Türkiye'de her 5 hastadan 1’i yüksek tansiyonundan habersiz!

Hipertansiyon, günümüzün en önemli hastalıklarından biri. Dünyada yaklaşık 1 milyar kişi, yüksek tansiyona karşı mücadele veriyor. Türkiye’de ise çoğunu erkeklerin oluşturduğu 18 milyona yakın hipertansiyon hastası var. Ve sıkı durun: Bu kişilerin beşte biri hastalığından habersiz yaşıyor! Üstelik tansiyon ölçümlerinin çoğu da hatalı yapılıyor!

Yüksek tansiyon, dünyada ve ülkemizde hızla artıyor. 2000’li yıllarda yapılan araştırmalara göre,  dünyada 45 yaşın üzerindeki erişkinlerde hipertansiyon hastası sayısı 1 milyona dayandı.  Bu rakamın 2015 yılında 1.5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde yüksek tansiyona karşı farkındalık yaratma çalışmaları sayesinde farkındalık, eskiye oranla 3 kat artarak yüzde 55’e yükseldi.  Bu sayede hipertansiyon hastalarının yüzde 47,5’i ilaç kullanıyor. Ama bu konuda hala yapılması gerekenler var. Çünkü her 5 yüksek tansiyon hastasından biri hastalığını bilmediği gibi, bilenler de kendi tansiyonlarını doğru ölçemiyor!


Hipertansiyonu önlemek mümkün!

Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, hipertansiyon hastalığının, yaygınlığının yanı sıra ölümle sonuçlanan kronik hastalıkların da başında geldiğini belirtiyor. Bu nedenle hastalığın önlenmesinde başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere hastaneler, dernekler ve vakıflarla birlikte en önemli görevin birinci basamakta sağlık hizmeti veren aile hekimlerine düştüğünü belirten Prof.Batur, “Hipertansiyonun üstesinden gelmek mümkün” diyor ve ekliyor:  “Doğru bilgilendirme ve bilinçlendirmeyle bu sorun önlenebilir.  Gelişmiş ülkeler hipertansiyon önleme programları ve kampanyalarla bunu başardı. Biz de başarabiliriz!”

Peki, kişiler gündelik hayatında yüksek tansiyona karşı hangi tedbirleri alabilir? Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, işe öncelikle tuz tüketimini azaltarak başlamak gerektiğini söylüyor. Çünkü yüksek tansiyon, en çok tuzu seviyor!


Günde 6 gramdan az tuz tüketilmeli

Yüksek tansiyon oluşumunun önlenmesinde yapılacak en önemli işlerden biri, tuz tüketiminin azaltılması!. Günde en fazla 6 gr. tuz alınması gerekiyor. Ancak sofralarımızdaki yemekler bu miktarın çok üstüne çıkıyor. Ekmeğimizden tabağımızdaki yemeğe kadar her yiyecekte normalin üstünde tuz kullanıyoruz. Bu alışkanlığımıza bir de konserveler ve hazır gıdalarda koruyucu özelliği nedeniyle kullanılan tuzlar da ekleniyor.  Bu durum, her yıl binlerce kişinin yüksek tansiyon hastalığıyla tanışmasına neden oluyor

Yüksek tansiyon ciddi hastalıklara zemin hazırlıyor

Prof. Batur, yüksek tansiyonun tedavi edilmesinin neden önemli olduğunu da şöyle açıklıyor:  ‘’Hipertansiyon birçok organa zarar veriyor. Hastaların felç geçirmesine, kalpte ritim bozukluklarına, diyabete,  göz rahatsızlıklarına, kalp yetmezliğine, kalp damarlarının tıkanmasına ve daha birçok sağlık sorununa yol açıyor. O yüzden tansiyon deyip geçilmemesi lazım. Bu çok önemli bir halk sağlığı sorunudur”

Prof. Dr. Batur, yüksek tansiyona karşı tuz tüketiminin yanı sıra her gün düzenli spor yapmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli tansiyon ölçtürmek, alkol ve sigara kullanmamak, tansiyonun kontrolünde çok önemli faydalar sağladığını vurguluyor. 


Tansiyonunuzu doğru ölçüyor musunuz?

Yüksek tansiyon teşhisi konulduğunda ise hastaların dikkat etmesi gereken en önemli noktaların başında düzenli tansiyon ölçümü geliyor. Ama bu konuda da ilginç bir durumla karşılaşılıyor : Tansiyon hastalarının pek çoğu, tansiyonunu doğru ölçemiyor!.. . Prof. Batur,  “Tansiyon ölçümünde kişi sırtını ölçümün yapıldığı koltuğun arkalığına yaslayarak dik bir şekilde durmalıdır. Çünkü ayakta dururken bile kaslar kasılmaktadır, bu pozisyonda ölçüm yapıldığında kaslar kasılmaz’’ diyerek şu bilgileri veriyor:  “Ölçüm yapılırken vücudu çok sıkan, saran kıyafetlerden kaçınılmalı, özellikle de kolları serbest hareket ettirmeye elverişli giysiler giyilmelidir. Bacaklar düz tutulmalı, çapraz şekilde durmamalıdır. Ölçümden en az 30 dakika önce sigara, alkol, kafein tüketilmemesi gerekir. Mesanenin boş olması da önemlidir. Mesane doluyken yapılan ölçümlerde sapmalar olabilir. Koldan ölçüm yapılırken ilk değer yüksek çıktıysa ikinci bir ölçüm yapılmalıdır.’’

‘’Beyaz önlük’’ tansiyonuna karşı evde ölçüm yapılabilir

Hastaların son yıllarda evlerinde otomatik cihazlarla yaptıkları ölçümlerin, muayenehane, hastane, tıp merkezinde yapılanlardan daha doğru sonuçlar verdiğine dikkat çeken Prof. Batur,  “Bunun önemli nedenlerinden biri de hastalarda ‘’beyaz önlük’’ tansiyonu olarak adlandırılan bir tansiyon türünün olması. Bazı hastaların hastane koşullarında tansiyon ölçümü yaptırırken heyecanlanmaları nedeniyle tansiyonlarının yükseldiğini ve bu nedenle doğru sonuca ulaşmakta güçlük çekildiğini belirten Prof. Batur, ‘’beyaz önlük’’ tansiyonuna meydan vermemek için evde ölçüm yapılmasının da sağlıklı olabileceğini söyledi. Bazen hastaların muayenehane ortamında tansiyonlarının normal çıktığını ancak bunun aldatıcı olabildiğini söyleyen Prof. Batur, ‘’Gizli tansiyonla dolaşan birçok hasta var. Bu nedenle bir hafta boyunca, sabah ve akşam tansiyon ölçümünün, uygun koşullarda yapılmasında yarar görüyoruz’’ dedi.