Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Âdem Ersoy Kozanlı'dır. Yıllarca Kozan'a ve Kozan'a yönelik derneklere hizmet etmiş bir kişidir.
Kendisini bu özellikleriyle yakından tanıyan bir kişiyim ve BTÜ'ye rektör olduğunda işi zor' demiştim.
Büyükşehir Belediyesi'nin Tiyatro Salonu'ndaki binada hizmet vermeye başlayan BTÜ'nün bugün mezunlarına iş garantisi verecek düzeyde olmasını da saygıyla karşılıyorum.
Eğer bunu başarabilir iseler ne mutlu BTÜ'ye.
Üniversiteye kampus aramak için yola çıkıldığında Rektör Ersoy'un ÇÜ arazisi içerisinden yer istemekteki ısrarını hiç doğru bulmadığımı ve üniversitenin içinde ikinci bir üniversitenin yer almasının Dünyanın hiçbir şehrinde gerçekleşmediğini belirterek eleştiren bir kişiyim.
Hatta Sayın Rektör'e Sarıçam Bölgesi'nde Toros Dernekleri Federasyonu'nun bir çalışması sonucu bulunan 500 dönümlük bir arazi gösterildiğinde karşı duruş sergileyerek tepki gösterdiği günleri hiç unutmam.
Bütün bunlar geride kaldı. Sayın Rektör Ersoy, ÇÜ arazisi içinden BTÜ'ye yer tahsisi konusunda galip geldi. O tarihteki yazımda Ersoy kazandı, Kibar kaybetti' diyerek de bir başlık atarak yazı kaleme almıştım.
İşte o BTÜ bugün iş garantili Dünya üniversitesi olmayı hedeflediklerini' belirtiyor.
Elbette bu bir hedef.
Ancak hedef dahi olsa başarmak adına yola çıkma noktasında doğru ve yerinde olan bir davranış.
Rektör Prof. Dr. Âdem Ersoy, bazı okulların imkânlarının üzerinde öğrenci aldığına dikkat çekerek, ilk hedeflerini yeterli sayıda öğrenci almak' olarak açıklıyor.
Her bölüm için 25 öğrenci kontenjanı düşündüklerini kaydeden Ersoy, yeterli sayıda fakat nitelikli ve donanımlı, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet eden mezunlar yetiştireceklerini belirtiyor.
Ersoy, bunun sadece üniversitede verilen eğitimlerle mümkün olmayacağının altını çizerek, uygulamalı ve piyasayla iç içe yapılan eğitimin önemine vurgu yapıyor.
Kampüslerinin içine sıkışıp kalan üniversitelerin aksine, özel sektörle birebir görüşerek, piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren fertler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Ersoy, "Çağdaş eğitim felsefesine uygun olarak eğitici merkezli eğitim değil, öğrenci merkezli eğitim uygulayacağız. Öğrencilerimiz hazır bilgi elde etmek yerine bilginin kaynağına ulaşmayı öğrenecek; sorgulayan ve araştıran bireyler olacaklar" diyor.
Tabi bunları gerçekleştirmek adına Ersoy'un görev süresinin tamamlanmasının ardından yeniden rektör olarak atanması gerekiyor. Bu da birinci koşul.
Adana BTÜ'de 2. öğretim ve yaz okulu programlarının olmayacağını hatırlatan Ersoy, Hukuk Fakültesi haricindeki bölümlerde yabancı dilde eğitim vereceklerini ve her 5 öğrenciye 1 danışman sağlayacaklarını kaydediyor.
Ersoy, "Mezun olan öğrencilerimiz için takip sistemi oluşturacağız. Elektronik ortamda bir veri bankası hazırlayıp, mezunlarımızla sürekli iletişim halinde olacağız ve mezunlarımıza iş bulma konusunda kılavuzluk edeceğiz. Bu sistemle aynı zamanda üniversiteye olan aidiyet duygusunu arttırmayı hedefliyoruz" diyor.
Sürekli iletişim halinde olmak sorunu çözer mi?
Kaliteli eleman yetiştirir iseniz sizin takip etmenize gerek kalmadan bu yetişen üniversite mezunlarını zaten havada kaparlar hocam.
Önemli olan donanımlı öğrenci yetiştirebilecek misiniz?
BTÜ, gıda denetimleri için akredite laboratuvarları kuracak.
Ersoy, "Araştırmaya ve geliştirmeye, lisans ve doktora çeşitliliğine önem veren, proje ile eslenen, bu projeleri patente dönüştürüp teknoloji üreten bir üniversite olacağız. Gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerin kalite ve akredite ölçütlerini örnek alarak sürekli yenilenen, değişime, iletişim ve etkileşime uyum sağlayan bir model kuracağız. Bu model içerisinde eğiticilerin eğitimi, laboratuvarların, dersliklerin, ders araç ve gereçlerinin akreditasyonunu sağlayıp, güvenilen, iti barlı, sınırları ülkemizi aşan, tercih edilen bir dünya üniversitesi oluşturacağız' diyor.
24 öğretim elemanı da alacak BTÜ...
Daha öğretim elemanı yetersizliği var ama hedef büyük...
İnşallah söyledikleri gibi olur ve hayalleri gerçekleşir.
Bize de destek vermek düşer.