Katma Değer Vergisi kısa adıyla KDV yapılan mal ve hizmet teslimlerinde mal ve hizmeti teslim alanının teslim edene ödediği vergidir. Yani ülkemizdeki en önemli vergi kalemlerinden biri. KDV 1984’te kabul edilen 3065 sayılı kanuna göre uygulanıyor.
Bilindiği gibi Türk vergi sistemi de “beyana” tabi. Kişiler ya da kurumlar belirli dönemlerde ne kadar kazanç elde ettiklerini ve bu kazançtan ne kadar vergi vermesi gerektiğini beyan ederler. Beyan sayesinde vergi kaçakçılığının da önüne geçilmiş oluyor. KDV oranları da yüzde 18 ile yüzde 8 arasında uygulanır.
Belirli dönemlerde hükümetlerde değişik sektörlerde KDV oranlarını düşürürler. Geçtiğimiz günlerde de ekonomi yönetimi bu yönde bir karar aldı. Getirilen indirimle, mağazalar, sebze – meyve, kırmızı et, kuruyemiş, bakliyat, zeytin ve zeytinyağı gibi temel gıda ürünleri, üreticiden yüzde 1 KDV oranı ile almaya başladı. Alınmasına alındı ama mağazalar yüzde 1 KDV oranı ile aldığı bu ürünleri yüzde 8 KDV oranı ile satması firmaların yanı sıra tüketicinin de mağduriyetine yol açmaya başladı.
KDV tedarik oranı ile satış KDV’si arasındaki bu farklılık, yani KDV oranlarındaki bu giriş ve çıkış tutarsızlığı perakende sektörünün en önemli sorunu arasında yer alıyor. KDV oranlarındaki bu tutarsızlık mağazalar ile tüketicileri karşı karşıya getiriyor. Mağazalar, tüketicinin gözünde fiyat artışı yapmış olarak algılanıyor.
Bu durum karşısında ister istemez zaman zaman da olsa tüketici ve mağaza sahipleri arasında tartışmalarda yaşanıyor. Tüketicinin alım gücünü olumsuz yönde etkileyen bu tutarsızlık bir an önce giderilmeli. Bu bir KDV indirim talebi olarak değil, mağduriyetin giderilmesi olarak değerlendirilmeli. Tutarsızlığın ortadan kaldırılması için KDV düzenlemesi yeniden yapılmalı. Mağazalara yüzde bir ile giriş yapan ürün yüzde bir KDV oranı olarak satışı yapılabilmeli.
Perakende sektörü şimdi bu yönde bir düzenleme, yani KDV eşitliğinin sağlanmasını istiyor.