Turgay Develi, ''Yerel yöneticiler çapsız''

Cumhuriyet Halk Partisi Adana eski Milletvekili ve gazeteci Turgay Develi, Adana'daki yerel yöneticilerin çapsızlığından dem vurup ‘Adana siyaseti dün olduğu gibi bugünde derinliği olmayan, sığ tartışmaların yaşandığı, yerel meclislerinin Adana'nın genel çıkarlarını, değerlerini tartışmaktan daha ziyade günübirlik ilişkilerin dile getirildiği bir meclis konumundalar. Böylesine çapsız, işlevsiz konularla meşgul ediliyoruz ki, söylem ile eylem arasında çok ciddi farklılıklar oluyor.' dedi.

Eski Milletvekili Develi, Adana'daki STK'ları, vakıfları ve dernekleri de eleştirerek ‘Adana'da aklınızın alamayacağı kadar dernekler, STK'lar var. Bakın Adana'ya. Adana Genç İş Adamları Derneği, Adana Sanayici İş Adamları Derneği gibi dernekler. Bunlara bir bakın. Hemen hemen hiç birisinin üretim ile ilişkisi yok. En babası, bir uluslar arası bir şirketin Adana sorumlusu olmuş kişiler. Elin adamı araç üretmiş, makine üretmiş. Türkiye'ye satmış. Adana'ya satılan bu araçların da Adana'daki pazarlamacıları konumundalar. Adının, titrinin önünde sanayici yazıyorlar sonrasında. Adana sanayi ve ticaret kentidir. Bu vasıfsızlık Adana'yı buraya getirdi. Yeni yöntemler geliştirilmiyor. Kendi yağımızla kavruluyoruz' ifadeleriyle görüşlerini dile getirdi.


Turgay Develi ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.


- Adana siyasetini nasıl yorumluyorsunuz? Sizin pencerenizden bir değerlendirme almak istesek neler söylemek istersiniz?


- Adana siyaseti dün olduğu gibi bugünde derinliği olmayan, sığ tartışmaların yaşandığı, yerel meclislerinin Adana'nın genel çıkarlarını, değerlerini tartışmaktan daha ziyade günübirlik ilişkilerin dile getirildiği bir meclis konumundalar. Böylesine çapsız, işlevsiz konularla meşgul ediliyoruz ki, söylem ile eylem arasında çok ciddi farklılıklar oluyor.


- Bunu yerel siyasetçiler mi istiyor? Bu sığ tartışmalar nereden kaynaklanıyor?


- Yerel siyasetçiler çapsızlığından kaynaklanıyor. Çaptaki kasıt vasıflarıdır. Onların hayatlardan beklentileri ile Adana'ya ne verdiklerine bakacak olursanız ne söylemek istediğim ortaya çıkar. Siz eğer kendi geçmişinizden birikimleriniz yok ise yöneticilik yaptığınız yerde bir katkınız olamaz. Zihinsel birikimlerden noksan insanlardan oluşan topluluk, zihinsel dönüşüm sağlayamıyor. Kapasite sığ olunca kamu adına size yetki verildiği zaman eyleminizde sığ kalıyor. Yapabileceğiniz de ancak düşünebildiğiniz kadar, hayal edebildiğiniz kadar kalıyor.


- Adana fotoğrafını çekmenizi istesek neler söylemek durumunda kalırsınız?


- Adana'ya pembe tablo çizmekle kendisini görevli sayanların aksine Adana tablosu hem ekonomide, hem sanayide, ticarette, sporda, sosyal hayatta karşılığı olmayan durumlarla karşı karşıya. Adana'nın ihracat kalemlerine bakın Adana'nın ihraç ettiği birkaç kalem başında hiçbir şey yok. Adana'da aklınızın alamayacağı kadar dernekler, STK'lar var. Bakın Adana'ya. Adana Genç İş Adamları Derneği, Adana Sanayici İş Adamları Derneği gibi dernekler. Bunlara bir bakın. Hemen hemen hiç birisinin üretim ile ilişkisi yok. En babası, bir uluslar arası bir şirketin Adana sorumlusu olmuş kişiler. Elin adamı araç üretmiş, makine üretmiş. Türkiye'ye satmış. Adana'ya satılan bu araçların da Adana'daki pazarlamacıları konumundalar. Adının, titrinin önünde sanayici yazıyorlar sonrasında. Adana sanayi ve ticaret kentidir. Bu vasıfsızlık Adana'yı buraya getirdi. Yeni yöntemler geliştirilmiyor. Kendi yağımızla kavruluyoruz.


- Adana'daki yöneticileri değerlendiriyorsunuz ve çapsızlığın da nedenlerini ortaya koyuyorsunuz. Sizce bu yöneticiler nasıl olmalılar?


