Çocuk istismarı ve ihmali çocuğa bakımveren kişi tarafından çocuğun duygusal, fiziksel, cinsel ve sosyal açıdan zarar görmesine yol açan eylemleri ya da eylemsizlikleridir. Fiziksel istismarı en çok ve 20 yaşın altındaki anneler ve 4-8 yaşlarındaki çocuklarına uygulamaktadır. Ergenlik çağında is babaları en çok kız çocuklarına fiziksel şiddet uygulamaktadır. Fiziksel istismarı yapanlar genellikle psikiyatrik rahatsızlığı bulunan, alkol ve madde kullanan ve çocukluğunda istismara uğrayan kişilerdir.
Duygusal istismar ise kaş yapayım derken göz çıkarma eylemleridir. Çocuğu disipline etmek adına yapılırlar. Mükemmeliyetçi ebeveynlik, çocuğun kişiliğini zedeleyici sözler, azarlamalar, küsmeler, fiziksel olmayan ağır cezalar ya da tehditler örnek olarak verilebilir.
Çocuğun ihmalinde ise çocuk yeterli ilgi-sevgi, bakım, eğitim ve sosyal hayattan yoksun bırakılarak zarara uğratılmaktadır. Yapılan araştırmalar fiziksel ihmalin çocukta, fiziksel istismardan daha ağır bilişsel, akademik sorunlara ve sosyal ilişkilerde yetersizliğe yol açtığını göstermektedir.
Cinsel istismar ise en çok kız çocuklarına yapılmakta olup her yaş, kültür ve sosyoekonomik seviyede görülmektedir. Yapılan bir araştırma, kadınların %95inin hayatlarında en az bir kez cinsel istismara uğradığını göstermiştir. Cinsel istismarın ancak %15i bildirilmektedir. Katı, babanın baskın olduğu, cinsel-sosyal kısıtlamaların yoğun olduğu ailelerde daha fazla görülmektedir. Cinsel istismarı uygulayanların büyük çoğunluğu erkektir, Alkol ve Madde kullanma oranı yüksektir ve kural olamamkla birlikte geçmişinde fiziksel ve cinsel taciz öyküsü vardır.
Cinsel istismara uğrayan çocuklarda, benlik saygısı ciddi hasara uğradığı için ilişki kurma ve sürdürme becerileri zayıftır. Erken yaşta cinsel eylemler ve daha fazla cinsel saldırıda bulunma ve öfke patlamaları görülmektedir. Bu çocuklarda Depresyon, intihar girişimleri, Travma Sonrası Stres bozukluğu, Alkol ve Madde kullanım oranları çok yüksektir. Cinsel istismara uğramış çocuklar kendilerini yalnız, terk edilmiş ve suçlu hissederler. EMDR gibi travmaya müdahale eden terapi yaklaşımlarıyla hasar görmüş özdeğer tamir edilebilir.
Sağlıklı bir toplum için istismarları ortadan kaldırmanın en etkin yolu, oluşmasını önlemektir. Bunun için öncelikle etkin sağlık ve eğitim politikaları, sosyal destek ve güvenlik sistemleri oluşturmak gerekmektedir.
Cinsel istismar büyük oranda tanıdık, bilinen, ailenin güvendiği kişiler tarafından yapılmaktadır. Çocuklara yönelik eğitim programları; Tanı, Tepki ver, Anlat olarak özetleyeceğimiz stratejilerden oluşmaktadır. Ailelerin çocuğa karşı katı, cezalandırıcı yaklaşımları, çocuğun istismarcı tarafından korkutulup tehdit edilmesi nedeniyle çocuklar istismarı; kendisine inanılmayacağı, suçlanacağı ve kızılacağını düşünerek anlatmamaktadırlar. Bu yüzden anne-babalara yönelik eğitim programları, okullarda cinsel istismarla ilgili verilecek eğitimler, hem istismarları ortaya çıkarmakta hem de oluşmasını önleyebilmektedir.