CHP Adana Milletvekili Adayı Elif Doğan Türkmenin silahlı saldırıya uğramasından sonra ortaya atılan yeni bir iddia Adana gündemine bomba gibi düştü.
Bu kez iddianın içeriği işgalci suçlaması oldu.
Türkmenin seçim bürosunun açılışı biliyorsunuz büyük bir törenle yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlunun eşi Selvi Hanım da bu açılışa katılıp onurlandırmıştı. İşte bu seçim bürosundaki bir odayı ve lavaboyu izinsiz kullandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuldu!
Garip değil mi?
Bu bina uzun süre kullanılmayan bir binaydı. Dolayısıyla kimse oturmuyordu bu binada. Elif Hanım bu binada mimarına tadilat yaptırdı. Mimar yalnız bu esnada bilerek ya da bilmeyerek ctadilat sırasında kiralanan yerin dışında diğer dairenin salonu ve lavabosunu da seçim bürosuna dâhil etti. Bu durumu öğrenen mülk sahibi Işık Zeynep Targay, Türkmen'e ulaşıp görüşmek istedi.
Haklı olarak Işık Hanım Bu ne demek oluyor? diye soracaktı. Işık Hanım görüşemeyince dairesinin işgal edildiğini belirterek, Türkmen hakkında "haneye tecavüz ve işgal" suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Targay, Adana Baro Başkanlığı'na ve CHP Genel Merkezi'ne de Türkmen hakkında şikâyetçi oldu.
Türkmenin eşinin de avukat olduğunu belirten Işık Zeynep Targay bakınız bu konuda neler söylüyor.
Elif hanımın kocasıyla görüştük, mail attık, daha sonra kendisiyle görüştüm. Eşi 'Tamam hallederiz bir şekilde' dedi, bir daha görüşemedik. Elif hanımı aradım ama ulaşamadım, bende mail attım. Eğer oturacaksanız seçim sonuna kadar bir kontrat yapalım dedim. Sonra bir mail geldi. 'Buranın kapısı kırık, camlar kırık, ev boş, ne olacak burası boş olduğu için girdim' yazıyordu. Ne karışıyorsunuz der gibi. Düşünebiliyor musunuz, insanlar boş buldukları her yere girer. Düşünün Ziyapaşa Bulvarı üzerinde kocaman köşede herkesin gördüğü bir yere birisi giriyor. Sonra boş bulduğum için girdim diyor. Aynen böyle cevap verdi. Biz de dedik ki 'nasıl boş oluyor orası bizim' dedik. Bize 'gelin de sizin olduğunu gösterin' diyor. Düşünebiliyor musunuz, biz Ankara'dayız, kadının takındığı tavra bakın. Biz de bunun üzerine şikâyetçi olduk
Şimdi mal sahibi bunları söyleyince oturup iki kere düşünmek gerekiyor. Bu binanın Elif Hanım tarafından nasıl kullanılmaya başlanıldığını da böylelikle öğrenmiş oluyoruz.
Peki, Elif Hanım bu konuda neler söylüyor. Buna da kulak verelim isterseniz.
"Ziyapaşa Mahallesi'nde kullandığım seçim bürosu daha önce de seçim bürosu olarak kullanılıyordu. Arkaya baktığınız zaman kapısı penceresi yok. Yeri çok iyi olduğu için kiralamak istedim hatta ben, işim çok olduğu için ekipten bir arkadaşa dedim ki burayı kiralayın. Ekipten çok yakın arkadaşım mimar, elini yüzünü düzeltsin, sonuçta CHP 1. Sıra Milletvekili adaya yakışır bir seçim bürosu olsun dedim. Ve hiç gitmedim. Onlar yaptılar ettiler. O hanımefendi sonra bana mail atmış. O apartmanın bir kısmı benim evimi de işgal etmişsiniz, ücret ödeyin. Ben de evin sahibine sordum böyle bir şey var mı diye. Onlar da 'vallahi bilmiyoruz Elif Hanım' dediler. Bende kritik bir süreçten geçtiğimiz için hemen arkadaşlara dedim ki o odaları boşaltalım, o odayı kullanmayalım dedim. O günden beri o odayı boşalttık, kullanmıyoruz"
Eğer ortada bir suç var ise suçun içeriği de böylelikle ortadan kalkmış durumda. Yani Elif Hanım olayın farkına varınca duruma müdahil olup kişiye ait yeri boşaltmış.
Gelin görün ki bu olay bugünlerde meydana gelen saldırı hadisesinden sonra gündeme geldi. Veya getirildi!
Bilemem artık. Ortada bir haber değeri taşıyan iddialar var. Bu iddialara yanıt veren Elif Hanıma da yer vermek gerekiyor. Biz de onu yaptık ve seçim bürosu ile ilgili tüm iddialara ve savunmaya yer verdik. Bakalım seçime kadar daha neler ortaya atılacak.