladı

Tüm Yerel Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylıgan, “Ne işsizliğin, ne dilencilerin, ne de seyyar satıcıların sokaklara çıkmasının sorumlusu zabıta değildir. Ülkemizin en önemli sorunlarından olan işsizliği önlemek Türkiye’yi yöneten AKP hükümetinin görevidir.” Dedi

Seniha Soylıgan, zabıta haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, yakın zamanda, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde, görevli zabıtaların dolmuşlarda yaptıklarda klima denetimleri sırasında şoförlerin saldırısına uğrayarak yaralandıklarını, geçtiğimiz yıl Rize Zabıta Müdürü’nün makamında işportacının bıçaklı saldırısıyla ağır yaralanarak ölümden döndüğüne dikkat çekti.

Zabıta emekçilerinin kaderine terk edildiğini, kendi görevi olmayan işlerin zabıtadan çözüm beklediğini de ifade eden Tüm Yerel Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylıgan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Zabıta emekçileri; kamu düzenini sağlamak, halk sağlığı ve huzuru adına şehrimizi daha yaşanılır bir hale getirmek için görev yapmaktadırlar. Osmanlı döneminde kurulan Zabıta

Teşkilatı, 1 Ağustos 1956 tarihinde çıkarılan 6494 Sayılı Kanunla Belediye Zabıtası ve Genel Zabıta (Emniyet Müdürlüğü) olarak birbirinden Müdürlüğü) olarak birbirinden ayrıldı. Aradan geçen bunca zamana rağmen zabıta emekçilerinin sorunları ise, büyüyerek devam ediyor.

Bugün Belediye Zabıtası 186. Yaşını kutluyor. Zabıta Emekçileri her yerdeler; yürüdüğünüz sokakta, gittiğiniz fırında, uğradığınız markette, eğlendiğiniz mekanda, kısaca yaşamın her alanında ve her anında yanınızdalar. Gece-gündüz, sıcak-soğuk demeden günün yirmidört saati görev başındalar

Zabıtalar; özverili çalışmalarına rağmen, gerek ekonomik ve sosyal hakları bakımından, gerek ise özlük hakları noktasında birçok sorun yaşamaktadırlar. Zabıta Emekçilerinin sorunlarının büyük kısmı çıkarılabilecek yasalarla kolaylıkla giderilebilecek iken yıllar içerisinde bu sorunlar kangrenleşerek bugüne kadar süre gelmiştir.

Sokakta, herkese gözucu mesafesinde olan zabıtaların sorunları ne yazık ki; yerel yönetimler ve hükümetler tarafından dikkate alınmamış ve zabıta emekçileri kaderlerine terkedilmiştir. Yetkisi olmasına rağmen, bunu kullanma gücü olmayan zabıtalara; geri kalmış, zaman içinde uygulanılabilirliğini yitirmiş ilgili yasa ve yönetmelikler ile birçok görev yüklenmeye devam edilmektedir. Böylelikle, kendi görevleri olmayan işler zabıtalardan kolaylıkla istenebilmektedir. Zabıta emekçileri; diğer kamu çalışanlarından daha zor koşullarda görev yapmalarına ve özverili çalışmalarına karşılık, gerçek emeklerinin çok altında bir ücrete mahkum edilmektedirler. Görevleri sırasında; her türlü şiddete maruz kalarak, hakarete, tacize uğrayan, yaralanan,

sakat kalan ve can güvenliği olmayan zabıtalar, masa başında çalışan kamu emekçisiyle aynı kapsamda değerlendirilmektedirler. Zabıta emekçilerine ne bir yıpranma hakkı ne de herhangi bir nakdi tazminat verilmektedir. Öte yandan, işporta ile mücadelenin sadece zabıtaya yüklenmesi doğru değildir.

AKP hükümeti döneminde, ülkemizde hızla artan işssizlik ve ekonomik sorunlarla birlikte, işsizler ordusuna hergün yenileri eklenmekte ve geçim sıkıntısı insanımızı işportacı olarak sokağa itmektedir. Zabıta emekçilerinden ise, seyyar satıcılığı önlemeleri istenmekte ama gerçek anlamda çözümün bu olmayacağı da herkes tarafından iyi bilinmektedir.

Zira zabıta emekçileri tavşana kaç tazıya tut misali yıllardır sürdürülen bu oyunda şiddetin kurbanı olmakta, kimi zaman yaralanmakta ve kimi zaman da sakat kalmaktadırlar. Sokakta, herkese göz ucu mesafesinde olan zabıtaların sorunları ne yazık ki; yerel yönetimler ve hükümetler tarafından dikkate alınmamış ve zabıta emekçileri kaderlerine terk edilmiştir.

