Uzmanından TEOG Önerileri

Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi Çocuk Psikiyatri Polikliniğinde görevli Psikolog Gürdal Görhan, TEOG sınavı ile ilgili uyarılarda bulundu, “Öğrencinin hangi okula yerleşeceğini büyük oranda belirleyen unsur kendi sınav başarısıdır. Aileler sınava birkaç gün kala mümkün olduğunca öğrenciye huzurlu bir şekilde destek vermelidir.” dedi.

Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi Çocuk Psikiyatri Polikliniğinde görevli  Psikolog Gürdal Görhan, TEOG sınavı öncesi aileleri uyardı, “Aileler sınava birkaç gün kala mümkün olduğunca öğrenciye huzurlu bir şekilde destek vermelidir.” dedi.

Psikolog Gürdal Görhan, TEOG Sınavının yaklaştığına dikkat çekerek, öğrenciler ve ailelerine önemli uyarılarda bulundu. Görhan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Öğrencilerin son günlerde yeni konu öğrenmeye çalışması önemlidir. Aşırı kaygı durumunda öğrenciler hep konu eksiği olduğunu düşünerek son akşam bile eksik kalan konuları tamamlamak ister. Oysa doğru davranış çalışılmış konularla ilgili test çözmektir. Öğrenciler zihinsel olarak bu sınava yeterince hazırlandılarsa endişe etmeden “Ben sınava hazırlandım. Gerektiği gibi düzenli çalıştım.” diyebiliyorlarsa sakin bir şekilde sınavlarına girmeleri başarıyı getirecektir.

Sınava daha az düzenli çalışan öğrenciler içinde son günler yalnızca test çözerek geçirilmelidir. Eğer öğrenci kendini daha iyi hissediyorsa sınavdan bir gün önce test çözmeyi de bırakmalıdır. Ancak bu duruma öğrencinin kendisinin karar vermesi önemlidir. Nasıl ki öğrencinin önceki çalışma performansını ailenin belirlemesi doğru değilse, sınava yakın zaman diliminde öğrencinin neyi ne kadar yapacağı ve ne zaman bırakacağı ile ilgili yaklaşımına saygı duymak da önemlidir.

TEOG sınavında arkadaşlarının ne kadar net yapacağı ile meşgul olan öğrencinin sınav performansı düşmektedir. Oysa öğrencinin hangi okula yerleşeceğini büyük oranda belirleyen unsur kendi sınav başarısıdır. Aileler sınava birkaç gün kala mümkün olduğunca öğrenciye huzurlu bir şekilde destek vermelidir. Eğer öğrencinin sınava çok gayretli hazırlanmadığına inanıyorlarsa son günlerde bu durumu gündeme getirerek eleştirmek yararı olan bir davranış değildir.Bunun yerine öğrencinin gayret gösterdiği için takdir edilmesi sürecin değerlendirilmesinin sınav sonrasına bırakılması gerekir. Anne babalar destekleyici tavırlarını sürdürürken sınav sonucunun çocukla ilgili duygularını değiştirmeyeceği çocuğa hissettirmelidirler. “Sınav sonucu nasıl olursa olsun sana güveniyoruz. Biz senin çaba harcadığın takdirde istediğin başarıyı sağlayabileceğin konusunda sana tamamen inanıyoruz” yaklaşımı çocukla destekleyici bir ilişkinin sürdürülmesine yardımcı olacaktır. Sınav öncesindeki akşam çocuğu uyku için zorlamamak, sınav sabahı için kahvaltıyı ve diğer gündelik faaliyetleri abartmadan rutin bir şekilde yapmak kaygı oluşmasının önüne geçecektir. Öğrenciye “ kaygılanma “demek kaygıyı azaltmayacağı gibi kaygısı az olan öğrencinin fazla kaygılanmasına neden olabilir. Bunun yerine öğrenciye belirli bir miktar kaygının sınav için güdüleyici olduğu hatırlatılmalıdır.”