- O yöneticinin o görevi hak etmesi gerekiyor. Göreve getirdiğiniz kişinin bazı vasıflarının olması gerekiyor. Bu vasıfları kim kontrol edecek? Kim tartacak? Medyanın olması gerekiyor. Kirli parası olan, toplumun karşısına çıkıp yaptığı işten utananların olduğu bir kentte yaşıyoruz. Böyle bir şehirde elbette basında görevini yerine getiremiyor. Basın iyiler arasından birilerini ön plana çıkarması gerekiyor. Sermaye birikimi yüksek olan kişilerin medyadan uzak olduklarını görürsünüz. Medyayı itibarsızlaştırarak bu kişiler kendi itibarlarını korumak istiyorlar. Medya güçlü olsa Adana'da, birçok oda başkanı, zengin görünün insanlar, karşı dağları ben yarattım, ötekileri de dedemden kalmış diyerek hareket eden insanlar Adana sokaklarında gezemezler. Çünkü onların meziyet kaynakları yok.


- Siyasetçileri nasıl değerlendiriyorsunuz bu anlamda?


- Siyasetçiler içinde geçerli bu sözlerim. Medya güçlü olsa, muhtar olacak, belediye meclis üyeleri adayı olacaklar, belediye başkanı olacaklar şöyle bir elekten geçerler. İyiler arasından bir seçim yapılır. Parası olan siyasete giriyor. Gayri meşru ilişkilerden para kazananlar Adana'yı bu hale getiriyorlar. Birikimli insanlar siyasete girmiş olsa Adana'nın son 30 yılı bu durumda olmazdı. Siyasetçinin de durumu çok farklı değil.


- Siyasetçileri de liderler atamıyor mu? Sizin söylediğiniz vasıflı kişiler siyasete atılsa onları genel başkanlar listelere konularak seçmeni yönetmeye talip olarak önlerine konulmuyor mu?


- Bu bahsettiğiniz de Türkiye açısından bir problem. Haklısınız. Vatandaş, kendisini yönetecek olan kişiyi kendisi belirleyemiyor. Genel başkanın önüne koyduğu adayı seçmek zorunda kalıyor. Anayasa değişsin diyerek yollara düşenlerin öncelikle seçim yasasını, siyasi partiler yasasını değiştirmek gerekiyor. Genel başkan bir koltuğa oturunca ömür boyu bu koltuktan kalkmamak hakkını kazanmış oluyorlar. Genel başkanlar kendisine asker yetiştiriyorlar. Belediye meclis üyelerini dahi genel merkezin yazdığı bir listedeki kişilerin partisinin aleyhinde de olsa bir kararı mecliste alabileceklerini düşünebiliyor musunuz? Partili olmak ayrı bir şey, vatandaşın, yurttaşın yanında olmak ayrı bir şey. Önce partim demesi gerekir elbette insanlar için. Bir yere seçildiğiniz zaman parti kimliğinizi çıkarmanız gerekiyor. Adana'da bu sıkıntıdan nasibini alıyor.


- Yerel yönetimlerden hizmet alan bir Adanalı kişi olarak memnun musunuz?


- Şehir merkezinde oturuyorum. Daha önce hizmetlerin iyi yapıldığı bir yerde oturuyorum. Bunun için benim sıkıntım yok. Nedir bu hizmetler, suyum akıyor, çöplerim toplanıyor. Ama Adana'nın geneli açısından sıkıntıların olduğunu biliyorum. Hizmetlerin organizasyonu konusunda belli bir sistem yerleşene kadar sıkıntılar yaşanır. Adana'da hizmet yaklaşımında her şey birbirine bağlı. Adana'nın ulaşımda raylı sisteme geçilmesinde acele etmesi lazım. Hafif raylı sisteme geçilip şehir içinde raylı sisteme geçilmesi gerekiyor. Şehir içi trafiği de bu yöntemle çözülür.


- Milletvekilliği yaptınız. Bu dönem içinde yetiştiremediğiniz hizmetler oldu mu?


- Ben milletvekilliği yaptım ama dikkatinizi çekerim muhalefet partisinden milletvekili oldum. Yaptığım çalışmaları halkım ile paylaştım. Biz daha çok iktidara Adana'nın hizmet noktasındaki eksikliklerini gösterdik. Şunlar da yapılsa iyi olur diyordum. Yolsuzluğun önlenmesi, yoksulluğun giderilmesi noktasında çalışmalarda bulundum. İktidar partisinin milletvekili bizden daha çok yetkili hizmet noktasında. Çünkü onlar iktidar.
- Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
- Ben teşekkür ediyorum. İşinizin zor olduğunu da bilerek kolaylıklar diliyorum.