Divan Başkanlığını Tuncay Özkulun yaptığı EMO Adana Şubesi genel kurulunda konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil,Anayasa ve yasalarla belirlenen meslek odalarının görev ve yetki alanına müdahalelere hala son hızla devam ettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: 31 Mart karanlığı ve yaşanan kısmi kesintiler göstermektedir ki, arz güvenliğinin sağlanabilmesi için yatırım yapılması kadar bu yatırımların idaresi, yani elektrik sisteminin bütüncül kamu yararına idaresi gerekmektedir.KULLANILMAYAN ELEKTRİĞİN PARASI ÖDENİYORElektrik üretiminde ithal kaynak bağımlılığı esas itibarıyla AKP iktidarları döneminde sürekli artış göstermiştir.2014 yılında gerçekleşen elektrik üretiminde ithal kaynak payı yüzde 62.6 oranına tırmanarak pik yapmıştır.Bu kadar dış bağımlılığı olan Türkiyenin yakıtı dışarıdan getireceği ve işletmeciliğini de yabancılara bırakacağı yapılanmalarla nükleer santral kurma hevesini anlamak mümkün değildir.Bu dışa bağımlılığı daha da artıracak bir adımdır. Üstelik alım garantisi verildiği için, savundukları piyasa şartlarını da yok edici bir içeriğe sahiptir.Yani piyasada fiyatlar daha düşük oluşsa dahi nükleer santrallerden pahalıya elektrik alımı yapılmaya devam edilecek ya da doğalgazda olduğu gibi kullanılmayan elektriğin parasını ödeyeceğiz.EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, 31 Mart 2015te Türkiyede elektrik sisteminin çöktüğün, enerjinin kamusal bir hak olarak ele alınması gerektiğini, özel sektöre ihale edilemeyeceğini ve tek merkezden planlanması gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini kaydetti. 31 Mart krizinde arızanın büyümesinin ve kısa süre içerisinde giderilmemesinin ve sebebinin tam olarak açıklanamamasının adına beceriksizlik ve enerjiyi de iyi yönetememe anlamına geldiğini belirten Mak, elektrik kesintilerinden her kesimin etkilendiğini ifade etti. Mak şöyle dedi:Elektrikte serbestleşmenin çivisini çıkardılar. Teknik kurallara ve projelere uyulmaması durumunda can ve mal güvenliği açısından ciddi tehlikeler barındıran elektrik üretim tesisleri; Elektrik Tesisleri Kabul Yönetmeliği dışına çıkarılarak, teknik zorunlulukların ve kamu denetiminin yok sayıldığı yeni bir düzenlemeye alındı ve Odamız bu yanlış düzenlemeye karşı Danıştaya başvurdu.Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun yayımlanmasından bu yana yaklaşık 10 yıl geçtiği halde, zengin yenilenebilir potansiyele karşı gelinen nokta hiç iç açıcı değildir.Hidroelektrik potansiyelin değerlendirilmesi için su kullanım hakkı anlaşmaları yoluyla kurulan ticari mekanizmanın, rekabetin ötesinde özel sektörü birbiri ve yurttaşlar ile karşı karşıya getirdiği görülmektedir. Hidroelektrik potansiyel değerlendirilmesi adına Anadolu'nun dünyada ender rastlanan doğal dokusu tahrip edilmekte, kültür mirası görmezden gelinmekte, ekonomik ve sosyal yaşam geri dönülemez bir noktaya sürüklenmektedir.Elektrik dağıtım özelleştirmeleri nedeniyle yaşanan sıkıntılar ortada dururken, üretimde de özelleştirmeler yapılmaktadır. Enerji politikalarındaki çarpıklıklar ve plansızlık nedeniyle kimilerinin fahiş karlar elde ettiği elektrik sektöründe kamu üretim santralleri dengeleyici bir işlev görmektedir. Ancak 2001 yılından bu yana yatırım yaptırılmayan kamunun var olan santralleriyle dengeleme arayışı bile çok görülmekte, yılların birikimleriyle yaratılmış değerler satılmaktadır.Özelleştirmeler sonrası yaşanan denetimsizlik ise başlı başına ayrı bir konudur. Lisans dağıtıcısı EPDK ile Enerji Bakanlığı'nın, hem yatırımların yapılması sürecinde, hem de dağıtım şirketlerinin faaliyetlerine ilişkin tarifelerin belirlenmesi aşamasında denetim görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle yaratılan kamu zararının boyutu dahi bilinmemektedir.KESİNTİLER KATLANILMAZ HAL ALDIAdana, Hatay, İskenderun, Osmaniye ve Mersin`de yaşanan uzun süreli elektrik kesintileri artık katlanılamaz bir hal almıştır. Yaşanan kesintiler hem üreticileri, hem esnafı, hem de vatandaşı zora sokmaktadır. Yaşanan problemin temel sebebi, şebeke altyapısındaki yetersizliktir. Dağıtım şirketinin görevi; ortaya çıkan talebi elektrik kesintisi yaparak düşürmek değil şebeke altyapısını güçlendirerek talebi karşılamaktır. Yaklaşık iki yıl önce özelleştirilerek EnerjiSAya devredilen Toroslar EDAŞdaki kalifiye personel yetersizliği de ayrı bir sorundur. Yaşanan kesintiler, trafo patlaması, aşırı yüklenme, bakım ve onarım gibi gerekçelerle açıklanamayacak ölçüde uzun süreli ve geniş çaplıdır. Kesintiler, karanlığın gezdirilmesiyle vatandaşı bezdirir hale gelmiştir. Uygulanan enerji politikaları iflas etmiştir. Özelleştirmeler ve serbest piyasa ısrarı sonucunda vardığımız nokta iddia edildiği gibi kaliteli, kesintisiz ve ucuz enerji değil, tersine kalitesiz, arzı sorunlu ve pahalı enerjidir. Bir an önce kamu adına enerji alanına yönelik müdahalelerde bulunulması zorunludur. EMO Adana Şubesi Genel Kuruluna CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Seyhan İlçe Belediye Başkanı Zeydan Karalar, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, EMO Denetleme Kurulu Başkanı Gıyasi Güngör, Toroslar EDAŞ Bölge Direktörü Akın Şahin,TMMOBne bağlı odaların Adana Şube Başkanları, siyasi parti ve meslek kuruluşları temsilcileri katıldı. EMO SEÇİMİNDE TEK LİSTEElektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şubesinin 16. Olağan Genel kurulunda seçimlere tek liste ile gidildi. EMO Adana Şubesi yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Mehmet Mak, İlhan Yıldırım, İ. Efdal Çiçekdemir, Derya Olpak Kardeş, Bilal Tanburoğlu, Turgay Kökten, Mehmet Çağrı Çetiner
Gündem
24 Ocak 2016 - 13:29
EMO'da Mak, güven tazeledi
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 16. Olağan genel kurulunda seçimlere tek liste ile gidildi. EMO Şube Başkanı Mehmet Mak, seçimlerde güven tazeledi.
Gündem
24 Ocak 2016 - 13:29