Suriyeli çocukların yüzde 22’si çalıştırılıyor

Adana'daki Suriyeli sığınmacılarla ilgili araştırma yapan Ç.Ü. Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş, Ortadoğu'daki çatışmaların Çukurova ve Adana'yı dil, din, ekonomi, güvenlik başta olmak üzere her açıdan etkilediğini belirtti.

Gazetemizin sorularını yanıtlayan ve Türkiye'deki toplam Suriyeli göçmen (sığınmacı) sayısının Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un açıklamalarına göre Ocak 2015 itibariyle 1 milyon 652 binleri geçtiğini belirten Gümüş, ‘'Adana için 80 binin üzerinde olduğu söylenmektedir. Sayılarının bile tam tutulmamış olması, tutulan kayıtların kamuoyuyla sağlıklı paylaşılmaması, bu kadar büyük bir nüfus hareketine resmi yaklaşımın ne kadar sorunlu olduğunu göstermektedir'' dedi.

- Suriyeliler ilgili yaptığınız araştırmanın amaç ve gerekçesi neydi?
- Bu araştırmanın ana amacı Suriyelilerin geliş koşulları ve Adana'daki durumlarının araştırılmasıdır. Araştırmayla Suriyelilerle yüz yüze görüşülerek gerçek durumlarının ortaya koyulması amaçlanmıştır ki, böylece "bir koyup üç alma", "Yeni Osmanlıcılık", "çok derin bir strateji" veya yanıltıcı aldatıcı yönlendirmeler yerine nesnel koşullarının ortaya çıkarılmasına ve gerçekçi öngörü ve çözüm önerileri geliştirilebilmesine katkı sunulabilmesi beklenmektedir. Resmi kurumların araştırma raporları henüz gerekli ciddiyeti taşımadığı gibi diğer bazı yaldızlı kuruluş raporları da bu raporlara gönderme yapmakta, onların replikasyonu düzeyinde kalmaktadır.

- Araştırmada ne gibi yöntemleri uyguladınız?


- Araştırmada Suriyeli sığınmacıların (Suriye'den gelenlerin) Suriye'deki durumları, geliş koşulları, Adana'daki durumları ve Adana'ya etkileri nedir sorularına yanıt aranmıştır. Sığınmacıların durumu ile ilgili Suriye'deki yaşam koşullarından zorunlu göç, sığınma ve Adana'da geçim, barınma, sağlık, eğitim, sosyoekonomik bütünleşme, dil durumuna kadar süreci de görecek şekilde sorular hazırlanmıştır. Bilgi formundaki sorular a)Türkçe, b)Arapça okunuşuyla Latince ve c)doğrudan Suriye Arapçası olarak Arapça alfabeyle üç türde yan yana verilmiştir. Formların çevirisinde Sahara Tercüme Bürosundan, çeviri ve kodlamalarda Suriye kökenli öğrencilerden dil ve kültür desteği alınmıştır. Araştırmada 453 Suriyeliye ulaşılmıştır. Suriye ana nüfusunda da Türkiye'ye gelen Sığınmacılar arasında da erkek kardeş ve erkek çocuk bir miktar daha fazla olmakla birlikte, yine de örneklemde erkeklerin yansıması gerçek oranın üzerinde olup örneklemin %70'i erkek, %30'u kadınlardan oluşmaktadır. Görüşülen sığınmacıların %4'ü 2011'de, %22'si 2012'de, %39'u 2013'te, %35'i 2014 yılında gelmiştir. Araştırma Adana Büyükşehir merkez ilçeleri esas alınarak yapılmıştır. Adana'daki esas yoğunlaşma Seyhan ilçesinde olup örneklemdekilerin (görüşme yapılma yeri) %49'unu oluşturmaktadır.

- Adana'daki Sığınmacıların Suriye'deki İllere Göre Dağılımları nasıl?

- SHCR-Suriye İnsan Hakları İzleme Grubuna göre 2013 yılı itibariye en çok iç ve dış göç verme durumu Şam kırsalından başlayarak sırayla Halep, Humus, Deyrizor, Hama, Lazkiye, Dera, İdlib, Şam, Haseke şeklindedir Türkiye'ye gelenler daha Türkiye sınırına yakın bölgelerdendir. Adana'daki sığınmacıların %67,9'u Halep'ten, %9'u Şam'dan, %6,3'ü Lazkiye'den, %5,7'si Hasake'den, %4,5'u İdlib'ten olmak üzere bütün illerden gelenler bulunmaktadır.Gelenlerin %79'u şehir kökenlidir.


- Türkçe Bilme Düzeyleri nasıl?

- Adana'ya gelenlerin %18'i önceden Türkçe bildiğini, %17'si de az da olsa anladığını ifade etmiştir (ikisi birlikte %35). Çatışmalar başladığında, Türkçe bilenler veya az da olsa anlayanlar görece daha erken gelmiştir. 2012 gelenlerin %30'u önceden Türkçe bilirken 2014'te bu oran %15'e düşmektedir.

