Taşeron işçilerin sendikalaşmasının önünde engel yok

CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Avukat Kemal Derin, DİSK Adana Bölge Temsilciliğini ziyaret erek Genel İş Sendikası Şube başkan ve yöneticilerini ziyaret ederek, taşeron işçilerin sendikalaşmasında destek olacağını söyledi.

CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Avukat Kemal Derin, DİSK’in hak mücadelesi ve demokrasinin temel dinamiği olduğunu söyledi, “Taşeronda çalışanların sendikalaşmasının önünde hiçbir engel olmadığını açıkladı.

DİSK Bölge Temsilcisi ve Genel İş Sendikası Şube Başkanı Kemal Aslan ile Genel İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Akgül ve sendika yöneticilerini ziyaret ederek görüş alış verişinde bulunan CHP Milletvekili Aday Adayı Avukat Kemal Derin, yaşamı boyunca alın terinin ve onların mücadelesinin yanında olduğunu ifade etti. Derin şöyle konuştu:

“DİSK/Devrimci İşçiler Sendikası Konfederasyonu her zaman bu ülkenin hak mücadelesi ve demokrasinin temel dinamiği olmuştur. 1980 öncesi demokrasi bayrağının taşıyan en önemli kurumdu. 1980 darbesi her ne kadar DİSK’i cezalandırdıysa da DİSK bunun altından kalkmasını bildi. Ve bugünde en önemli mücadele merkezlerinden biridir.

TAŞERONLAŞMA KADER DEĞİLDİR

Taşeronlaşma bir kader değildir. Bir hükümet politikasıdır. İktidar yandaşlarını zengin etmek için belediyeler eliyle taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmıştır. Taşeron yanında çalışan işçinin örgütlenmesi, sendika üyesi olmasının önünde hiçbir engel yoktur. Ancak gerek hükümet ve gerekse yerel yöneticiler taşeron işçilerinin örgütlenmesine izin vermemektedir.

İktidar tercihini, sermayeden yana koymaktadır. Bu kadar iş cinayetinin olmasının bir nedeni de iktidarın sermaye ve rant hayranlığının sonucudur. İş kazaları sıralamasında Avrupa Birliğinin çok gerisindeyiz. Hatta dünya birincisi olmaya aday bir ülkeyiz. Tuzla, Soma, Ermenek’te meydana gelen iş kazaları iktidarın bu ikiyüzlü politikalarının sonucudur.

İş kazalarını önlemenin yolu, bilimi, tekniği, eğitimi esaslı bir şekilde uygulamaya koymaktan geçer. Ancak iktidar bilimi ve tekniği esas alacağına dini referanslarla iş cinayetlerini “kader” olarak görmekte ve normal karşılamaktadır.

HES’ler yoluyla ülkenin ekolojik dengesi tahrip edilmektedir. Bir nehrin, derenin üstüne birden fazla HES yapılmakta ve doğa tahrip edilmektedir. Bu da iktidarın kar hırsından başka bir şey değildir. “