Siyasette ‘yeni yüz’ diyerek lanse ettiler. AK Parti’den kaçanların adresi olarak gösterildi. Millet İttifakı’nın yeni paydaşı olarak lanse edildi.
Ali Babacan’dan bahsediyorum.
Adana’ya ziyareti sırasında TV’A stüdyolarında konuk ettiğimiz Ali Babacan’a sorduğumuz sorular karşısında vermiş olduğu yanıtların genelinde ‘Siyasi ahlak’ ve ‘Kirlenen siyaset’ üzerine konuşunca ‘İnşallah söyledikleriniz gibi olur’ diyerek de yorumlarda bulunmuştum.
Ali Babacan’ın çıkış sebebi, parti kurma nedeni ve kısacası varlık nedeninin Abdullah Gül olduğunu söylemiştim tüm DEVA Partililere…
Gelinen noktada bu tezimiz doğrulandı. Aslında müneccim olmaya hiç gerek yoktu. Görünün köy kılavuzda istemiyordu.
Katıldığı bir televizyon programında Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayının Abdullah Gül olması için yapılan çalışmalarda Gül adına süreci kendisinin yönettiğini ve görüşmelerin de merkezinde olduğunu söyledi. İkrar etti…
Siyasi ahlaktan söz eden Babacan’ın AK Parti Milletvekili olarak Cumhurbaşkanı adaylığı için Recep Tayyip Erdoğan için imza verip diğer yandan siyaseten hiç ahlakın bir yerine sığmayan davranışta bulunmasını kabul etmek mümkün değil.
Bunun adı siyasi iki yüzlülüktür. Etik sözünü dilene dolayan Babacan’a bu davranışı hiç yakışmadı. Şimdi gerekçe olarak ne gerekçeler gösterecek onu da doğrusu merak ediyorum. Bana göre inandırıcılığını kaybetti. Toplum önünde büyük zarar gördü. Kendisine ümit bağlayanları da hüsrana uğrattı.
Kısacası maske düştü. Takke düştü kel göründü…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu için şu cümleleri kullanmıştı o tarihte. “Ümmeti parçalıyorsunuz”…
Haksız da değilmiş yani.
Sonunuz hüsran olacak demişti Sayın Erdoğan. Sonları da hüsrana doğru gidiyor...
Abdullah Gül’ün bu ülkede ikinci kez Cumhurbaşkanı adayı olarak halkın karşısına geçmesinin imkânı ihtimali yok. Ne ekti ki onu biçsin?
Değil Ali Babacan, binlerce insan bir araya gelmiş olsa bu adaylık serüveni başlamadan bitti! Bu halkın karnı tok böylesi hamasi nutuklara, yalanlara ve dolanlara…
Siyasi etik diye söze başlayan Ali Babacan’a bir tavsiyem olsun. Tutar ya da tutmaz. Onu bilemem.
O tavsiyem ise “Partinin kapısına kilidi vur git. Kilidi de Abdullah Gül’e geri teslim et” olsun.