- Gelenlerin Mezhep Dağılımlarını yaptınız mı?

- Suriye'deki nüfusun mezhepsel dağılımı %74 Sünni, %14'ü Nusayri-Alevi-Şii, %2 Dürzi ve %10 Hıristiyan olarak tahmin edilmektedir. Adana'ya gelenlerin de bu dağılıma yakın olduğu söylenebilir. %79'u Sünni, %17'si mezhebini söylemek isteyenler, %4'ü de Nusayri-Alevi-Şii gruplardan oluşmaktadır.

- Yabancı Dil Bilgileri (Batı Dilleri) ne düzeyde?

- Batı dillerinden birini bilme durumu (16,7), örneklemde üniversite öğrencileri kısmen yüksek yer aldığından bir miktar yüksek gözüküyor olabilir. Suriye'deyken öğrenci olduklarını ifade edenlerin (134 kişi) 32,1'i "derdini anlatacak kadar veya daha iyi düzeyde" İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden birini bilmektedir. Genel nüfusta da dil bilgi-becerileri Adana ortalamasından iyi sayılır. Öğrenci dışında kalan grupta da bu oran 10,65'i bulmaktadır. Yetişkin nüfusun cinsiyete göre eğitim durumlarını görebilmek için örneklemdeki evli çiftler esas alınmıştır. 
Adana'daki sığınmacılar arasında evli erkeklerin
• %13'ü okuryazar değil,
• %20'si ilkokul düzeyinde, 
• %30'u ortaokul, 
• %21'i ortaöğretim,
• %16'sı yüksekokul düzeyinde eğitimli bulunmaktadır.
Adana'daki sığınmacılar arasında evli kadınların ise
• %23'ü okuryazar değil,
• %21'i ilkokul düzeyinde, 
• %30'u ortaokul, 
• %14'ü ortaöğretim,
• %14'ü yüksekokul düzeyinde eğitimli bulunmaktadır.
Bu oranlar yaklaşık değerlerle eşleri için de geçerlidir.

Türkiye'ye gelen Suriyelilerin görece daha eğitimli bir grubu oluşturduğu söylenebilir.

TÜRKİYE'YE GELİŞ TARİHİ, GELİŞ ŞEKİLLERİ VE GEREKÇELERİ NELERR?

Bu alt başlıkta sığınmacıların çatışmalardan etkilenme durumları, göç kararları, göç yollarında yaşadıkları süreçleri ele aldık. "Çatışmalara karışan yakınlarımız-komşularımız var, çatışmalardan doğrudan etkilendik" diyen grup %33 düzeyindedir.

Çatışmalardan herkes etkilenmiş olmakla birlikte çatışmalara karışma durumu Sünniler arasında bir miktar daha yüksek düzeydedir.

Sığınmacıların 
• %70'i çatışmalardan doğrudan etkilendiği, 
• %7'si de siyasi baskılardan kaçmak için Türkiye'ye gelmeye karar vermiş veya gelmek zorunda kalmış bulunuyor. 
• Geriye kalan %23'ü ise Suriye'de ekonomisi bozulduğu veya burada daha iyi sosyoekonomik olanaklar bulmak için geliyor.

• Eğitim, akrabaların olması, Türkiye'de para verileceği vb. Türkiye'deki bir fırsattan yararlanma gerekçesi de yaygın olarak ifade edilmektedir. Sünni gruplar çatışmalardan daha fazla etkilenmiş bulunmaktadır.Sığınmacıların %50'ye yakını nakit parası olmadığını, Türkiye'ye parasız geldiğini ifade etmektedir. Gelenlerin %25'i yanlarında hiçbir şey getirememiştir. Yanlarında getirebildikleri eşyalar kişisel giyimle bir miktar yorgan yatak ve kap kaçaktan oluşmaktadır. "Türkiye'ye ilk geçtiğinizde kimler yiyecek içecek verdi?" sorusuna hiç kimsenin yardım etmediğini söyleyenlerin oranı %10'ları bulmaktadır. Adana'ya geldikten sonra kalıcı şekilde yer bulma sırasında ise %33'ü en az bir gece sokakta-açıkta kalmış bulunuyor.%60'ı ise akraba-tanıdığa sığınıyor.

- Adana'yı Tercih Sebepleri neler?

- Yoksullar-Irgatlar İş-Güç Bulmak İçin, Diğerleri Tanıdık Bağları Yüzünden Tercih Ediyor. Adana'yı tercih nedenleri arasında "Burada tanıdıklarım vardı/birlikte geldiğim kişilerin akrabaları vardı" diyenlerin oranı %51,6'yı bulmaktadır. Tercih sebebini %18,9'u "Tanıdığımız yoktu ama büyükşehir/iş buluruz diye buraya geldik" ve %18,2'si "Tamamen tesadüf/kader/kısmet" şeklinde ifade etmektedir. Adana'yı iş-güç bulmak için tercih edenler ("Tanıdığımız yoktu ama büyükşehir/iş buluruz diye buraya geldik") Suriyelilerin görece daha ırgat veya yoksul (köylü-çiftçi) gruplardan oluşmaktadır. Osmanlı döneminden, geçmiş yüzyıllardan bir "ırgatlık" bağı var mı (ataları arasında 1920 öncesi yılarda Çukurova'ya mevsimlik tarım işçiliği için gelip gidenler var mıydı) , onun da ayrıca araştırılması gerekmektedir.

