Asgari ücretle çalışacak eleman bulamadıklarını söyleyen iş yeri sahiplerinin söylemlerinin ne kadar gerçeği yansıttığını oturup düşünmek gerekiyor. Hatta araştırmak da gerekli diye düşünüyorum.
Son günlerde memlekette işçi bulamama furyası başlatıldı. Asgari ücretle ve sigortalı olarak çalışacak eleman bulamadıklarını ifade eden iş yerleri ortaya çıkmaya başladı. Sektör olarak işçi arayan kuruluşların çalışma koşullarını, iş ortamlarını, çalışma saatlerini ve sigortalı yaparak ne kadar ücret ödediklerini net bir şekilde ortaya koymakta yarar var diye düşünüyorum.
Asgari ücretten sigorta yaparak asgari ücret verilmediği bir ülkeden bahsediyoruz. Ucuz iş gücü olarak ülkemize gelen yabancıların tercih edildiği bir ortamda asgari ücret vermeyen kuruluşların böyle açıklamalar yaptıklarını da şahit oluyoruz.
Kebapçı çalışacak elaman bulamadığını söylüyor. Bulamaz elbette…
Çünkü herkes kebapçılıktan anlamaz. Üniversite bitirip bugüne kadar meslek öğrenmemiş kişiden kebapçı olmasını bekleyemeyiz. Diyelim ki kebapçı sıfırdan meslek öğretip onu iş sahibi yapacak. O vakitte söyledikleri gibi ücret verip, sigorta yaptırıp yanında çalıştırmaz.
Yani herkes tribüne oynuyor.
Genç evladımız üniversitenin mühendislik bölümünden mezun olmuş. Siz bu çocuğu kebapçının yanına işe başlatıp bulaşık yıkamadan, eti şişe saplamaya ve ocağın başına geçin pişirmeye yönlendiremezsiniz. Kebapçı olacaktı bu çocuk, niçin mühendis oldu? Bir de böyle durum var ortada…
Sokakta simit satan, hamallık yapan, kağıt toplayan çocuklarımız var üniversite mezunu. Çalışmak ayıp değil. Çocuklarımız yine de bütün olumsuzluklara göğüs gererek her işi yapmaya çalışıyorlar.
Öğretmenlik mesleğini eline almış bir çocuğa da müsaade buyurun da kebapçı olun denilmez.
Eğer devlete ait kuruluşları özelleştirmemiş olsanız, satmasanız, kapatmasanız bu çocukların büyük bir kısmına iş bulunur. Ben çocukların iş beğenmedikleri fikrine katılmıyorum. İş beğenmemek demeyelim de bunun adını, mesleklerine ve öğrenim durumlarına göre çocuklarımıza iş bulamamak diyelim isterseniz buna!
Herkes masanın başında is istiyor diye bir de tez var ortada.
Bu konuda ısrarcı olanlar zaten iş bulamıyor. Lakin ne iş olursa yapmaya hazır bir de kesim var karşımızda. Onlar da iş bulamıyorlar. Yani işsizlik oranının yüksekliğinden aslında gerçeğin ne olduğu ortaya çıkar.
Memleketin her ilçesine bir üniversite açıldı. Çocuklarımıza okuyun diyerek diretiyoruz. Okuyorlar, mezun olunca onlara iş bulamıyoruz. Kazma kürek işte çalışacak, yük taşıyacak değil ya mühendis bir adam.
Eğer kastımız bu ise iş beğenmemekte, o zaman oturur onu da tartışırız.
Bu da benim görüşüm. Allah evlatlarımızın ve ailelerinin yardımcısı olsun…