Soner Çetin'in vermiş olduğu iftara katılıp kendisine son günlerin tartışma konusu olan imara uygun binalarını yapmayan müteahhitlerin mühürlenen binalarının akıbeti konusunda bir soru yönelttim.
Mühürlenen binaların sahiplerinin kimler olduklarını kamuouya açıklaması gerektiği yönünde Soner Çetin'e çağrıda bulunan CHP'li Vahap Çolak'ın konuşmasından bir kesit sunup bu soruyu da Sayın Soner Çetin'e yönelttim.
Soner Çetin ise yanıtını verirken benim Mayıs ayında kaleme aldığım bir yazıyı unutmadığını belirterek vurgu yaptı.
Müteahhitlerin isimlerini açıklamayacağını belirten Soner Çetin, Vahap Çolak dahil belediyedeki herkesin bu isimleri bildiğini, bu isimlere karşı uygulanan cezai müeyyideleri de hatırlatıp 'evraklar belediyede' dedi.
Yani 'ben gereğini yaparım. Dün yaptım, bugünde yaparım. Yarında yapacağım. Babamın olsa kimsenin kaçak binasına izin vermem' dedi.
Biz de Soner Çetin'in bu sözünü alıp kabul ettik.
Mayıs ayındaki köşe yazımda Soner Çetin'e çağrıda bulunup Azim Öztürk örneğini vermiştim. O yazıda aynen şunları dile getirdim.
'Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin bana Ak Parti'nin 10 yıl Seyhan gibi Türkiye'nin en büyük ilçesinde belediye başkanlığı yapan TOKATLI Azim Öztürk'ü anımsattığını söyleyebilirim.
Bu anımsatma hormonlu binalar ve bu binalar ile yapılan mücadele şekli' açısından oldu. Elbette temelde Azim Öztürk ile Soner Çetin arasında dağlar kadar fark var.
Öncelikle en belirgin fark Azim Bey yabancı, Soner Çetin ise Adanalı.
İkinci büyük fark, Azim Bey Ak Partili ve sözüyle eylemi birbirini tutmuyor. Soner Çetin CHP'li ve verdiği sözün arkasında duran bir isim.
Önce bunu belirtip yiğide hakkını teslim edelim ve sonrasında da Soner Çetin'in bende Azim Öztürk'ü neden çağrıştırdığına, anımsattığına dikkat çekip bu konu üzerinde de bir yorum yapmak şansını yakalayalım.
Sayın Soner Çetin "Çukurova hormonlu binaların ilçesi olmayacak. Herkes projeye uygun hareket edecek. Binayı yapan babamın oğlu da olsa gözünün yaşına bakmam" diyor.
Çetin bu açıklamayı MHP'li İsmail Hakkı Gözübatık'ın sorusu üzerine yapma ihtiyacı duyuyor. İlçesinde "Projeye aykırı hiçbir inşaata müsaade edilmediğini" vurgulayan Çetin, "Çukurova'da yeterince hormonlu bina var, olmuş zaten. Biz hormonlu binalara kesin biçimde karşı çıktık, çıkacağız ve asla müsaade etmeyeceğiz" diye konuşuyor.
Ben biliyorum ki Soner Çetin kendisinden önceki belediye başkanı Yıldıray Arıkan zamanında göz yumularak hormonlu bir şekilde binası yükselen kişilerin binalarını tek tek tespit ettirip bunlara mühür vurdu.
Mühür vurdu diyorum, sonrasında bu binalara resmi yazı yazarak eksikliklerinizi tamamlayın, tamamlayamaz iseniz fazlalıklarınızı yıkarım' dedi.
Çukurova Belediyesi'nin imarından sorumlu Ali Beyle bu konuyu konuştuğumda konunun üzerine kararlılıkla gidileceğini ve hormonların yok edileceğinin sözünü vermişti.
Ben de Ali Beye umarım sözünüz hayata geçer. Eğer ileriki aşamada göz yumulur ise bu inanın bana Adanalının gözünden kaçmaz. Siz pazarlık payını artıran belediye olmamalısınız' diyerek dilek ve temennimi dile getirmiştim.
Yani biliyorum ki Çukurova Belediyesi'nin ilçe sınırlarında hormonlu binalar var ve bu binalarla ilgili mühürleme işlemi de gerçekleşti.
Yazımın başında Soner Çetin'in babamın binası olsa göz yummam' açıklamasının bana Azim Öztürk'ü hatırlattığını söylemiştim. Azim Öztürk'de bundan 10 yıl önce aynı cümleyi kullanıp hatta eline balyozu alarak, kepçe makinasına da binerek poz vermişti.
Sonra ne yaptı Azim Öztürk?
Kocaman hiç... Yani boş sözler ile ne binaları yıkabildi, ne de elindeki balyozu sallayabildi. Hatta binaları yıkmamak adına bilerek ve isteyerek yanlış adreslere tebligat gönderip müteahhitleri korudu.
Soner Çetin'in imar konusundaki tavrı ile kaçak binalarla mücadelesini Azim Öztürk'e asla benzetmiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Ben sadece bana o günleri hatırlattı diyorum. Umarım aynı yoldan gidilip 4 yıl sonraya gelindiğinde Soner Çetin'de Azim Öztürk gibi söylemlerde bulundu ama sonuca gidemedi. Hormonlu binalarla mücadele edemedi!' gibi cümleler kurmayız diyorum.
Çünkü Soner Çetin'in Adanalılık ruhu ile bugüne kadar yaptıklarını görüyor ve o dirayeti kendisinde hissederek yaşıyorum.
Bakınız Soner Çetin cümlelerini nasıl tamamlıyor.
Belediye çalışanlarına Projeye aykırı hiçbir şey olmayacak' diye talimat verdim. Evet, vatandaşın işini kolaylaştıracağız, çözüm üreteceğiz ama kanundan vazgeçmeyeceğiz. Bir kez yumuşayın, idare edin, sonra ne yaparsanız yapın' diyenler oluyor. Hayır, herkes hukuka, ahlaka ve projeye uyacak. Binayı yapan babamın oğlu da olsa gözünün yaşına bakmam. Dürüstçe çalışanın ne suçu var."
Evet, ne suçu var?
Allah yardımcın olsun Sayın Soner Çetin kardeşim.
Soner Çetin ile Azim Öztürk'ü aynı kefeye koymamız asla mümkün değil. Bunun altını da kalın çizgilerle çizmiş olalım. 10 yıllık döneminde balyozu elinde kalan Azim Öztürk'ün bugün 50 kişilik sınıftaki öğrencilerle gününü geçirmeye çalıştığını sanırım biliyorsunuz.
Bu nedenle Çukurova'daki hormonlu binaların ve bina sahiplerinin vay başına gelene...'
BU YAZIMIZA YANIT OLARAK DA SAYIN ÇETİN, 'AZİM ÖZTÜRK GİBİ OLMAYACAĞIM' DEDİ.
BİR ADET BİLİNMESİNİ İSTEDİM.
İnşallah diyelim. Olup olmayacağını da zamanla izleyip göreceğiz diyelim.