Geçtiğimiz hafta içinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı bir şekilde görebilirsek soracak olduğumuz soruların olduğuna dair bir yazıyı kaleme aldım.
Hakikaten o kadar soracağımız sorular vardı ki, inşallah bir şekilde bu soruları sorma bize nasip olur diyerek dilekte bulunuyorduk.
Mimarlar Odası Başkanı Sedat Gül’ün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarına vermiş olduğu yemekte konu haliyle Zeydan Karalar’a gelip dayandı.
Konu konuyu açarken birden salona Sayın Zeydan Karalar girdi. Aslında şok olmadım biranda… Soracak olduğumuz soruları yemekte sormak doğru olmayacağı için Başkan Karalar ile kısa bir sohbet ortamında bulunduk. Her zaman olduğu gibi Sayın Karalar hizmet yolunda vaktinin olmadığını ve boş işlerle uğraşmadığını belirterek ‘Karalar siyasetini’ yapma gereksinimi duydu.
Biz de dinledik…
Uğur Mumcu Anıtı’nın yapılması adına verdiği sözü de alıp kabul ettik.
Mimarlar Odası Başkanı Sedat Gül’ün 10 Ocak gününde gazetecileri unutmamasını biran olsun aklına getirmiş olsaydı Sayın Karalar, kendisinin bu önemli günde gazetecileri unutmasından kaynaklı bir özür borcunun olacağını hatırlardı!
Çok da önemli değil diyerek kısa günün bereketi ile zengin kalkışı yapan Sayın Karalar, başka bir gazetenin gecesini katılmak için yola çıktı.
Sözün özü, 10 dakikaya sığanlar ancak bunlardı…
2 milyonun üzerinde nüfusu olan Adana Büyükşehir Belediyesi’nin basın bürosunun çalışması ve gazetecilerle, gazetelerle olan diyaloglarında olumsuzlukların yaşanmasını Sayın Karalar nasıl izah eder bilmem ama yeterli sayıda elaman ihtiyacı olan basın bürosunun da acilen takviye edilir noktaya taşınmasında yarar var diye düşünüyorum. O gün yemekteki arkadaşlarımızın ortak serzenişlerini de böylelikle özetlemiş olalım…
Sayın Karalar’a sormak istediklerimizi aslında gazetemizde haber olarak değerlendirip birçok soruyu da başkana yöneltiyoruz. Lakin bir türlü yanıt alamıyoruz. Demek ki yanıt vermeye değer bulmuyor.
Sayın başkan bulmasa da biz sorularımızı sormaya devam edelim diyorum ve herkes mesleğini, görevini yapıyor diyerek de dipnot düşelim.