CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ile gazeteci arkadaşımız İsmail Başkan Ankarada bir röportaj yaptı.
Gürsel Tekin bu röportajında önemli konulara işaret etmiş.
Tekin CHP'nin Adana'da kaybetmesinin kendisini çok üzdüğünü belirtti, "Yıkılmış kalelerimizi yeniden inşa etmek için ciddi çalışma yapacağız" ifadelerini kullanmış.
İsmail Başkana düşüncelerini aktaran Tekin, Yıkılmış kalelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Adana için değ çok özel çalışmalarımız olacak. Adana'ya en kısa zamanda geleceğim ve önemli ziyaretlerim olacak" açıklamasında bulundu. 2015 yılında yapılacak seçimde çok önemli projelerinin olacağını, içe dönük mücadeleye son vereceğini dile getiren CHP Genel Sekreteri Tekin, "Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. CHP'de içe dönük mücadele partiye ihanettir." şeklinde konuştu.
Adanada adayları belirleyen kimler? Ben mi belirledim Sayın Tekin?
Sizler yani genel merkez yöneticileri belirlemedi mi?
Seçimi kaybedeceğinizi bilerek toplumun sesini kulak vermeden aday diretmesinde ben mi bulundum Sayın Tekin?
Üzüleceğinizi size bu partinin tabanındaki isimler günlerce söylemedi mi? Ankaraya giderek bu aday ile seçimi kaybederiz diyerek tepkilerini göstermediler mi?
Hamasi nutuk gibi olmuş Sayın Tekin bu ifadeler.
Ve Tekin ekledi.
Cumhuriyet Halk Partisi her zaman seçime hazırdır. 2015 seçiminde çok önemli projelerimiz var. CHP'nin 2011 seçiminde de çok önemli projeleri vardı. Biz kendimizi ve projelerimizi yeterince tanıtamadık. Bugün kamuoyunda tartışılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin projeleridir. Somut son örnek bedelli askerlik konusudur. Bu tartışma konusu oldu. Dönemin Başbakanı ne demişti? Bu ülkeyi kim koruyacak' demişti. Parası olan var, olmayan var. CHP projesinde parası olmayanın da faydalanması öngörülüyordu. İntibak Yasası. Daha birçok projeye bugün iktidar dört elle sarılmış durumda.
Önümüzdeki seçimlere daha kapsamlı projelerle hazırlanıyoruz. Bunlardan sadece biri hakkında ipucu vermek istiyorum. Ülkemizdeki 42 milyon yurttaş borçlu. 56 milyon seçmenin 42 milyonu borç batağında. Bu vatandaşlarımız perişan durumda. Bu borçlanma ile ilgili çok önemli projemiz var. Ekonomiden sorumlu arkadaşlarımız, genel başkanımız bu projemizi yakında kamuoyu ile paylaşacak.
Bu projenin size oy getireceğini hesap ediyorsunuz. Getirir ya da getirmez bilemem. Ancak siz Adanada oy patlaması yapmak istiyor iseniz bence listenizi halkın tasvip ettiği isimlerden oluşturun Sayın Tekin.
Genel Başkanınız Adanaya geldiğinde bir yurttaş çıkıp ön seçim istiyoruz dediğinde bu yurttaşı siz AKPli olarak nitelendirip provokasyon yaptığını söylemediniz mi?
Bu kafa ile aday belirler iseniz değil bu proje, binlerce proje koyun halkın önüne oy alamazsınız.
Siz önce tabanın sesine kulak verin Sayın Tekin.
Tekin yine keskin ifadeler kullanıp açıklıyor
Önümüzde seçim var. Örgütlerimizde, birçok örgüt başkanımız milletvekili adayımız olacak. Dolayısı ile istifaları söz konusu. İstifa eden örgüt başkanlarımızın bulunduğu illeri, ilçeleri de yeniden yapılandıracağız. Önümüzde seçime 5-6 aylık bir süreç var. Bu süreci CHP seçime endeksli sürdürecek. CHP içe dönük mücadeleye son verecek. Gerçekten kritik bir süreçten geçiyoruz. Bugün tartışılan güvenlik yasası, "Sıkıyönetim Yasası"dır. Önümüzdeki günlerde AKP il başkanları valiler, ilçe başkanları kaymakamlar olacak, O kaymakam ve valiler istediği zaman siyasi parti yöneticilerine müdahale edebilecekler. Böyle bir süreçte CHP'nin içe dönük mücadele partiye ihanettir bana göre. İçe dönük mücadeleden herkesin vazgeçmesi gerekir. Önemli olan Türkiye'nin geleceğidir. Bütün CHP seferberlik içerisinde gidişatla ilgili mücadele edecektir. En kolay iş kendi arkadaşını yenmendir. Bunun sana bir şey kazandıracağını zannetmiyorum. 30 yıldır kime ne kazandırdı? 30 yıldır birbirimizi yeniyoruz. Bu konuda kazançlı olan biri çıktı mı? Parti bundan kazançlı çıktı mı? Bu hastalıktan vazgeçeceğiz.