Yetkisi olmasına rağmen, bunu kullanma gücü olmayan zabıtalara; geri kalmış, zaman içinde uygulanılabilirliğini yitirmiş ilgili yasa ve yönetmelikler ile birçok görev yüklenmeye devam edilmektedir. Böylelikle, kendi görevleri olmayan işler zabıtalardan kolaylıkla istenebilmektedir. Zabıta emekçileri; diğer kamu çalışanlarından daha zor koşullarda görev yapmalarına ve özverili çalışmalarına karşılık, gerçek emeklerinin çok altında bir ücrete mahkûm edilmektedirler. Görevleri sırasında; her türlü şiddete maruz kalarak, hakarete, tacize uğrayan, yaralanan, sakat kalan ve can güvenliği olmayan zabıtalar, masa başında çalışan kamu emekçisiyle aynı kapsamda değerlendirilmektedirler. Zabıta hakkı ne de herhangi bir nakdi tazminat verilmektedir. Öte yandan, işporta ile mücadelenin sadece zabıtaya yüklenmesi doğru değildir. AKP hükümeti döneminde, ülkemizde hızla artan işsizlik ve ekonomik sorunlarla birlikte, işsizler ordusuna her gün yenileri eklenmekte ve geçim sıkıntısı insanımızı işportacı olarak sokağa itmektedir. Zabıta emekçilerinden ise seyyar satıcılığı önlemeleri istenmekte ama gerçek anlamda çözümün bu olmayacağı da herkes tarafından iyi bilinmektedir. Zira zabıta emekçileri tavşana kaç tazıya tut misali yıllardır sürdürülen bu oyunda şiddetin kurbanı olmakta, kimi zaman yaralanmakta ve kimi zaman da sakat kalmaktadırlar. Yakın zamanda, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde, görevli arkadaşlarımız, dolmuşlarda yaptıklarda klima denetimleri sırasında şoförlerin saldırısına uğramışlar ve yaralanmışlardır. Geçtiğimiz yıl bu dönemlerde ise Rize Zabıta Müdürü’nün makamında işportacının bıçaklı saldırısıyla ağır yaralanarak ölümden döndüğü hafızalarımızdaki yerini koruyor. Unutulmamalıdır ki! Ne işsizliğin, ne dilencilerin, ne de seyyar satıcıların sokaklara çıkmasının sorumlusu zabıta değildir. Yurdumuzun en önemli sorunlarından olan işsizliği önlemek bizi yöneten AKP hükümetinin görevidir. “

ZABITANIN TALEPLERİ

Tüm Yerel Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylıgan, riskli koşularda ve canını ortaya koyarak işini yapmaya çalışan zabıta emekçilerinin sesine kulak verilmesini istedi ve taleplerini şöyle sıraladı: “1-Genel İdari Hizmetler sınıfında olan zabıtalar, yaptıkları görev zorluğu nedeniyle bu hizmet sınıfından çıkarılmalı ve 657 sayılı DMK’na Belediye Zabıtası Hizmetleri Sınıfı eklenmelidir.

2-Zabıtanın kendi görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen ve sorumluluklarını düzenleyen Zabıta Kuruluş Kanunu yeni gelişme ve ihtiyaçlar dikkate alınarak çıkarılmalıdır.

3-Her türlü hava şartlarında denetim görevi ve nöbet tutmaları, yaptıkları görev itibariyle tartışmalara muhatap olmaları ve bu sırada dövülmeleri, yaralanmaları hatta ölümle sonuçlanabilecek saldırılara maruz kalmaları neticesinde zihnen ve bedenen zarar görmeleri nedeniyle Zabıtaya yıpranma hakkı tanınmalıdır. Ayrıca yaralanma, sakat kalma, ölüm halinde nakdi tazminat verilmelidir. 4- Maktu mesai ücreti bakanlar kurulunca değil, belediye meclislerince belirlenmelidir. Bu ücret emeklilik maaş ve ikramiyelerine yansıtılmalıdır.

5- Zabıta emekçilerinin yaptıkları görev nedeniyle karşılaştıkları sorunlarla ilgili ve adli durumlarda hukuksal destek sağlanmalıdır.

6- Teçhizat, iletişim, ulaşım ve görev yapılan binaların iç ve dış fiziki durumları düzeltilmeli ve eksikleri giderilmelidir. Zabıtaya kıyafetleri kaliteli ve zamanında verilmelidir.

7- Haftalık ve günlük çalışma saatleri belediye başkanlarının inisiyatifinden çıkarılarak 657’ye göre 40 saate indirilmelidir.

8- Zabıta ile ilgili idari düzenlemeleri, hak ettikleri memuriyet derecelerine inmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Zabıta emekçilerinin, kadro dereceleri 5’in altına inebilmelidir.

9- Görev gereği izin dahi kullanamayan zabıtaların, yıllık izin ve her türlü raporda mesaileri kesilmemelidir.

10- Zabıta kadroları doldurularak fazla iş yükü alınmalı ve vekalet uygulamasına son verilerek hak edenin kadrolara atanması sağlanmalıdır. Ayrıca görevde yükselme sınavları düzenli olarak yapılmalıdır.

11-Zabıtanın yasa ve yönetmeliklere aykırı çalıştırılmasının önüne geçilmeli ve belediye başkanlarının keyfi tutumlarına göre görev yerlerinin değiştirilmesi engellenmelidir.

12-Zabıta emekçilerine genellikle dış mekânda görev yapmaları nedeniyle yemek ve sosyal harcamalarını karşılamak amacıyla ek ödeme sağlanmalıdır. AKP Hükümeti’nden; taleplerimizi dikkate almasını ve bu haksız gidişe dur diyerek bir an önce ilgili yasal düzenlemeleri yapmasını istiyoruz.”