Cumhuriyet tarihinde insanların hafızalarında kalan önemli olaylar vardır. Bu olaylardan bir tanesi de kamuoyunun meşhur Rahşan affı olarak bildiği aftır.
2000 yılında bundan tam 15 yıl önce cezaevleri boşalmış ve bir kısım mahkum ile mahkum aileleri sevinir iken toplumun büyük kesimi de adalet yerini bulmadı. Neden bizim evladımızın katillerini serbest bıraktınız? diyerek büyük öfke duyarak tepki göstermişti.
İşte o günleri hatırlamak zorunda kaldık bugün.
Neden mi?
Cumhuriyetin haberine göre 13 Ocak 2016 tarihi itibarıyla tutuklu ve hükümlü sayısı 179 bin 611 kişi oldu. Cezaevlerinde toplam 180 bin 176 kişilik kapasite bulunuyor. 565 kişi daha tutuklanırsa, bu kapasite de dolacak.
Yani resmen suç makinesi gibi oldu toplum!
Suçun karşılığı olarak verilen cezalar ne kadar insanları mutlu ediyor? Bunun anketini yapmadım ama cezaevlerinin bu kadar ağzına kadar doluyor olması da aslında bir tehlikeyi işaret ediyor.
Türkiyenin nüfusu 15 yılda yüzde 15, cezaevlerindeki mahkum sayısı ise yüzde 250 arttığı belirlendi.
Buyurun rakamları sizler kıyaslayın.
Hükümet önümüzdeki 4 yıllık süreçte 165 yeni cezaevi daha yapılmasını kararlaştırıldı. 131 adet küçük ilçe cezaevleri ise aynı süreçte kapatılacak. Halen cezaevinde bulunan hükümlü ve tutukluların 6 bin 468′i kadın, 170 bin 759′u erkek, 2 bin 384′ü de çocuk
Mahkumların 8 bin 44′ü terör, 169 bin 400′ü adli ve 2 bin 167′si ise örgütlü suçlardan cezaevinde bulunuyor.
Türkiyede halen 290 kapalı, 59 açık, 3 çocuk kapalı ceza infaz kurumu, 2 çocuk eğitimevi, 4 kadın açık ceza infaz kurumu ve 5 kadın kapalı ceza infaz kurum bulunuyor.
Cezaevlerinde 51 bin 109 personel görev yapıyor. Tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra 56 bin 772 kişi de denetimli serbestlik kapsamında takip ediliyor. 2 bin 492 kişi ise elektronik kelepçeyle izleniyor.
Cezaevlerinde 1 Ocak tarihleri itibarıyla hükümlü ve tutuklu sayıları şöyle oldu:
1999 67.581
2000 49.512
2001 55.609
2002 59.429
2003 64.296
2004 57.930
2005 55.870
2006 70.277
2007 90.837
2008 103.235
2009 116.340
2010 120.814
2011 128.604
2012 136.020
2013 145.478
2014 158.837
2015 164.461
2016 179.611 (13 Ocak 2016)
Bu yükselişin sonu nereye varacak diye sorabilirsiniz. Bunun yanıtını da bu ülkede yasa yapanlar ile yasayı uygulayanlara sormak lazım.
Hal ve gidişat kötü sizin anlayacağınız. İnsanların adalete olan güveni ortadan kalkmaya başlayınca cezayı kendilerine göre takdir edip kesmeye kalkar iseler vay başımıza gelene...
Bu süreci böyle okuyarak dikkatli olmak durumundayız.
Adananın suç profilini ve sonuçlarını irdelediğimizde gidişatın hiç de iyi olmadığını biliyoruz. Yaptığımız haberlerde buna sürekli değiniyor ve yetkililerin de dikkatini çekiyoruz.
Lakin gelinen noktada biz söylüyoruz, biz dinliyoruz misali...
Sonuç itibariyle cezaevlerinin sayısının artırılacak olmasına sevinecek değil, üzülecek durumdayız. Bunu da dipnot olarak vermekte yarar var.