Bu ifadeleri kullanan Tekini ve CHPyi izlemek de bize düşüyor
Hadi bakalım, rast gele
Xx
Soğuk savaş beklenenden erken başladı
Son 15 gündür Büyükşehir Belediyesini ciddi anlamda takip ediyorum.
Neler yaşandığını, kimin amacının ne olduğunu çözmeye çalışıyorum.
Büyükşehir Belediyesinde yaşanan soğuk savaş erken başladı diyerek yorum yapmış olsam sanırım fazla abartmamış olurum!
Konunun tarafları Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hüseyin Sözlü ve onun idaresi ile Başkan Vekili Salih Gökçe.
Salih Gökçenin meclise başkanlık etmek konusundaki hukuki mücadelesi ve bu mücadelesinin dışa yansımasından sonra Başkan Hüseyin Sözlü ile idaresinin Gökçeye karşı aldığı tavır
İzlediğim ve gördüğüm budur aslında.
Salih Gökçe meclise başkanlık etme görevinin kendisinde olduğunu ifade edip diretiyor.
Sözlünün il dışında olduğu gün başkanlık makamına kim vekalet ediyor ise o tarihte yapılan meclis oturumlarına da vekil olarak koltuğa oturan kişi başkanlık ediyor.
Aslında bu yaşananlar ilk değil.
Daha önce de Seyhan Belediyesinde Azim Öztürkün il dışında olduğu günlerde meclise başkan vekili olan Abdullah Doğru başkanlık etmişti.
Bu anlamda hukuki mücadele o tarihte Fatih Özgür tarafından yapılmış ve Özgürde tıpkı Gökçe gibi diretmişti.
Seyhan Belediyesi işin içinden çıkamayınca İçişleri Bakanlığına resmi yazı ile konuyu aktarıp görüş aldı. İçişleri Bakanlığı, Azim Öztürkün olmadığı günlerde başkan vekili olarak Abdullah Doğrunun meclise de başkanlık etmesinde bir beis olmadığına karar verdi.
Öncelikle bu notları bir aktarmış olalım.
Gelelim Büyükşehirdeki soğuk savaşa.
Salih Gökçe bir kez gözden çıkarılmış. Yani Hüseyin Sözlü, Salih Gökçe defterini kapatmış.
Durum onu gösteriyor.
Partinin koca kurdu Salih Gökçe Beyde yıllarca bu partinin genel başkan yardımcılığını yapmış olan bir kişi.
Hüseyin Sözlü daha partide yok iken yıllarını MHPye, Ülkücü Harekete vermiş bir insan.
Sözlü ve ekibi, Salih Gökçenin makam odasına kilit vurdu, makam aracını altından aldı.
Bence bu uygulama ŞIK olmadı Sayın Başkan.
Bu yaşananların ülkücü terbiyeye sığıp sığmadığına ben değil, ülkücü camia karar versin diyerek bu konu üzerinde yorumda bulunmak istemiyorum.
Salih Gökçenin yanlışı var ise bunu anlatmanın bir başka yolu olmalıdır. Ben böyle düşünüyorum.
Genel Sekreter Şaban Acarın tebliği ile makam odasının alınması ve aracın iptal edilmesi dışarıdan bakan insanlara malzeme verme adına iyi bir görüntü olmadı.
Son sözü kim söyler bilemem ama Salih Gökçe, kendisinin savunduğu konuda sonuna kadar gitmede kararlı.
En nihayetinde tıpkı geçen dönem Seyhan Belediyesinde yaşandığı üzere İçişleri Bakanlığı Büyükşehir Belediyesinin uygulamasına hak verecek diye düşünüyorum. Yani, belediye başkan vekilinin vekalet ettiği gün yapılan meclis oturumlarına Salih Gökçenin başkanlık etmesine değil de, başkan vekilinin başkanlık etmesine karar verecek diye düşünüyorum.
MHP, bu tür soğuk savaşlar ve kavgalar nedeniyle zarar görüyor.
Ben bunu bilir, bunu söylerim.