Türker, ''Ülkenin Birlik ve Beraberliğe ihtiyacı var''

DSP Genel Başkanı Masum Türker,Adana İl Örgütü tarafından düzenlenen Dostluk ve Dayanışma Gecesinde bazı STK’lar ve Partililerle bir araya gelerek,Genel seçimler için düğmeye Adana’da bastı.

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt Kurulu Başkanı Önder Aksakal ile Sabah saatlerinde Hava yoluyla Adana’ya gelen DSP Genel Başkanı Masum Türker’i Adana İl Başkanı Fatma Altınok ve İlçe Başkanları karşıladı, Genel Başkan Türker  2014 Yerel seçimlerinde aday olan Fethiye Atıl’ın evine konuk olarak sabah kahvaltısını evde yaptı.Daha sonra bir dizi toplantı ve ziyaretler katlan Başkan Türker,DSP Adana İl Örgütü tarafından verilen Dostluk ve Dayanışma gecesine katıldı. Çukurova Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu’nun da katıldığı  gecede  Burada Partililer Volkan patlatarak Genel Başkan Türker’i karşıladı.’Salona girerken’ Başbakan Türker’’ sloganlarıyla Karşılanan Türker, partililerle tek tek tokalaştı.

DSP BU EÇİMDE PARLEMENTOYA GERMEİ ŞART

Daha sonra Kürsüye gelen Türker,Partililere Genel seçimlerde DSP’nin mutlaka Parlamentoya girmesi gerektiğini belirterek burada partililere çok iş düştüğünü hatırlatarak, İl Örgütünden seçim çalışmalarına ara vermeden devam etmelerini söyledi.

Seçim barajının kaldırılması için de görüşlerini bildiren Türker,Anayasa Mahkemesi’ne DSP, BBP ve SP olmak üzere 3 siyasi partinin başvuru yaptığı belirterek, "Barajla ilgili başvuru süreci bir günde doğmadı. 3 partinin başvuru tarihi 12 Haziran’dan sonra seçimlere 1 yıl kala parlamento bir girişimde bulunmayınca, o saatten sonra parlamento bir girişim yaparsa değişiklik anayasa gereği bir sonraki seçime kalacağı için, BBP, SP ve DSP başvurdu." dedi.

Anayasa Mahkemesi’ndeki kararın seyrine göre gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini belirten Türker şunları söyledi: "Dünyanın bütün ülkelerine bu barajla yapılacak seçim sonucunda oluşacak parlamentonun meşru olmayacağını ilan edeceğiz. Çünkü bu bir hak ihlalidir. Seçmenimiz öylesine çaresizliğe alıştırılmış ki öğretilmiş çaresizlik içinde bu sefer oyum boşa gitmesin diye kendi fikri ve kendi çizgisi olmamasına rağmen başka partiye de oy vermek zorunda kalıyor. Bu durum Türkiye’de temsili demokrasinin aksak olmasına neden oluyor. Öğretilmiş çaresizliğe aksak demokrasiye çare bulmak için böyle bir tavır içinde olacağımızı açıkça ifade ettik." dedi.

‘Yolsuzluk almış başını gidiyor’ diyen Türker, "Yolsuzluk aslında yoksulluğun üreticisidir. İktidar; bir cemaatle tartışmasına bulduğu lakapla 'paralel' devlet anlayışıyla herkesi susturmaya çalışıyor. Yolsuzluğun yoksulluğa neden olduğunu geçtiğimiz gün açıklanan bütçe rakamları açıkça göstermiştir. Oluşturulan cemaat, tarikat kavgaları, mezhep kavgaları ve etnik kavgalar Türkiye’nin yatay bölünmesine neden oluyor. Yatay bölünme farklı fikirde olan insanların bile bir araya gelmesini engelliyor ve bu gidişat bizi endişelendiriyor. Dünya kamuoyunda Türkiye olumsuz değerlendiriliyor. Bugün yurtdışına çıkan ve Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip olan insanlara yapılan muamele tıpkı 12 Eylül döneminde yapılan muameleye dönüşmeye başladı. Çok fazla sorgulanmaya başladı. Bu yapı bu anlayış maalesef Türkiye’yi çok büyük bir açmaza sokuyor." dedi.

2015 SEÇİMLERİ ÜLKEMİZİN BU İKTİDARDAN KURTULUŞ YILI OLACAK

Türker, "2015 seçimlerinden sonra 2019'a kadar seçim yok. 2019'da Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel yönetimler seçimi büyük olasılıkla birlikte yapılacak. Bu süreye kadar belirlenecek olan parlamento ya Türkiye'yi daha büyüyerek ve bizim ülkümüz olan ulusal birlik ve bütünlüğümüzü koruyarak varlığını devam ettirecek ya da Türkiye'yi farklı boyutlara götürmek isteyenlerin ve bugün Türkiye'yi yönetenlerin şimdiden herkesi yeni yapıya alıştırmak için 'Yeni Türkiye' demeye başladığı o farklı Türkiye'ye bizi götürecek. O farklı Türkiye karşımızı iki türlü çıkabilir. Federatif bir yapıyla karşılaşabiliriz ve Türkiye'nin adı Türkiye Birleşik Devletleri haline dönüşebilir ya da tek parçalı kalırız ama Türkiye'nin adı, bugün Türkiye'yi yöneten Cumhurbaşkanı'nın hayali olan Türkiye İslam Cumhuriyeti'ne dönüşür. İkisi de Türkiye'nin kuruluş felsefesine aykırıdır. İki yapı da ulusal birlik ve bütünlük içinde olan bir Türkiye’den farklı bir Türkiye’dir. O nedenle bu seçime bizim çok iyi hazırlanmamız gerekiyor." dedi.

DSP olarak Türkiye'nin yeni yapılanmasında kendilerine düşen bir görev olduğunu aktaran Türker, "Ya Türkiye'nin var olması için mücadelemizi sürdüreceğiz ya da Türkiye'nin bu şekilde değişime uğramasına seyirci kalacağız diye konuştu

Türker, “Türkiye’nin gidişatından memnun olmayan, yeni bir soluk arayan sessiz çoğunluğun sesi Demokratik Sol Parti’dir. Türkiye’yi hak ettiği şekilde, dik durarak, omurgalı bir şekilde yönetecek yeni bir hükümete ihtiyaç var. DSP, iktidar olmuş ve ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiği deneyimine sahiptir. DSP olarak vatandaşlarımızın beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap vereceğiz.” dedi. Türker ve Önder Aksakal, Toplantının ardından Hava yoluyla tekrar Ankara’ya döndü.