Meclisteki imarla ilgili maddelerin görüşülmesi sırasında birçok imar maddesinin kimlerle ilgili olduğundan haberimiz olmuyor. Gündem maddesi okunup, komisyondan gelen maddeler oylanıp kabul ediliyor.
Bizim haberimiz olmadığı gibi ilçelerden gelen meclis üyelerinin de haberi olmuyor bu yoğunluk artımından!
Grup başkanvekilleri konuya hâkim olunca sorun çözülüyor!
Yoğunluk artımı ile birileri rant elde ediyor. Kat yüksekliğinden ve arsa üzerine inşaat yapımından dolayı bu rant olayı gündeme gelince de Cumhur ve Millet İttifakının meclis üyeleri anında birliktelik sağlayıp maddeleri ‘oy çokluğu veya oy birliği’ meclisten geçiriyorlar.
Size 3 adet örnek vereceğim bugün.
Birinci örnek, Büyükşehir Belediyesi’nin hemen karşı çaprazındaki eski TRT’ye ait ve bugün özel bir hastane tarafından satın alınan arsa üzerinde yapılan özel sağlık alanı imar maddesinin oylanması konusu.
İkinci örnek Kozan ilçesindeki AK Partili bir isme ait olan özel hastane yerinin imarı konusu.
Üçüncüsü de Gürselpaşa Mahallesi’ndeki boş arazilerdeki yoğunluğun 1.2’den 2.0’a çıkarılması konusu.
Her 3 örnekte de Millet İttifakına çatır çatır eleştiri yapan AK Partili meclis üyeleri seslerini kısarak aynı noktada buluştular. Bu aynı nokta ‘yoğunluk artırımı’ konusuydu.
Son Kasım ve Aralık aylarında oylanan Kozan’daki özel hastane yeri ile Gürselpaşa Mahallesi’ndeki imar değişikliğinde yani yoğunluk artırımında hatırlı kişiler AK Partili isimlere ait…
Yani bu arsalardaki değişikliği isteyen isimler AK Partili isimler…
Gürselpaşa’da arsa toplayan hatırlı 5 müteahhidin gizli ortakları arasında AK Partili bir milletvekilinin de olduğu konuşulup böyle iddialar kol gezerken mecliste oylama yapılıp 3 dakikada oylanıp geçiyor.
AK Partili Meclis Üyesi Furkan Bozkurt ile CHP’li Meclis Üyesi Mustafa Vursavuş’un ‘yanlış yapıyoruz’ söylemi ile ret oyu kullanmalarına rağmen bu oylama gerçekleşiyor.
Demek ki dünün İmar Partisi suçlamaları ile Aytaç Durak ve Mustafa Tuncel arasında yaşanan polemikler ve cezaevi süreci bugün de bir başka yöntemiyle devam ediyor.
Belirli isimler söz konusu olunca ne parti kalıyor ortada, ne de meclis üyelerinin hararetli konuşma ve suçlamaları…
Adana’nın kaderi demek düşüyor bizlere de!...
Böylesine iddiaların kol gezdiği bir ortamda bir parti sözcüsü, grup başkanvekili de ortaya çıkıp kendi meclis üyelerinin ortaya koyduğu iddiaları dikkate almıyor, yanıt vermiyorlar.
Vardır elbette bir kerameti…
Kerameti sonradan anlaşılıyor. Hatırlı kişiler…
Kim bu müteahhitler, hatırlı kişiler diye biraz araştırmaya başlayınca ortaya bazı gerçekler çıkıyor.
Şimdi gözler Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan’a çevrildi. Kazım Özgan bu iki maddeyle ilgili Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak mahkemeye giderek yürütmenin durdurulması adına dava açacak.
Bakalım sonuç değişecek mi?
Kazım Özgan ile birlikte İYİ Partili Meclis Üyelerinin de yargı yoluna gideceklerini öğrendim. İnşallah Adana adına sonuç alırlar. Biz de bu konudaki ayrıntıları okuyucularımıza duyurmayı görev sayacağız.