Hafta sonunda AK Parti’nin kurmayları Adana’da danışma meclis toplantısı gerçekleştirip hemen hemen her konuda açıklayıcı bilgiler verdiler.
Konuşmalarını dikkatle izlemeye çalıştım. Bugüne kadar AK Parti iktidarının ülkeye getirdiği yeniliklerden, uygulamalardan ve hizmetlerinden övünerek bahsettiler.
Lakin bir tek ekonomiye ait cümle kurup ‘Sokaktaki insanın çektiği sıkıntıya’ değinmediler.
Alım gücünün düştüğünü hatırlayıp her gün yapılan zamlardan, adeta market teröründen bahsetmediler. Çarı pazarın yangın yeri olduğunu görmezlikten geldiler.
Marketlerin teleklerinde her geçen gün zamlandırılan fiyatların önüne nasıl geçileceğinden hiç dem vurmadılar.
Çiftçinin içinde bulunduğu zor durumdan nasıl kurtulacağını hiç bahsetmediler.
Esnafın dükkan kapatmasından, siftah edememesinden hiç ama hiçbir tek kelime ile bahsedip ne yapacaklarına dair önerilerini getirmediler.
Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirenlere cevap verdiler. Yenilikleri bahsederken yapılan hükümet uygulamalarının ilk olduğuna değinip bunu da gururla anlattılar.
Sözün özü, halkın cebinde para olmadığına hiç değinmeyerek ekonomiyi de bildikleri halde es geçtiler…
Oysaki en önemli konu ekonomiydi. Asgari ücretin açıklanmasından sonra ortaya çıkan durumu övünç kaynağı olarak bahsederken dahi yeni yılda artırılan vergilerden, sigorta primlerinden, işverenin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan sanki memnunlarmış gibi davrandılar.
Sandığa yansıyacak en önemli konuydu ekonomi. Parasızlık, borçlanma, icralar seçimin kaderini belirleyecek en önemli etkendi. Hoş, bundan bahsetseler dahi salondaki dinleyiciler zaten partililerdi. Onlardan bir tepki gelmezdi!
Keşke bir iki kelam etmiş olsalardı…
Netice itibariyle AK Parti’nin kurmaylarından kendi adıma bu kötü gidişatı nasıl durduracaklarına dair önerilerini duymak isterdim.
Ama olmadı…
İnşallah bu konuda özellikle Adana’daki AK Parti kurmaylarından birkaç kelam duyabiliriz…
Sabırla bekliyorum…