Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, TBMM Başkanı İsmail Kahramanın Laiklik bir kere yeni Anayasada olmamalıdır ve Dindar Anayasa meselesinden Anayasamızın kaçınmaması lazım, dini olarak bahsetmesi lazım sözlerine tepki gösterdi. Kayadan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürkün sözlerine hatırlatarak, Laiklik adam olmaktır dedi.
CUMHURİYET TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK
ADD Adana Şubesinde yapılan basın açıklamasında Şube Başkanı Kayadan, TBMM Başkanı İsmail Kahramanın laiklik ilkesini hedef alan sözlerine sert tepki gösterdi.
Kahramanın sözlerinin Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçeceğinin altını çizen Kayadan, Bu talihsiz ifadeden U dönüşü olamaz. Bu ifade yumuşatılamaz bir talihsiz ifadedir. Demokratik, çağdaş, laik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Çünkü aynı zihniyet; 7 Eylül 1967de yeni adli yılın açılışında Yargıtay Başkanı İmran Öktemin çağdaşlık ve laiklik ifadelerine vurgu yaparak din istismarcıları ve bezirganlığı yapanları eleştirdiği konuşmasına karşılık Sn.Kahramanın Bu adamın cenaze namazı kılınmaması fetvasını vermesi sizce bir rastlantı mıdır? diye sordu.
DERVİŞİN FİKRİ DE ZİKRİ DE ORTADA
Kanlı Pazar olarak anılan ABDnin 6. Filosunun yurttan kovulması eyleminde iki genci öldürenlerin o dönem İsmail Kahramanın genel başkanlığını yaptığı Milli Türk Talebe Birliği olduğunu belirten Kayadan, Laiklik karşıtı ifadelerin AKPnin 2012deki Anayasa taslağında da olduğunu biliyoruz. Söz konusu laiklik karşıtı bu taslak Birlik Vakfında hazırlanmıştır. Dolayısıyla dervişin fikri de zikri de ortadadır şeklinde konuştu.
KAHRAMANA LAİKLİK DERSİ
Laiklik toplum ve devlet düzeninin akla ve bilime dayalı olmasıdır. Din-devlet ayrımı ya da din-vicdan özgürlüğü, bu bütünün bir parçasıdır diyen Kayadan, laikliğin ortaya çıkışını zorunlu kılan iki temel neden olduğunu söyledi. Birinci nedenin farklı inançtan insanların barış içinde bir arada yaşamalarını sağlamak, ikincisinin ise değişen koşullara aklın ve bilimin ışığında çözüm arama yolunu açık tutmak olduğunu dile getiren Kayadan, Kemalizm açısından laiklik, demokrasi anlamındaki cumhuriyetçiliğin de, milliyetçiliğin de, devrimciliğin de halkçılığın da ön koşulu belirtti.
LAİKLİK OLMADAN DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAZ
Kayadan, Laiklik olmadan gerçek bir düşünce özgürlüğü, gerçek bir özgür seçim olamaz. Milliyetçiliğin ön koşuludur; çünkü laikliğin olmadığı yerde önem taşıyan ulus değil, ümmettir. Devrimciliğin ön koşuludur; çünkü laikliği kabul etmemiş bir toplumda bilimin ve çağın gerisinde kalmış kurumları değiştirmenin tartışılması olanaksızdır. Halkçılığın ön koşuludur; çünkü din temeline dayalı bir devlette ağırlığı ve önceliği halk değil, dinsel seçkinler alır. Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir ki, tarih boyunca devrimler dinlerle değil ama bir kısım dincilerle karşı karşıya gelmişlerdir ifadelerini kullandı.
LAİKLİK ADAM OLMAKTIR
Kurucu Gazi Meclisle ilgili bir anekdotu da aktaran Kayadan, şöyle konuştu:
Meclis henüz yeni yeni çalışmalarını yaparken hocanın biri söz alarak biraz da alaysı bir ifade ile arkadaşlar; bir laikliktir tutturmuşlar gidiyor, sahi bu laiklik ne ola ki diye konuşurken Meclis Başkanı Mustafa Kemal sözünü keserek LAİKLİK ADAM OLMAKTIR diyerek son noktayı koymuştur Mustafa Kemalin ışıklı yolunda yürüyen bizler de Sn. Kahramanın bu talihsiz ifadesine karşılık bir kez daha LAİKLİK ADAM OLMAKTIR yanıtını veriyoruz. Şunu da hatırlatalım ki; diyanet işlerinin görevi sadece dini temsil etmek değil, tam tersine Cumhuriyetin kalıtımındaki hastalıklı, kanserli dokularla (cemaatler, tarikatlar la) mücadele etmektir. Bizler her koşulda Demokratik, Çağdaş, Laik, Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetimize bağlılığımızı ifade ediyor, ulusal birliğimiz ve bölünmez bütünlüğümüz için mücadeleden hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.