Adana Büyükşehir Belediyesi'nin bürokratlarından yaka silkmeyen meclis üyesi ve siyasetçi kalmadı.
İyi hatırlıyorum, Aytaç Durak döneminde sahte meclis kararları alınıp kişilere iltimas sağlanmasından tutun, bilgi ve belgeleri saklayarak ayrımcılık yapılması noktasına varana değin önemli iddialar gündeme geldi. Hatta gündeme gelmekle kalmadı bu anlamda idari soruşturmalar açıldı. Zaman aşımından dolayı bazı dosyalar rafa kaldırıldı.
Bürokrata soracak olursanız idarenin başındaki erki elinde bulunduran kişi isteyince böyle davranıyorlar. İdarenin başındakine soracak olursanız bürokratlar kendilerinin altını oymaya çalışıyorlar!
Kime inanacağına karar veremeyen belediye meclis üyeleri de böylelikle yanlış yapmak durumunda kalıyorlar.
Bugün size imar düzenlemesine ait bir örnekten taze hem de yeni yani Hüseyin Sözlü'nün başkan olduğu son bir ay içinde gerçekleşen belediye bürokratlarının uygulamalarından kaynaklanan bir yanlışlığı ve bu yanlışlık sonrasında meclis üyelerinin düştükleri durumu ve gelişmeyi sizlere aktaracağım.
Real bölgesindeki bir imar düzenlemesidir konu.
Vatandaş müracaatta bulunmuş ve imar düzenlemesi istemiş.
Konu iki arsa arasından geçecek yol ile ilgili.
İki arsa arasından geçecek yolun kaç metre genişliğinde olması yönünde bir karar verilmesi gerekiyor.
Bu imar düzenlemesine ait madde önce meclise, sonra komisyona, daha sonra da komisyondan gelen raporun mecliste oylanarak kesinleşmesi gerekiyor.
Komisyonlarda konu incelenip tartışılır iken meclis üyeleri bu imar düzenlemesi yapılacak olan yerle ilgili mahkeme kararlarının olduğunu öğrenip idareden mahkeme kararlarını istiyorlar.
En doğal hakları olarak.
İdare bu imar düzenlemesi yapılacak yerle ilgili olarak iki ayrı tarihte iki farklı mahkeme kararı olduğunu biliyor ve bilerek mahkeme kararlarından bir tanesini meclis üyelerine getirip sunuyorlar.
İkinci mahkeme kararını saklıyorlar.
Aslında konunun birinci derecede muhatabı olan ve konuyu çok iyi bilen İmar işinden anlayan ve bunun sorumlusu olan, hatta imar düzenlemelerinin altında imzaları olan iki yetkili sebebi bilinmez bir nedenle haberim yoktu, benim dönemimde olmadı' gibi bahaneler ile konuyu geçiştirip meclis üyelerinin yanlış karar almasına neden oluyorlar.
Yolun genişliği 7'şer metreden toplam 14 metre olarak karar altına alınıyor. Yani her iki arsa sahibinden eşit olarak yol için arazi alınmak koşulu ile.
Daha sonra bakılıyor ki, bu yerle ilgili 2006 tarihli meclis kararından sonra bir de 2013 tarihli meclis kararı var.
Meclis üyeleri yanlış karar aldıklarının farkına ilgili madde askı süresinde iken varıyorlar. Hemen itiraz ederek bu yanlış kararı düzeltmek zorunda kalıyorlar.
Konudan en fazla rahatsız olan CHP'li Meclis Üyesi Ercan Çetin oldu.
Ercan Çetin, hukuk komisyonunun bir görevlisi olarak belediyenin imar dairesi ile hukuk dairesinin yanlış çalıştıklarını, işlerini doğru dürüst yapmadıklarını bilerek, inanarak tepki koyuyor.
Bu tepkisini meclis salonunda Hüseyin Sözlü'nün bizatihi yüzüne söyleyerek tepkisini dile getirdi ve Sayın Sözlü, bu belediye birimlerinizi lütfen çalıştırın, ıslah edin' dedi.
Hüseyin Sözlü'de haklısınız, geçmişten gelen bazı bürokratik oluşumları yıkmak kolay olmuyor. Ama bundan sonra bu konuda herkes ayağını denk alacak' diyerek uyardı o bilgi ve belgeleri saklayan idarecileri.
İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor. İmar işi olunca konu ve bilgi ve belge de saklanınca aklınıza kötü şeyler gelmez mi?
CHP'li Ercan Çetin ama işin olur yanını ve kolay yolunu buldu.
Her meclis maddesi ile ilgili olarak komisyondan resmi yazı yazıp bu yerle ilgili ne kadar işlem yapılmış ve mahkeme kararı alınmış ise bunu resmi yazı ile belge olarak vermelerini koşula bağladı.
Kaç bakalım kaçabilirsen bürokrat kardeş.
İmar dairesindeki yetkililerin şöyle bir Hüseyin Sözlü'nün karşısına geçerek bütün bu olup bitenlerin hesabını vermesi gerekiyor.
Hüseyin Sözlü'nün imar konusunda danışman diyerek kendisine kılavuzluk eden isimleri geçmişleriyle birlikte şöyle bir irdelemesinin de zamanı geldi ve geçti bile.
Kimler Hüseyin Sözlü'ye bu isimleri tavsiye etti bilemem ama ortada Ercan Çetin'in de işaret buyurduğu gibi ciddi sıkıntılar var.
Bu bürokratlar Hüseyin Sözlü'nün de başını yakarlar iseler hiç şaşırmam.
Hüseyin Sözlü, geçmiş bürokratlardan yakınıyor. Ama onlardan da vazgeçemiyor.
Belediyenin içerisi bu anlamda kaynıyor.
Tercih ettiği isimlerin geçmişteki belediye başkanları ile çalışır iken yaptıkları ortada.
Sanırım Hüseyin Sözlü'de biraz oynak ve kıvrak' isimlere ihtiyaç duyuyor ki en az 5 isim sayabileceğim bu geçmişi güzel anılmayan bürokratlara, her dönemin adamlarına bel bağlıyor.
Bel bağlamasının nedenini bilmiyorum ama kılavuzlar çok iyi isimler değil Sayın Sözlü.
Bakınız bugün sizin meclisinizdeki meclis üyeleri de şikâyetçiler bu isimlerden.
Emanet ettiğiniz bu isimleri aklı başındaki basın mensuplarına sormuş olsanız hata yapma imkanınız sıfır olur.
Kaldı ki yılların belediye başkanısınız.
Sizin ve MHP kadrolarının hata yapma şansları yok, olmamalıdır.
Dilerim bu hatalara ikinci kez izin verilmez.
Yoksa...
Daha çok yazılmak durumunda kalınılır.