Yaklaşık olarak 26 bin eğitim çalışanın İl Milli Eğitim Müdürü tamamıyla tarafsızlığını yitirmiş, siyaseten iktidara Taraf olmayan bertaraf olur.dercesine geçmiş dönemlerle hesaplaşma, intikam alma duygusuyla davranıyor olması aslında son 12 yıldır toplumun muhalif kesimlerine uygulanan linç operasyonundan başka bir şey değildir.
Hukuktan, pedagojiden, liyakatten yoksun, taraflı, sığ değerlendirmeler ve mülakatlarla yapılan bu yönetici atamaları vicdanları yaralayan uygulamalardır. Bu uygulamalardan kaynaklı yaşanan mağduriyetlerin sorumlusu; kanunsuz uygulamalarda imzası olan herkese aittir.
İlimizde yönetici atama mülakat sınavına, Eğitim Sen kimliği ile girip ataması okul müdürü olarak yapılan 13 arkadaşımız var. Eğitim Senden istifa ettirilen 41 öğretmen arkadaşımız ise mülakat sonrası okul müdürü olarak görevlendirilmiştir. Adanada yetkili sendika olan Türk Eğitim Sen üyelerinde 27 öğretmen arkadaşımızın mülakat sonrası okul müdürü olarak atanmıştır. Eğitim İş sendikasına üye 2 öğretmen arkadaşımız yalnızca okul müdürü olarak atanması yapılmıştır. Yandaş yalaka Eğitim Bir Sen üyesi 360 öğretmenin mülakat sonrası okul müdürü olarak atamasının yapılması, mülakattın hangi kriterlere göre yapıldığını açıkça göstermektedir.
AKP kendi siyasal, ideolojik ihtiyaçlarını karşılayacak ve iktidarlarını perçinleyecek bir eğitim modelini yaratmak için 12 yıllık İktidarı süresince 5 ayrı Milli Eğitim Bakanının birbirinden farklı eğitim politikalarıyla; eğitimciler ayrıştırılmış, ötekileştirilmiş ve değersizleştirilmiştir. Bu uygulamalardan anlaşılan tek şey eğitimi kaosa sürükleyip, özelleştirmeyi hızlandırmaktır. Bu durumu örneklersek; devlet okullarına tek kuruş kaynak aktarmayan iktidar devlet okullarındaki 250.000 başarılı öğrenciye; öğrenci başı 2.500,00TL ile 3.500,00TL eğitim ödeneği adı altında kaynak aktararak toplamda 800 milyon TLyi devletin kasasından özel okulları kasasına yani yandaşların kasasına aktarmıştır.
AKP kamuda çalışan personeli kamunun ihtiyaçları doğrultusunda değil, kendi siyasal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde; tekçi ve kendilerine biat eden, saltanatlarına güç veren bir pozisyonda olmasına ilişkin özel bir çaba sarf ettiklerini bizlerde kamuoyu da bilmektedir.
Kamuda çalışan personeli verimli ve üretken kılmak için öncelikle iş barışını sağlayacaksınız. İş barışı için her türlü değerlendirmelerde liyakat esas alınmalıdır. Sendikal ve siyasi kimlikler kriter olmaktan çıkarılmalıdır. Bu ülkenin her yurttaşı hak ediyorsa hak ettiği yerde çalışma şansı, çalışma imkânı verilmelidir. Ülkemizin kaynakları hepimize yetecek kadardır. Kaynaklarımızı ayrıştırmak için değil toplumsal barışı sağlamak için kullanılmalıdır.
Sayın Valiyi yargı kararlarının uygulanması için göreve çağırıyor, yargı kararlarını uygulamayanlar için suç duyurusunda bulunacağımızı ve tazminat davaları açacağımızın bilinmesini isteriz. Yargı kararları uygulanmadıkça bu davanın sonuna kadar takipçisi olduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.''