SU DEPONUZ TEMİZ Mİ? SUYUNUZUN İÇİNDE NE VAR?

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkan Şehmus Alparslan, MMO Adana Şube Başkan Hasan Emir Kavi, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Rozelin Aydın Adana şebeke suyunun bina girişine kadar güvenli, bina içindeki yolculuğunun ise sahipsiz olduğunu açıkladı

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkan Şehmus Alparslan, MMO Adana Şube Başkan Hasan Emir Kavi, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Rozelin Aydın Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenledikleri basın toplantısında Adana içme suyu şebekesi ile binalardaki su depoları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ortak açıklamayı okuyan Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, suyun, gerek insan yaşamında, gerekse diğer bütün canlıların hatta yeryüzündeki her varlığın yapısında bulunması, yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli bütün faktörlerdeki gerekliliği bakımından yaşamın kaynağı olduğunu, uzay araştırmalarında hayatın varlığına dair ön bulgu olarak ilk aranan unsurun“su” olduğuna dikkat çekti. Dünyanın 70%`ini kaplayan suyun sadece 2,53%`lük kısmının tatlı su, bu tatlı suyun da sadece  yüzde birinden azının kullanılabilir ve içilebilir özellikte olduğunu ifade eden Alparslan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Sağlıklı bir su; içerisinde hastalık yapan mikroorganizmaları ve toksik kimyasalları içermeyen bunun yanı sıra gerekli mineralleri bünyesinde bulunduran sudur.

Bu durumda suyun insani amaçlı tüketime sunulmadan önce dezenfekte edilmesi şarttır. Dezenfeksiyon işleminde kullanılan en yaygın yöntem klorlama olmakla beraber çeşitli filtrasyon, çöktürme vb. yöntemler de uygulanmaktadır.

İnsani amaçlı kullanılan suların sağlık açısından herhangi bir risk teşkil etmemesi için belirli kriterlerde olması gereklidir. Ülkemizde konu ile güncel mevzuat 17.02.2005 tarih 25730 Sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik`tir.”

Adana’da kullanılan içme suyunun durumu ile ilgili olarak TMMOB’ye bağlı Makine Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubeleri olarak yapılan çalışmayı Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yürüttüğü proje sonuçları ile birleştirildiğinde ulaşılan bazı sonuçları kamuoyunun bilgisine sunulmak istediklerini de belirten Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, şöyle dedi:

Analiz sonuçlarına göre ana şebekeden alınan numunelerde bakılan parametreler bakımından herhangi bir olumsuzluk tespit edilememiştir.

Proje kapsamında mikrobiyolojik analizi yapılan 160 örnekte yer yer depo giriş, depo çıkış ve 1. katlardan alınan su numunelerinin uygun olmadıklarını gördük. Bu da bize suyun apartmana ulaşırken borulardan kaynaklı bakteriyolojik yükü, deponun temizliğinin-dezenfeksiyonunun yapılmamasından kaynaklı ve hidrofor ile 1. kattaki borulardan kaynaklı problemler olabileceğini göstermiştir.

Şebeke suyu bina girişine kadar güvenli ve sağlıklı bir şekilde getirilse bile suyun bina içindeki yolculuğu sahipsiz kalmaktadır.

Ülkemizde bina içi sıklıkla kullanılan depoların başında krom, galvaniz, DKP sac, plastik, beton ve fayans depolar gelmektedir. Sac depolar, ömrü dolmuş galvaniz ve çelik depolarda herhangi bir düzeltici işlem yapılmamakta ve maalesef bu depoların kullanımına devam edilmektedir.

Birçok bulaşıcı hastalık etmeni için su en uygun geçiş yeridir. Depolarda bulaşıcı hastalıkların yayılmasına sebep olan patojen mikroorganizmaları ortamdan elemine etmek ve içme sularındaki kötü tat ve kokuya neden olan organik maddeleri ve diğer organizmaları ortamdan uzaklaştırmak için 6 ayda bir depoların temizliğinin ve dezenfeksiyonunun yapılması zaruri bir ihtiyaçtır.

Sonuç olarak; ilimizde her ne kadar şehir şebeke suyunun tüketime uygun olduğu kabul edilse bile, bina içerisinde suyun yolculuğu sahipsiz kalmaktadır. Suyun kaynağından taşınmasına ve tüketilene kadarki süreci bir güvenlik zinciri olarak kabul edersek; bu zincirin, suyun binaya girişi ile koptuğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bu durumda ise bir su güvenliğinden söz etmek mümkün olmamaktadır.

Bir taraftan hayatımızda çok önemli bir yere sahip olan suyun sağlıklı tüketimine dikkat çekmek ve diğer taraftan yerel ve merkezi yönetimleri bina içi su kullanımının sağlıklı hale getirilmesi için görevlerini yapmaya davet etmeyi toplumsal sorumluluğumuz gereği olarak görev bilmekteyiz.