''4+4+4 gerici, ırkçı, piyasacı ve dayatmacı eğitim sistemiyle birlikte eğitim; parasız, kamusal, bilimsel, laik eğitim ekseninde düşmekle birlikte adına yasal dedikleri tüm düzenlemelerle, eğitim emekçilerini, velileri ve öğrencileri ayrıştıran, ötekileştiren ve itibarsızlaştıran düzenlemeler olarak kaşımıza çıkmaktadır.
2013-2014 eğitim öğretim yılında ilkokul 4. sınıfı bitiren kız öğrencilerimizin yaklaşık olarak %15nin ortaokula yani 5. sınıfa kayıt yaptırmadıklarını biliyoruz. Dayatmacı 4+4+4 eğitim sistemi daha tasarı halindeyken bu uygulamayla birlikte çocuk gelinlerin sayısında artış olacağını söylediğimizde felaket telalığı yapmakla suçlanmıştık. Bu konu ile ilgili eğitimde gelinen noktayı kamuoyunun yorumuna bırakıyoruz.
ÇOCUKLARIMIZIN İSTİKBALLERİYLE OYNAMAYIN
SBS yerine getirilen Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınav sistemi iddia edildiğinin tersine öğrencinin stresini artırmıştır. Yine TEOG sınav sonuçlarını analiz ettiğimizde; öğrenciler istedikleri eğitimi değil AKPnin Siyasal- ideolojik ihtiyaçlarını karşılayacak bir eğitimi almaya zorlandıklarını gördük. Binlerce öğrencinin ise hiçbir okula kayıt yaptıramadan örgün eğitim haklarının ellerinden alındığını beraber yaşadık.
TEOG diye adlandırdıkları sınav sistemini; eğitimci, pedagog ve bu işin muhatabı olan eğitim sendikalarından görüş ve öneri alınmadan sadece adını ORTAK SINAV olarak değiştirip, yapılan hataları kamuoyundan gizlemek istediklerini görüyoruz. Milli Eğitim Bakanını, Eğitim Sen olarak TEOG sınavında mağdur olan öğrenci ve velilerden özür dilemeye davet ediyor ve bir an önce mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.
OKULLARDA İDARECİ KIYIMI
2014-2015 eğitim öğretim yılının başından itibaren 4 yılını dolduran okul müdürlerini sendikal, siyasal ve etnik kimlikleri üzerinde yapılan bir değerlendirme ile yandaş sendikaya üye olmaya zorladıklarını, üye olanlarla birlikte yola devam ettiklerini, farklı muhalif sendikalara üye olan okul müdürlerini elediklerini ve fişlendiklerini daha önceki günlerde de basın ve kamuoyuyla paylaşmıştık.
Kamuoyunun demokratik tepkileri karşısında sağır sultan rolünü üstlenen Milli Eğitim Bakanı hukuken liyakat ve ehliyeti olmayan ilçe milli eğitim müdür ve şube müdürleri ile ilk kez okul müdürü olacak öğretmenleri de sendikal, siyasal ve etnik kimlikleri üzerinde yaptıkları sözlü mülakatla bir kez daha yandaş yalaka sendikasınınyanında yer almışlardır. Bu tür uygulamaları kınadığımızı kamuoyuyla bir kez daha paylaşmak istiyoruz.
SENDİKALARIN GREV ÇAĞRILARINA KATILIM YARGILANAMAZ
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğüne sesleniyoruz! Anayasanın, yasaların ve ülkemizin altında imzası bulunduğu uluslar arası sözleşmelerde kaynaklı legal zeminde 24 Eylül 2014 tarihinde, eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük haklarıyla ilgili yapılan bir günlük iş bırakma eylemine katılanlara soruşturma açmasınız. Çünkü haklar yasalardan önce gelir. Bu nedenle korkmuyoruz, korkmayacağız. Suçlu olanlar tarafsızlığını yitirenlerdir, kamu kaynakları kamunun ihtiyaçlar doğrultusunda değil siyasal istikballeri için kullananlardır.
OKULLARDA TEMİZLİ SORUNU DİZ BOYU
2014-2015 eğitim öğretim yılının başında okulların ihtiyaçları tespit edilip giderilmeden kervan yolda düzülür anlayışla yaklaşık olarak iki aydır süren eğitim öğretim; eğitim bileşenleri için tam bir çıkmaza girmiştir. Okullarımızda kadrolu temizlik çalışanı istihdam edilmediğinden Ekim ayının sonlarına doğru İş Kur tarafından ücretleri ödenen temizlik personeli, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından okullara temizlik çalışanı olarak görevlendirilmektedir. Bu görevlendirmeler yapılırken okulların fiziki kapasitesi, öğrenci mevcutları üzerinden yapılaması gerekirken, yandaş sendikaya yakınlık-uzaklık üzerinden yapılıyor olması kabul edilemez bir durumdur.
ADANA MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ İTİRAF EDİYOR, 3564 ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR.
Adanada 5 Kasım 2014 Çarşamba günü gerçekleştirilen İl Milli Eğitim Danışma Kurulu Toplantısında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü de eğitimdeki sorunları itiraf etmiş ve 3564 öğretmen açığı olduğunu belirtmiştir.
16 Kasım 2014de Ankarada alanlara çıkacak olan Atanamayan Öğretmen arkadaşlarımızın atamasının yapılmaması tam bir keyfiyettir. Yalnızca Adana ilinde ki sayı bile bu alanda ki ihtiyacın boyutlarını sergilemeye yetmektedir. Atanamayan tüm öğretmen arkadaşların atamalarının bir an önce yapılarak mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir.
SORUN VE TALEPLERİMİZE ÇÖZÜM ÜRETİLMELİDİR
Eğitimde siyasi kadrolaşmaya, zorunlu rotasyon girişimlerine, angarya çalışma ve performans uygulamalarına derhal son verilmelidir. Öğretmen ve yardımcı hizmeti açıkları kapatılmalı, okullarda ve üniversitelerde angarya çalışma uygulamalarına, Eğitim Sen üyelerine yönelik soruşturma, sürgün ve görevden almalara son verilmelidir. Memur Senin imzaladığı ihanet sözleşmesi nedeniyle oluşan enflasyon kayıplarımız karşılanmalı, maaşlarımıza 2014 enflasyon farkı kadar ek zam yapılmalıdır. Kamu kaynakları özel okullara değil, devlet okullarına aktarılmalı, eğitime yeterli bütçe, okullarımıza ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.