- Çalışma Durumlarından bahsedermisiniz?

- Türkiye'de üniversite öğrencilerinin de dahil olduğu erkeklerin %26'sı, kadınların %57'si olmak üzere toplam bazda %35'i hiç çalışmamıştır. Diğer bir deyişle Suriyeli sığınmacı erkeklerin %74'ü, kadınların %43 olmak üzere toplamda %65'i Türkiye'de bir işte çalışmış bulunmaktadır.Son ay (Kasım 2014) içerisinde ise erkeklerin %67,5'u, kadınların %29,5'u olmak üzere %56,9'u en az 1 gün çalıştığını beyan etmektedir. Evli erkeklerin %86'sı çalışıyor. Çocuklu ailelerden kendisi, eşi veya çocuklardan birini çalışma durumu ise %94'ü buluyor (hiçbiri çalışmayan çocuklu aile oranı sadece %6'da kalıyor). Türkiye'deki sığınmacı çocukların %22'si çalıştırılmaktadır. Eğer sadece 6 ve üstü yaş grubu dikkate alınırsa, bu oranın %35-40'lar düzeyinde olduğu kestirilebilir. Bu rakamlar çocuk toplamı değil de aile bazında ele alınırsa ailelerin % 42,3'ünün çocuklarından en az birinin çalıştığı görülmektedir.

- Çocukların Okul ve Eğitim Durumları nasıl?


- Aile büyüklüğü ebeveynle birlikte 5,6 civarında olup 18 yaşından küçük çocuk sayısı 2,18 olarak ifade edilmiştir. Zorunlu okul çağındaki (6-17 yaş grubundaki) çocukların %60-65 civarında olduğu, buradaki bulgumuza göre toplamda Türkiye'deki çocukların ancak %24'ü okula devam ettiği hesabıyla bunun okul çağındaki çocukların %35-40'ına denk düştüğü söylenebilir (Bu araştırmada bir başka soru da 18 yaşından küçük çocuklarla ilgili idi. Aile başına 18 yaşından küçük çocuk sayısı ortalama 2,18 olup bu çocuklardan 0,79'u okula gitmektedir. Bu oran da %36'ya denk gelmekte, bir önceki kestirimi doğrulamaktadır). "Okula giden çocuğu varsa) Okulda çocuklarınızın yaşadığı zorluklar var mı?" sorusuna okula giden çocuklarının sorunu olarak 
• Dil sorunu, iletişim güçlüğü, uyum sorunları,
• Çocukların arkadaş bulamamaları, arkadaş kavgaları,
• Kitap eksikliği, kitap tahsis edilmemesi,
• Çocuklara yönelik bazı önyargı ve dışlamalar gibi sorunlar belirtilmektedir.Ayrıca araştırmacıların gözlem notları dahilinde çocukların yarısının kitap-defteri bulunmuyor (%51).Üniversite düzeyinde ise ("Üniversiteye giden çocuğu varsa, Üniversitede çocuklarınızın yaşadığı zorluklar var mı?") çok fazla sorun yaşanmamakla birlikte
• "Kimlik vermediler", 
• "TC kimlik numarası yok bende ve pasaportum yok o yüzden okul kimliği alamıyorum", 
• Ücret sorunu,
• Yemek tahsisinde bazı sorunlar
• Dil sorunu gibi noktalar ifade edilmektedir.

- Adanalılar ile ilişkileri nasıl?

- Baştan Türkçe hiç bilmezken grubun %56'sı 2-3 yıl gibi kısa bir süre içinde Türkçe öğrenmeye başlamış bulunuyor. Kamp noktasında kalanlara göre kirada kalanlar daha hızlı Türkçe öğrenmeye başlamış bulunuyor ("Geldikten sonra Türkçe birkaç sözcük öğrendim" %50'ye %57). Toplam grupta %58'i Türkçe televizyon izliyor. Hatta Türkçe hiç anlamayanların %42'si de Türkçe televizyon izlemektedir. Önceden sadece Arapçası olup geldikten sonra Türkçe bir şeyler öğrenenlerin %64'ü Türkçe televizyon izlerken Arapça olup Türkçeyi hiç kullanamayanların Türkçe televizyon izleme oranı %41'de kalmaktadır. Ancak henüz hiç Türkçesi olmayanların bile %41'inin Türkçe televizyon izlemeye başlaması Türkiye'ye oryantasyonlarında (bilişsel uyarlanmada) önemli bir işaret oluşturmaktadır.

- Çok teşekkür ediyoruz, bilgileriniz için.

- Asıl ben teşekkür ederim. Bana bu imkanı sağladığınız için.