Türkiyenin; ekonomide, ticarette, bürokraside, yargıda, eğitimde, iç ve dış güvenlikte ve diğer bütün alanlarda yaşanan ağır sorunlarla bunaldığına dikkat çeken Yusuf Baş, Bundan daha da beteri, çözüm süreci adı altında milli iradenin terör örgütleriyle paylaşılması ve ülkemizin çözülme sürecine sokulmuş olmasıdır. Türkiye Cumhuriyetine reva görülen bu zillete itiraz etmek; demokrasiyi, hukuku, insan haklarını üstün tutan herkesin görevidir, görevi olmalıdır. diye konuştu.
BÜYÜK KURULTAYIMIZ YENİ BİR MİLATTIR
Baş şöyle devam etti:
Şükür ki; Aziz Türk Milleti çaresiz değildir, çaresiz kalmayacaktır. 11. Büyük Kurultayımız yeni bir milat olarak kabul edilmelidir. İşte bugün, Türk Dünyasının büyük bayramı Nevruzun ateşiyle ısınan yürekler daha da bilenmiş olarak, Ankarada Milliyetçi Hareketin 11. Büyük Kurultayında buluşmuş, tek başına iktidar hedefine kilitlenmiştir. Terör örgütleriyle kol kola yürüyenlere inat, Türk milliyetçileri-Ülkücüler; büyük devlet adamı, ilkeli ve onurlu siyasetin temsilcisi, Türk milletinin sevdalısı Devlet Bahçeliyle birlikte yürümenin engin hazzını yaşamaktadır.
NEVRUZUN ATEŞİNDE YENİDEN BİLENDİK
Yusuf Baş Bugün Türk milleti olarak iki bayramı bir arada yaşıyoruz. Ankaradaki büyük buluşma, asla tesadüf değildir. Can çekişen terör örgütüne can suyu verildiği, yeniden dirilterek adeta ihya ettiği süreçte, Türk milliyetçileri ise Türkün bayramı Nevruzun ateşinde yeniden bilenmiş, adeta yeniden şaha kalkmıştır. Kararımız kesindir; Türk Milleti, Türk devleti bölünmez bir bütündür. Devletimizi güçlü kılma, milletimizi refahla ve huzurla buluşturma, güvenlik içinde yaşatma ülkümüzden asla taviz vermeyeceğiz, bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin, mazlumlarımızın, mağdurlarımızın ve sırtımızdaki hançerlerin hesabını da mutlaka soracağız. dedi.